15 Kasım 1983 tarihinde Bağımsız "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" (KKTC) kuruldu.
Ne var ki, çözümsüzlük abidesi Birleşmiş Milletler (BM), bugün Gazze'de görüldüğü gibi, yarım yüzyılı aşkın süredir Kıbrıs'ta yaşanmakta olan uyuşmazlığı çözemiyor.
Yunan siyasetçiler Megali İdea (Büyük İdeal) diyerek ülkemizle olan ilişkileri germektedir. Kıbrıs'ın da Büyük İdeal'in bir parçası olduğu unutulmamalıdır.
Yunanistan'ın hiç savaş yapmadan masa başında yapılan antlaşmalarla sınırlarını genişletmesinin arkasındaki gerçeğin emperyal amaç güden ülkelerin katkıları olduğu bilinmelidir. 24 Nisan 1830 tarihinde Londra Protokolü ile Mora Yarımadası ve çevresinde 47 bin 516 kilometrekarelik yüzölçümü ile Yunanistan kuruluyordu.
Yunanistan sınırlarını genişletirken Büyük İdeal diye yola çıkan Ortodoks Kilisesi, adayı Yunanistan'a bağlamak için EOKA terör örgütünü 1950'li yılların başlarında kuruyordu. Ancak adanın Yunanistan'a bağlanması için 1947 yılında komünist AKEL partisinin genel kurulunda karar alınıyordu. Kurdukları PEON gençlik örgütü ile Türkleri katletmek için kiliseden izin istemeleri, adı geçen Ortodoks Kilisesi tarafından kabul edilmiyordu. Çünkü kilise EOKA'yı kurmak için çalışmalar yapıyordu.
EOKA saldırılarının başlaması sonrasında Kıbrıs Türkleri de karşı savunma örgütü olan Türk Mukavemet Teşkilatını 1958 yılında kuruyorlardı. Böylece mücadeleye de denge gelmiş oluyordu.
Ada'da bir Cumhuriyet kurulmuş, Türkiye'nin de kabul etmesi sonrasında Türkiye-İngiltere-Yunanistan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin garantör devletleri olmuşlardı.
Bu uygulama denge politikası olmanın ötesinde çözümsüzlüğün temellerinin atıldığı bir antlaşma olarak önümüze konulmuş oluyordu. Tuzaklarla kurulmuş olan bu Cumhuriyetin ömrü de fazla sürmedi. Buradaki sıkıntı garantörlük sıfatını ele geçirmiş olan Yunanistan'ın Kıbrıs konusunu Türkiye ile olan ilişkileri gibi iç politika malzemesi yapmasıdır.
4 Mart 1964 tarihinde alınan 186 sayılı kararla adada konuşlu bulunan BM Barış Gücü'nün görev süresi belirli aralıklarla uzatılıyor. Bir dönem uzatma süreçlerinde Kıbrıslı Türk yöneticilerle görüşme yapılarak izin alınıyordu. Son dönemde böyle bir karar alma ve görüşme yapılmadan sadece Rum yönetimi ile görüşmeler yapılarak çözüm bulma arayışlarına gidiliyor.
Ada iki toplum arasında güven bunalımı yaşanırken BM'nin bu yaklaşımını değiştirmesi için girişimlere başlanması ve alınacak kararlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasının yollarının döşenmesi gerekiyor.
Nice 40 yıllara diyerek soydaşlarımızın bayramını kutluyoruz.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023