Artık namağlup değil

Galatasaray Dolmabahçe'de 2-1 mağlup oldu ve namağlup şampiyon olma iddiasına veda etti.

Kadrolar açıklandığında Beşiktaş'ın orjinal bir santrforu olmadan oynayacağını gördük.

Beşiktaş orjinal pozisyonları santrfor olmayan Rafa Silva ve Joao Mario ile sahaya çıktı.

Ben Ole Gunner Solskjaer'in bu tercihini mantıklı buldum.

Rafa Silva'nın en büyük özelliği boş alanlarda topla çok süratli koşular yapması. Oyun kurucu olarak çok da verimli değil.

Dolayısıyla Solskjaer verimli bir 10 numara olmayan Rafa Silva'yı santrfora aldı ve de bu sayede onun santrafor pozisyonunda daha etkili olma ihtimalini devreye soktu.

Bu düşüncenin Galatasaray karşısında iyi işlediğini düşünüyorum.

Karşılaşma başlar başlamaz Rafa Silva iyi bir maç çıkaracağının sinyallerini verdi ve de maça çok iyi başladı.

Beşiktaş ilk 15 dakikada etkili olan taraftı. Fakat Galatasaray da çok silik bir görüntü vermedi.

İlk çeyrekten sonra oyun daha hızlandı ve de ibre bir nebze Galatasaray'a döndü.

Ne var ki hep yazdığım gibi Galatasaray temposu yüksek bir takım değil.

Bunun doğal sonucu olarak Galatasaray hücumları sonrası geriye dönme konusunda sorunlar yaşadı.

Doğal olarak Galatasaray yarı alanında derin boşluklar oluştu. Bu durum açık bir şekilde Rafa Silva'nın topla hızlı koşular yapacağı alanları ortaya çıkardı.

Nitekim Beşiktaş Rafa Silva ile golü buldu. Beşiktaş'ın ilk golü Rafa Silva'nın en büyük özelliğini çok güzel sergilediği bir aksiyondu.

Topla yaklaşık 60 metre dripling yapan Rafa, Sanchez'in müdahalesinin başarısız olmasıyla kaleci Muslera ile karşı karşıya kaldı ve golü attı.

Galatasaray'da Barış Alper Yılmaz yüksek bir oyun iştahı sergiledi. Arkadaşlarının ona attığı paslara şiddetli koşular yaparak pozisyonları zorladı.

Ayrıca şunu da söylemek lâzım. Galatasaray, takım olarak Beşiktaş'a nazaran daha organize bir görüntü verdi.

Nitekim Galatasaray'ın 17 ve 19'da organize iki hücumu vardı.

Beşiktaş'ta iyi oynayan bir oyuncu da Ernst Muçi idi.

Buna karşılık Oxlade-Chamberlain için aynı şeyleri söylemek değil.

Her şeye rağmen Galatasaray bir beraberlik golü de buldu.

Burada şunu söylemek lâzım. Her iki kulübümüz de ülkemizin en büyük takımlarından biri.

Şimdi gol öncesi Galatasaray o kadar çok topa sahip oldu ki büyük ihtimalle gol olacağı netti.

Tabii siz Beşiktaşlı olarak ve de haklı bir şekilde takımınızın büyüklüğü ile gurur duyabilirsiniz.

Fakat Galatasaray da büyük kulübün takımı. Bu kadar çok topla oynamalarına izin verirseniz kalenizde gol görmeniz kaçınılmaz olur.

Her şeye rağmen ikinci yarıya daha hakim olarak başlayan taraf Beşiktaş idi.

Tempo da düşük olunca Beşiktaş golü buldu. Galatasaray'ın kalesinde gördüğü golde Sanchez yine hatalı idi.

Sanchez topu uzaklaştırmak isterken kafayla Joao Mario'ya şut pası verdi. Bir savunmacı böyle hatalar ile takımını yakmamamlıydı.

80. dakikaya kadar pek de üstün oynamayan Galatasaray maçın son bölümünde yeniden üstünlük kurdu fakat bundan bir sonuç çıkaramadılar.

Böylelikle bayram öncesinde sevinen taraf Beşiktaşlılar oldu.

Şimdi Galatasaray ile Fenerbahçe arasında puan farkı 6'ya düştü ve de Galatasaray önümüzdeki hafta bay olacak.

Bakalım Fenerbahçe bu durumdan yararlanabilecek mi?