Dinimizde olduğu gibi siyasi tarihimizde de günler önemlidir. Örneğin İstanbul'un Fethi, Cuma hutbesinden sonra başlatılan hücum ile gerçeklemiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yine bir Cuma günü dualar ile tam bağımsızlığa giden yolun ilk adımı olan TBMM'yi açmıştır.
Dikkat edin! 23 Nisan bizim için ulusal egemenlik bayramıdır. Ermeniler sırf bu algıyı yıkmak, bayramımızı gölgelemek için 24 Nisan'ın sözde 'soykırım yıl dönümü' olarak ilan etmiştirler.
4 Temmuz ABD için 'bağımsızlık' günü olarak kutlanır. 1 Mart tezkeresinin TBMM'de reddinin intikamını, 4 Temmuz'da (2004) askerimizin başına çuval geçirerek almış (!) ve devletimize açık mesaj göndermiştirler.
29 Ekim Cumhuriyetin ilanının yıldönümü yani esaretten bağımsızlığa atılan adımın resmileşmesinin yıl dönümüdür.
29 Ekim 2004 yılında Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Gül, bütün Türkleri katletmek için ant içmiş Papa X. Innocenizo'nun heykeli önünde AB Anayasası'na imza atıyordu.
Tam 10 yıl sonra yine 29 Ekim'de yine milletimiz 'cumhuriyet bayramını' kutlarken Peşmerge denen militanlar PKK-YPG'ye yardım için PKK/ABD bayrakları ile ülkemizden Fırat'ın doğusuna geçiyor, izin ve masraflarını ise sayın iktidarımız karşılıyordu.
3 Mayıs Türkçülük Günü ve Devlet Bahçeli
1944 yılında 'Turancılık' davası kapsamında birçok önemli isim gözaltına alınmış, yargılanmaya başlanmıştı.
Bu dava kapsamında tutuklanan başta Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan olmak üzere bazı mahkumlar Tophane Askeri Hapishanesi'nde 3 Mayıs'ı Türkçülük günü ilan etmiş ve kutlamışlardı. O gün, bu gündür başta MHP olmak üzere bu yapılar bugünü kutlar.
Devlet Bahçeli bizzat başlattığı PKK ve İmralı canisi ile kucaklaşma sürecinde her hafta el yükselterek devam etti, ediyor.
Geçen hafta Devlet Bahçeli; 'PKK 4 Mayıs'ta, Muş'un Malazgirt ilçesinde kongre toplasın, DEM'li belediye başkanı da buna öncülük etsin' diyor.
Demek ki, Türkçülüğün köküne kibrit suyu dökmeye ant işmişler. Keşke şanlı tarih ve yerlerimizden 1071 ve Malazgirt'i bu oyunlarına alet etmeselerdi.
3 Mayıs'tan sonraki gün
Yukarıda 23 Nisan ve 24 Nisan örneklerini verdim. 3 Mayıs yıllardır MHP'nin Türkçülük günü adı altında aleme naralar atarak, racon keserek, gözdağı vererek kutladığı gün.
Ya 4 Mayıs?
Seyit Rıza isimli vatan haini Dersim'de (Tunceli'de) genç cumhuriyete karşı aynen Şeyh Said ve diğer hainler mantığında bir ayaklanma başlatır. İhaneti bizzat kendisinde okuyalım;
"İngiltere Dışişleri Bakanlığı'na,
Sayın Bakan, üç aydan beri ülkemde tüyler ürpertici bir savaş sürüyor. Savaş olanaklarının eşitsizliğine, yangın bombalarının, boğucu gazların kullanılmasına rağmen, ben ve yurttaşlarım Türkiye ordusunu başarısızlığa uğrattık. Sayın Bakan en derin saygılarımın kabulünü rica ederim. Dersim Generali Seyid Rıza"
4 Mayıs 1937 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Başbakan İsmet İnönü ve diğer hükümet üyelerinin imzasıyla "Dersim Tenkil Harekatı'nı başlatma kararı almıştır.
Yani Dersim'deki isyana karşı çıkmak için 1937 yılının 4 Mayısında Türkiye Büyük Millet Meclisi karar almış ve oradaki isyanı bastırmıştır.
Ermenileri 24 Nisan'ı sözde soykırımı yıldönümü olarak kabul ettikleri gibi "4 Mayıs'ı Dersim Katliamının resmi olarak başlatıldığı gün olarak tarif edenler bölücüler, 4 Mayıs tarihini büyük bir acı ve yas günü olarak anmaktadırlar.
Bugün
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: "Siyasi ve hukuki düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Şimdi yeni bir hikâye yazma dönemindeyiz. Vatanseverim diyenler en fazla bu çağrıya sahip çıkmalıdır. Sayın Öcalan, demokratik mücadelesini özgür bir ortamda yürütmesi de artık bir zorunluluk…
Peki, iktidar bu süreçte ne yapacak? O konuda da toplumun, bizim de beklentimiz var. Çağrı yapıldı, örgüt yanıt verdi. Şimdi ne yapacaksınız sorusu ortada duruyor… Çözümü Kürtlere lütuf, Türklere zül olarak görmemek gerekiyor" diyor.
Türklüğün, Türk milletinin ve devletimizin başta milliyetçiler, siyasal İslamcılar tarafından nasıl kuşatıldığını umarım anlamışsınızdır!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yine bir Cuma günü dualar ile tam bağımsızlığa giden yolun ilk adımı olan TBMM'yi açmıştır.
Dikkat edin! 23 Nisan bizim için ulusal egemenlik bayramıdır. Ermeniler sırf bu algıyı yıkmak, bayramımızı gölgelemek için 24 Nisan'ın sözde 'soykırım yıl dönümü' olarak ilan etmiştirler.
4 Temmuz ABD için 'bağımsızlık' günü olarak kutlanır. 1 Mart tezkeresinin TBMM'de reddinin intikamını, 4 Temmuz'da (2004) askerimizin başına çuval geçirerek almış (!) ve devletimize açık mesaj göndermiştirler.
29 Ekim Cumhuriyetin ilanının yıldönümü yani esaretten bağımsızlığa atılan adımın resmileşmesinin yıl dönümüdür.
29 Ekim 2004 yılında Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Gül, bütün Türkleri katletmek için ant içmiş Papa X. Innocenizo'nun heykeli önünde AB Anayasası'na imza atıyordu.
Tam 10 yıl sonra yine 29 Ekim'de yine milletimiz 'cumhuriyet bayramını' kutlarken Peşmerge denen militanlar PKK-YPG'ye yardım için PKK/ABD bayrakları ile ülkemizden Fırat'ın doğusuna geçiyor, izin ve masraflarını ise sayın iktidarımız karşılıyordu.
3 Mayıs Türkçülük Günü ve Devlet Bahçeli
1944 yılında 'Turancılık' davası kapsamında birçok önemli isim gözaltına alınmış, yargılanmaya başlanmıştı.
Bu dava kapsamında tutuklanan başta Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan olmak üzere bazı mahkumlar Tophane Askeri Hapishanesi'nde 3 Mayıs'ı Türkçülük günü ilan etmiş ve kutlamışlardı. O gün, bu gündür başta MHP olmak üzere bu yapılar bugünü kutlar.
Devlet Bahçeli bizzat başlattığı PKK ve İmralı canisi ile kucaklaşma sürecinde her hafta el yükselterek devam etti, ediyor.
Geçen hafta Devlet Bahçeli; 'PKK 4 Mayıs'ta, Muş'un Malazgirt ilçesinde kongre toplasın, DEM'li belediye başkanı da buna öncülük etsin' diyor.
Demek ki, Türkçülüğün köküne kibrit suyu dökmeye ant işmişler. Keşke şanlı tarih ve yerlerimizden 1071 ve Malazgirt'i bu oyunlarına alet etmeselerdi.
3 Mayıs'tan sonraki gün
Yukarıda 23 Nisan ve 24 Nisan örneklerini verdim. 3 Mayıs yıllardır MHP'nin Türkçülük günü adı altında aleme naralar atarak, racon keserek, gözdağı vererek kutladığı gün.
Ya 4 Mayıs?
Seyit Rıza isimli vatan haini Dersim'de (Tunceli'de) genç cumhuriyete karşı aynen Şeyh Said ve diğer hainler mantığında bir ayaklanma başlatır. İhaneti bizzat kendisinde okuyalım;
"İngiltere Dışişleri Bakanlığı'na,
Sayın Bakan, üç aydan beri ülkemde tüyler ürpertici bir savaş sürüyor. Savaş olanaklarının eşitsizliğine, yangın bombalarının, boğucu gazların kullanılmasına rağmen, ben ve yurttaşlarım Türkiye ordusunu başarısızlığa uğrattık. Sayın Bakan en derin saygılarımın kabulünü rica ederim. Dersim Generali Seyid Rıza"
4 Mayıs 1937 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Başbakan İsmet İnönü ve diğer hükümet üyelerinin imzasıyla "Dersim Tenkil Harekatı'nı başlatma kararı almıştır.
Yani Dersim'deki isyana karşı çıkmak için 1937 yılının 4 Mayısında Türkiye Büyük Millet Meclisi karar almış ve oradaki isyanı bastırmıştır.
Ermenileri 24 Nisan'ı sözde soykırımı yıldönümü olarak kabul ettikleri gibi "4 Mayıs'ı Dersim Katliamının resmi olarak başlatıldığı gün olarak tarif edenler bölücüler, 4 Mayıs tarihini büyük bir acı ve yas günü olarak anmaktadırlar.
Bugün
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: "Siyasi ve hukuki düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Şimdi yeni bir hikâye yazma dönemindeyiz. Vatanseverim diyenler en fazla bu çağrıya sahip çıkmalıdır. Sayın Öcalan, demokratik mücadelesini özgür bir ortamda yürütmesi de artık bir zorunluluk…
Peki, iktidar bu süreçte ne yapacak? O konuda da toplumun, bizim de beklentimiz var. Çağrı yapıldı, örgüt yanıt verdi. Şimdi ne yapacaksınız sorusu ortada duruyor… Çözümü Kürtlere lütuf, Türklere zül olarak görmemek gerekiyor" diyor.
Türklüğün, Türk milletinin ve devletimizin başta milliyetçiler, siyasal İslamcılar tarafından nasıl kuşatıldığını umarım anlamışsınızdır!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025
- Kadir gecesi için hazırladım / 26.03.2025
- Biz ne yaşıyoruz böyle? / 24.03.2025
- Bu ülkede zor olan Türk olmakmış! / 23.03.2025
- Hz. Ali (a.s) ve Beytülmal / 22.03.2025
- Hz. Muhammed (s.a.a.v) ve Beytülmal / 21.03.2025
- Kavgam İmamoğlu için değil adalet ve Türkiye içindir / 20.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025
- Kadir gecesi için hazırladım / 26.03.2025
- Biz ne yaşıyoruz böyle? / 24.03.2025
- Bu ülkede zor olan Türk olmakmış! / 23.03.2025
- Hz. Ali (a.s) ve Beytülmal / 22.03.2025
- Hz. Muhammed (s.a.a.v) ve Beytülmal / 21.03.2025
- Kavgam İmamoğlu için değil adalet ve Türkiye içindir / 20.03.2025