Bir derece mahkemesi Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) meydan okumuştu!
TİP (Türkiye İşçi Partisi) milletvekili Can Atalay'ın hak ihlaline uğradığını, tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen AYM kararına karşı yerel mahkeme (13.Ağırceza Mahkemesi) bu karara uymamış, Yargıtay da bunu onaylayarak ve "Ben de yüksek mahkemeyim" diyerek meydan okumuştur.
Bugün gelinen noktada AYM'nin ikinci kez verdiği ihlal kararı üzerine yerel mahkeme ne yapacaktır?
Eğer burası hukuk devletiyse yapacağı şey bellidir; AYM kararına uymak.
Aksine durumda;
Bu meydan okumanın hukuksuzluğu ortadadır. 2013 ve sonrasında AYM'nin bireysel başvurular yoluyla verdiği birçok kararında ihlalleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları hakları çiğnenen kişilere tazminat ödenmesiyle yetinmeyerek derece mahkemelerine, ulusal üstü insan hakları sözleşmelerini ve içtihatlarını doğrudan uygulama buyruğu da verdi.
Kaldı ki, Anayasa'nın üstünlüğü bağlayıcılığı ilkesi (madde:11): Anayasa bu konuyu da çözümlemiş;
"Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır."
Yine Anayasa'nın 153. maddesi hükmüne göre, "Anayasa Mahkemesi Kararları Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar."
Meseleye bir de yetki uyuşmazlığı açısından bakalım. Zira Yargıtay, "Ben de yüksek mahkemeyim, ben de yetkiliyim" demeye getiriyor işi…
Anayasa bu konuyu da çözümlemiş;
"Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.
Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında Anayasa Mahkemesi'nin kararı esas alınır." (madde:158)
Uluslararası hukuk açısından da konuyu yokladığımızda;
Türkiye'nin usulüne uygun olarak onaylayıp taraf olduğu sözleşme iç hukukta doğrudan uygulama kabiliyetine haizdir.
Ulusal hukukun ulusal üstü insan hakları ortak hukukuna uygun olarak yorumlanması ve doğrudan uygulanması, yerleşik bir Anayasa Mahkemesi içtihadıdır. Bu yaklaşım hem anayasanın hem de AYM'nin kararlarının bağlayıcılığı ve üstünlüğünü ortaya koymaktadır.
Sözün özü: Bir derece mahkemesinin kendisini AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yerine geçirmesinin adı, insan haklarına saygılı ve dayalı hukuk devletine bir başkaldırıdır. Hukukun bittiği bundan öte bir nokta olamaz.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023