Yüz yıl oldu… Osmanlı "şehremini" çalışma tarzından Cumhuriyetin yerel yönetim şekline geçeli… Cumhuriyetle birlikte katılımcı, şeffaf, hesap verebilir bir yerel anlayış kabul gördü. Yerel yönetim deyince aklımıza bu çağın politikası "kültür ve sanat" geliyor. Bu çağda belediyelerin başarıları ölçülürken döktüğü asfaltla, yaptığı yolla, getirdiği kanalizasyon gibi klasik hizmetle ölçülmüyor. Büyükkent ve ilçe belediyelerinin çalışmaları artık sosyal yaşamın büyük bir parçası olan kültür ve sanat ile anılır hale geldi.
Yerel yönetimlerin ölçme ve değerlendirilmesinde bu politikaların kalitesi, sürdürülebilirliği çok önemli bir yer tutar. Bu politikaları, sosyal demokrat anlayışlarını ortaya koyarak iddialı bir şekilde sunanlar var. "Kentlerde sanat ve kültür bizden sorulur" diyenler... Bu konuda her şey halka sorularak mı yapılıyor? Katılımcı bir anlayışla mı yapılıyor? Mesela bu konuda bir anket ya da halk oylaması var mı? Merak ediyoruz; sanat eseri veya kültür çalışmasının uygulamasını o mahallenin halkına sorduk mu? Belediye meclisinden önce halkın incelemesine sunduk mu? Muhtarlıklara sorduk mu? Salonlardan, galerilerden semtlere, mahallelere taşındı mı? Salvador Dali'yi kente getirmek iyidir ancak sokaktan, mahalleden bir İbrahim Çallı ve Nuri İyem çıkarmak da önemlidir. Gelecek için bir tohum her şeyin üstündedir.
Belediyelerde kültür ve sanat işlerini daha sağlıklı ve akılcı yürütmek üzere bir "kültür sanat üst kurulu" kurulmalı, bu komisyonlar halka ve topluma mal edilmeli. Bu tip çalışmalarda ranttan çok sevgi ortaya çıkar, hoşgörü ortaya çıkar, insan sevgisi ortaya çıkar; bu da bazı işgüzar yöneticilerin işine gelmemekte.
Yeni seçilecek her beledi yönetimi, öncelikle bir kültür sanat manifestosu hazırlayıp bunu gün gün uygulamaya koymalı. Bunu bu işlerden hiç anlamayarak göreve getirilen eş dostla yapmaya çalışanlar vardır. Bunlar klasik göz boyamaya matuf işler yaparlar, yapmaktadırlar. Bu ezberleri bozmak lazım. İnsan haklarına saygılı, demokrasiyi ve özgürlükleri canı kadar sevecek kuşaklar yetişecekse, demokratik yaşamın ilk adımı olan yerel yönetimler, kültür ve sanatı ciddi bir iş olarak kabul edecek ve demokratik hayatı güçlendirecek ürünler verecek.
Yarışa katılan adaylar için Mevlana'dan bir sözümüz var: "Dün dünde kaldı cancağızım, bugün artık yeni şeyler söylemek lazım."
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023