Ekonomide, iş ve dış politikada sınıfta kalmış tek parti iktidarı tam çaresiz kalmış hatta bin TL'lik bayram ikramiyesi için bile 'dana ne olsun' durumuna düşmüşken bir anda planlı bir süreç başlatıldı.
İBB Başkanı İmamoğlu ve yüzü aşkın kişi aynen 2011 Balyoz sürecindeki gibi bir sabah ansızın yüzlerce polis ile evleri basılarak gözaltına alındı.
Kendileri bile ne ile suçlandıklarını bilmezken yandaş medya suçlamaları tek tek açıkladı. Sürecin yargı süreci olmadığı kendiliğinden ortadaydı.
Biz bu oyunları, hükümetlere hedef aldıran organizasyonları çokça yaşadığımız ve de mağdura her daim merakımızdan ötürü çıkıp dedik ki;
Konu CHP ve İmamoğlu'nu aşmıştır. Konu vatandaşın her alanda 22 yıllık öfke birikiminin patlamasıdır.
"Bu mücadele adalet için, demokrasi için ve gelecek için yapılıyor. Biz de adalet istiyoruz, geleceğimizin teminat altında olduğu bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz, demokrasimizi geri istiyoruz.
Bizim demokrasi ve adalet, geleceğimiz için en yüksek talebimizdir. Sizin suçlu dediğinizin suçlu olmadığına inanmanın bile suç olduğunu iddia ettiğiniz bu garip dönem elbet bitecektir, sözlerinin sahibi BTP lideri Hüseyin Baş ile aynı çizgide buluşup safımızı gösterdik. "
Ve CHP'ye, 'sakın, AKP'ye benzemeyin. Sakın, bu milyonları parti taraftarı olarak görmeyin. Sakın, birlik-beraberlik ve ortak payda söylemlerinden vazgeçmeyin. Sakın, hedef göstermeyin. Her daim her türlü provokasyonlara karşı anında refleks verin, dedik.
CHP kurmayları dile ile bu hakikatleri söylediler ama sahaya yansıtamıyorlar, yansıtmıyorlar.
Şimdi ortada bir kaos var ve de kaostan rant çıkarmaya çalışan AKP ve CHP var. Birde provokasyonların daha da büyümesine çalışanlar var.
Erdoğan'ın annesi
Sayın Erdoğan'ın annesi bizimde annemizdir. Aynen Özgür Beyin, Ümit Özdağ'ın, Hüseyin Baş'ın anneleri gibi ve de bütün anneler gibi kutsaldır.
Ve bizim inancımızda 'birisinin annesine küfreden kendi annesine küfretmiştir' hükmü vardır.
Recep Tayyip Erdoğan'ın annesine küfredenler alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün annesine küfreden alçak, şerefsiz, namussuzlar gibi.
Dün Selahattin Demirtaş'ın bugün Ekrem İmamoğlu'nun eşlerine, ailelerine hakaret edenler aynen Recep Tayyip Erdoğan'ın annesine küfredenler alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir.
Ahlak ihtiyaç değil zorunluluktur
İnsan olabilmek ve de insan kalabilmek için ahlak ve adalet zorunluluktur. Bu iki değeri kaybedenler vahşileşir, gaddarlaşır, hedefe ulaşmak için her türlü adaletsizliği ve de ahlaksızlığı yapabilir.
Bir başka ahlaksızlık ise pirincin içindeki taşlara bakarak bütün pirinçleri taş yerine koymak, kötülemektir.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi; "İtiraz etmek, eleştirmek herkesin en doğal demokratik hakkıdır. Ancak bu hakkı kullanırken ahlaklı olmak da herkesin zorunluğudur. Anne gibi kutsal bir varlığa yapılan ahlaksızlık kesinlikle kabul edilemez.
Hem Sayın Cumhurbaşkanı'na hem Sayın İmamoğlu'na yönelik bu tür galiz ifadelerin kullanıldığına yönelik bilgiler dolaşıyor. Bu ahlaksızlığı yapanları şiddetle kınıyorum.
Demokratik hakkını hakkaniyetle kullanan vatandaşlarımızla bu ahlaksızların birbirinden ayrılması gerektiğini de belirtmek istiyorum."
Aile ve dini değerleri siyasete alet etmek
En baştakinden en alttakine kadar sevmediğiniz, eleştirdiğiniz bir kişi, kurum veya yapılara hakaret, tehdit, şantaj hele hele annelerin, eşlerin, ailelerin olaylara dahil edilmesi kabul edilemez.
Bir başka kabul edilemez olan ise bu değerleri sıcak tutarak insanlara kin, nefret pompalayıp, haklı çıkma gayretine girmektir.
Bu ülkede 7 yıl İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturmuş, hakkında bin bir iddia olan Süleyman Soylu çıkıp dedi ki;
"Recep Tayyip Erdoğan, devletimizin ve ailemizin reisidir. Özgür Özel ve avanesi; sabrımızı ve edebimizi yanlış anlıyorsunuz. Provokatörlere talimat veriyorsunuz.
Cumhurbaşkanımıza, ailesine ve merhume annesine yönelik söylenen tüm sözleri üzerimize alırız. Bizden söylemesi… Bu provokasyonun sonucuna katlanırsınız."
Bu ucuzluktan başka bir şey değildir!
22 yıldır bu ülkeyi istediği gibi yöneten Sayın Erdoğan'ın, 'Cami avlularını meyhaneye çeviriyorlar, milletin malını mülkünü yağmalıyorlar' gibi bildik çıkışları ise artık ülke sorunlarına çözüm üretemeyip, milli ve manevi değerleri kendilerine kalkan yapmaktan başka bir şey değildir.
Diğer taraftan Mansur Yavaş'ı söylemediği sözler üzerinden hedef gösterip, bir tek Türk bayrağının olmadığı her türlü bölücü sloganın atıldığı sözde Nevruz' kutlamalarını memnuniyetle karşılamak, 'oy için her şeyi yaparız' mantığının dışa vurumudur?
Aynı başlık altında
Diyarbakır'da çapulcu Barzani'nin mesajının okunması ve "Abdullah Öcalan'ın kısa bir zaman içinde serbest bırakılmasını umut ediyorum. Türkiye'deki barış ve çözüm sürecini destekliyoruz. (İmralı Süreci hakkında) Sorunların çözülmesi için barış yegâne yoldur" söylemlerine ses çıkarmamak teslim olmuşluğun ifadesidir.
Ne mutlu Türküm diyene!
İBB Başkanı İmamoğlu ve yüzü aşkın kişi aynen 2011 Balyoz sürecindeki gibi bir sabah ansızın yüzlerce polis ile evleri basılarak gözaltına alındı.
Kendileri bile ne ile suçlandıklarını bilmezken yandaş medya suçlamaları tek tek açıkladı. Sürecin yargı süreci olmadığı kendiliğinden ortadaydı.
Biz bu oyunları, hükümetlere hedef aldıran organizasyonları çokça yaşadığımız ve de mağdura her daim merakımızdan ötürü çıkıp dedik ki;
Konu CHP ve İmamoğlu'nu aşmıştır. Konu vatandaşın her alanda 22 yıllık öfke birikiminin patlamasıdır.
"Bu mücadele adalet için, demokrasi için ve gelecek için yapılıyor. Biz de adalet istiyoruz, geleceğimizin teminat altında olduğu bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz, demokrasimizi geri istiyoruz.
Bizim demokrasi ve adalet, geleceğimiz için en yüksek talebimizdir. Sizin suçlu dediğinizin suçlu olmadığına inanmanın bile suç olduğunu iddia ettiğiniz bu garip dönem elbet bitecektir, sözlerinin sahibi BTP lideri Hüseyin Baş ile aynı çizgide buluşup safımızı gösterdik. "
Ve CHP'ye, 'sakın, AKP'ye benzemeyin. Sakın, bu milyonları parti taraftarı olarak görmeyin. Sakın, birlik-beraberlik ve ortak payda söylemlerinden vazgeçmeyin. Sakın, hedef göstermeyin. Her daim her türlü provokasyonlara karşı anında refleks verin, dedik.
CHP kurmayları dile ile bu hakikatleri söylediler ama sahaya yansıtamıyorlar, yansıtmıyorlar.
Şimdi ortada bir kaos var ve de kaostan rant çıkarmaya çalışan AKP ve CHP var. Birde provokasyonların daha da büyümesine çalışanlar var.
Erdoğan'ın annesi
Sayın Erdoğan'ın annesi bizimde annemizdir. Aynen Özgür Beyin, Ümit Özdağ'ın, Hüseyin Baş'ın anneleri gibi ve de bütün anneler gibi kutsaldır.
Ve bizim inancımızda 'birisinin annesine küfreden kendi annesine küfretmiştir' hükmü vardır.
Recep Tayyip Erdoğan'ın annesine küfredenler alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün annesine küfreden alçak, şerefsiz, namussuzlar gibi.
Dün Selahattin Demirtaş'ın bugün Ekrem İmamoğlu'nun eşlerine, ailelerine hakaret edenler aynen Recep Tayyip Erdoğan'ın annesine küfredenler alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir.
Ahlak ihtiyaç değil zorunluluktur
İnsan olabilmek ve de insan kalabilmek için ahlak ve adalet zorunluluktur. Bu iki değeri kaybedenler vahşileşir, gaddarlaşır, hedefe ulaşmak için her türlü adaletsizliği ve de ahlaksızlığı yapabilir.
Bir başka ahlaksızlık ise pirincin içindeki taşlara bakarak bütün pirinçleri taş yerine koymak, kötülemektir.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi; "İtiraz etmek, eleştirmek herkesin en doğal demokratik hakkıdır. Ancak bu hakkı kullanırken ahlaklı olmak da herkesin zorunluğudur. Anne gibi kutsal bir varlığa yapılan ahlaksızlık kesinlikle kabul edilemez.
Hem Sayın Cumhurbaşkanı'na hem Sayın İmamoğlu'na yönelik bu tür galiz ifadelerin kullanıldığına yönelik bilgiler dolaşıyor. Bu ahlaksızlığı yapanları şiddetle kınıyorum.
Demokratik hakkını hakkaniyetle kullanan vatandaşlarımızla bu ahlaksızların birbirinden ayrılması gerektiğini de belirtmek istiyorum."
Aile ve dini değerleri siyasete alet etmek
En baştakinden en alttakine kadar sevmediğiniz, eleştirdiğiniz bir kişi, kurum veya yapılara hakaret, tehdit, şantaj hele hele annelerin, eşlerin, ailelerin olaylara dahil edilmesi kabul edilemez.
Bir başka kabul edilemez olan ise bu değerleri sıcak tutarak insanlara kin, nefret pompalayıp, haklı çıkma gayretine girmektir.
Bu ülkede 7 yıl İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturmuş, hakkında bin bir iddia olan Süleyman Soylu çıkıp dedi ki;
"Recep Tayyip Erdoğan, devletimizin ve ailemizin reisidir. Özgür Özel ve avanesi; sabrımızı ve edebimizi yanlış anlıyorsunuz. Provokatörlere talimat veriyorsunuz.
Cumhurbaşkanımıza, ailesine ve merhume annesine yönelik söylenen tüm sözleri üzerimize alırız. Bizden söylemesi… Bu provokasyonun sonucuna katlanırsınız."
Bu ucuzluktan başka bir şey değildir!
22 yıldır bu ülkeyi istediği gibi yöneten Sayın Erdoğan'ın, 'Cami avlularını meyhaneye çeviriyorlar, milletin malını mülkünü yağmalıyorlar' gibi bildik çıkışları ise artık ülke sorunlarına çözüm üretemeyip, milli ve manevi değerleri kendilerine kalkan yapmaktan başka bir şey değildir.
Diğer taraftan Mansur Yavaş'ı söylemediği sözler üzerinden hedef gösterip, bir tek Türk bayrağının olmadığı her türlü bölücü sloganın atıldığı sözde Nevruz' kutlamalarını memnuniyetle karşılamak, 'oy için her şeyi yaparız' mantığının dışa vurumudur?
Aynı başlık altında
Diyarbakır'da çapulcu Barzani'nin mesajının okunması ve "Abdullah Öcalan'ın kısa bir zaman içinde serbest bırakılmasını umut ediyorum. Türkiye'deki barış ve çözüm sürecini destekliyoruz. (İmralı Süreci hakkında) Sorunların çözülmesi için barış yegâne yoldur" söylemlerine ses çıkarmamak teslim olmuşluğun ifadesidir.
Ne mutlu Türküm diyene!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025
- Kadir gecesi için hazırladım / 26.03.2025
- Biz ne yaşıyoruz böyle? / 24.03.2025
- Bu ülkede zor olan Türk olmakmış! / 23.03.2025
- Hz. Ali (a.s) ve Beytülmal / 22.03.2025
- Hz. Muhammed (s.a.a.v) ve Beytülmal / 21.03.2025
- Kavgam İmamoğlu için değil adalet ve Türkiye içindir / 20.03.2025
- Mesele İmamoğlu’nun diploması mı? / 19.03.2025
- Tarımda da başkalarına söz verenleri tercih ettiniz / 18.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025
- Kadir gecesi için hazırladım / 26.03.2025
- Biz ne yaşıyoruz böyle? / 24.03.2025
- Bu ülkede zor olan Türk olmakmış! / 23.03.2025
- Hz. Ali (a.s) ve Beytülmal / 22.03.2025
- Hz. Muhammed (s.a.a.v) ve Beytülmal / 21.03.2025
- Kavgam İmamoğlu için değil adalet ve Türkiye içindir / 20.03.2025
- Mesele İmamoğlu’nun diploması mı? / 19.03.2025
- Tarımda da başkalarına söz verenleri tercih ettiniz / 18.03.2025