Yapılanlara, söylenenlere bakınca aklıma gelen tek seçenek bu. Çünkü hiçbir iktidar, halkını hedef almaz, halkını ayrıştırmaz, halkını tehdit etmez. Yargı, emniyet, TÜİK gibi kurumları kendine kalkan yapmaz. RTÜK, Merkez Bankası gibi özerk kurumları hizaya çekmez.
Kendileri yaşam standartlarından zerre taviz vermezken asgari ücretliye, emekliye 'daha ne olsun' demez.
Şu yaşananlara bakın!
Sırf adalet istedikleri, demokrasi istedikleri sokağa çıkan yüz binlerce gencimiz, insanımız sokağa çıktı. Sosyal medyada yayınlanan görüntüler, 'bu kadar da olmaz' dedirtti.
Gözaltına alınan gençlerin maruz kaldıkları her türlü şiddet ve temel hak ve ihtiyaçlardan mahrum bırakma kayıtlara geçti.
Bu yılı 'Aile Yılı' ilan etmiştiler. Polislerin orantısız güç kullanmaları ailelerde infial yarattı. Anneler, babalar, kardeşler adliyelerde sabahladı
İktidar bir taraftan gençlerin bu eylemlerine kılıf ararken İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın: "Avrupa'daki yasa dışı gösteri yapanlara karşı polisin davranışlarına bakın. Anlatılacak gibi değil.
Ama bizim kahraman polisimiz; duruşu, sabrı, sağduyusuyla takdire şayan. Her biri, iftihar ettiğimiz bir duruş sergiliyor" sözleri hem itiraf hem de haklı çıkma gayretinden başka bir şey değildir.
Ve bayram geldi
Silahlı terör örgütüne üye olma, silahla yağma, mala zarar verme, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, resmi belgede sahtecilik, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi nice terör ve adi suç varsa hepsinin muhatabı olmuş 2'si terör örgütü Hizbullah hükümlüsü 10 kişiyi arife günü Cumhurbaşkanı Erdoğan affetti.
Evet, evet! Anayasa'nın 34 maddesinden aldıkları hakları kullanan gençlerimizi bırak affetmeyi çok yönlü suçlayan iktidar, terör örgütü üyelerini affetti.
Özetle Soma'da 301 insanımızı toprak altında bırakanlar bayramda 301 gencimizi demir parmaklıklar arkasında bıraktı.
Milletin önüne sandığın konulacağını bilen bir iktidar bunu yapar mı?
Gençler korktu mu?
Gençlerimize, 'vandal, hain, devlet, millet düşmanı, birilerinin tetikçisi' denildi. Hatta 'protestolara katılan üniversite öğrencilerini not alıyoruz, gereği yapılacak' bile denildi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ise: "Ailelerimiz, bin bir emekle büyüttüğü çocuklarını belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar.
Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun, evlatlarının hayatını karartmasına, paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler' çıkışında bulundu.
Cevap ne oldu?
İstanbul'daki eylemlerde gözaltına alınan 18 yaşındaki oğluyla konuşan anne Selda Eligüzel:"Dik dur oğlum, arkandayız. Sen kimsenin malına, mülküne el koymadın. Kara para aklamadın. Hırsızlık yapmadın. Hakkını aradın, annem' dedi.
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan bir kızımız babası; "İyi ki varsın, iyi ki benim kızımsın"
Cevahir AVM'nin önünden ters kelepçeyle gözaltına alınan üniversite öğrencilerinden serbest bırakılanlar Çağlayan Adliyesi önünde alkışlarla karşılandı.
On binlerce insanımızın elinde, 'Sarayın duvarları yüksek olsa da halkın sesi daha yüksektir' pankartları ise durumu özetliyordu.
1998'de Erdoğan'a destek için Saraçhane'ye giden Mevlüt Aktaş'ın oğlu, Ekrem İmamoğlu için gittiği Saraçhane'de tutuklandı.
Mevlut Aktaş; "Oğluma önce 'gitme' dedim. Bana, 'sen de, Erdoğan için gitmemiş miydin?' deyince bir şey diyemedim' sözleri akıl sahipleri için yeter!
Yüzleştirme
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesinde Türk doktora son sınıf öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini açıklamış, ardından da bölgedeki olayları değerlendirmek için Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan ile Washington'da bir araya gelmişti.
Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç ise "ABD'de de Rümeysa'ya yapılan bu uygulama doğru bir uygulama değil. Sırf Filistin'i desteklediği için hedef gösterilmesi ve haksız bir uygulamayla karşı karşıya kalması kabul edilemez" açıklamasını yapmıştı.
Sayın Bakanım! Türkiye'de de İsrail'i protestoları vardı. Hatırlarsanız altısı kadın, üçü erkek, dokuz genç tutuklanmıştınız. Gençlerin gözaltında çıplak arama, şiddet ve işkenceye maruz bırakıldığı iddiaları vardı.
Bu gençler başka bir ülke vatandaşı olsaydı eminim ki sınır dışı ederdiniz! Hatırladınız mı?
İçişleri Bakanına 4 soru
Son yaşanılan olaylara, 'Avrupa'daki polisler' üzerinden cevap veren ama göstericileri ve iktidarı eleştirenlere dini değerler üzerinden tehdit edenler hakkında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir tarafından yazılı olarak cevaplandırılmak üzere konuya ilişkin Meclis'e soru önergesi sundu.
İşte o 4 soru:
1- Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırma ideolojisi ile kurulan bir derneğe neden soruşturma açılmamıştır?
2- Bu oluşum hangi şartları sağlayarak İstanbul Valiliği tarafından dernek faaliyetlerini sürdürme izni almıştır?
3- Şehzade Cami içerisinde militanlar ile top oynayan polisler hakkında bir işlem yapılmış mıdır?
4- Şehzade Cami'nin 'Saraçhane gösterilerine katılanlar tarafından tahrip edildi" iddialarına ilişkin tek bir görüntü bulunmazken, olay yerinde bulunan İBDA-C militanları şüpheli olarak sorgulanmış mıdır?"
Bakalım cevap verilecek mi?
Kendileri yaşam standartlarından zerre taviz vermezken asgari ücretliye, emekliye 'daha ne olsun' demez.
Şu yaşananlara bakın!
Sırf adalet istedikleri, demokrasi istedikleri sokağa çıkan yüz binlerce gencimiz, insanımız sokağa çıktı. Sosyal medyada yayınlanan görüntüler, 'bu kadar da olmaz' dedirtti.
Gözaltına alınan gençlerin maruz kaldıkları her türlü şiddet ve temel hak ve ihtiyaçlardan mahrum bırakma kayıtlara geçti.
Bu yılı 'Aile Yılı' ilan etmiştiler. Polislerin orantısız güç kullanmaları ailelerde infial yarattı. Anneler, babalar, kardeşler adliyelerde sabahladı
İktidar bir taraftan gençlerin bu eylemlerine kılıf ararken İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın: "Avrupa'daki yasa dışı gösteri yapanlara karşı polisin davranışlarına bakın. Anlatılacak gibi değil.
Ama bizim kahraman polisimiz; duruşu, sabrı, sağduyusuyla takdire şayan. Her biri, iftihar ettiğimiz bir duruş sergiliyor" sözleri hem itiraf hem de haklı çıkma gayretinden başka bir şey değildir.
Ve bayram geldi
Silahlı terör örgütüne üye olma, silahla yağma, mala zarar verme, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, resmi belgede sahtecilik, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi nice terör ve adi suç varsa hepsinin muhatabı olmuş 2'si terör örgütü Hizbullah hükümlüsü 10 kişiyi arife günü Cumhurbaşkanı Erdoğan affetti.
Evet, evet! Anayasa'nın 34 maddesinden aldıkları hakları kullanan gençlerimizi bırak affetmeyi çok yönlü suçlayan iktidar, terör örgütü üyelerini affetti.
Özetle Soma'da 301 insanımızı toprak altında bırakanlar bayramda 301 gencimizi demir parmaklıklar arkasında bıraktı.
Milletin önüne sandığın konulacağını bilen bir iktidar bunu yapar mı?
Gençler korktu mu?
Gençlerimize, 'vandal, hain, devlet, millet düşmanı, birilerinin tetikçisi' denildi. Hatta 'protestolara katılan üniversite öğrencilerini not alıyoruz, gereği yapılacak' bile denildi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ise: "Ailelerimiz, bin bir emekle büyüttüğü çocuklarını belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar.
Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun, evlatlarının hayatını karartmasına, paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler' çıkışında bulundu.
Cevap ne oldu?
İstanbul'daki eylemlerde gözaltına alınan 18 yaşındaki oğluyla konuşan anne Selda Eligüzel:"Dik dur oğlum, arkandayız. Sen kimsenin malına, mülküne el koymadın. Kara para aklamadın. Hırsızlık yapmadın. Hakkını aradın, annem' dedi.
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan bir kızımız babası; "İyi ki varsın, iyi ki benim kızımsın"
Cevahir AVM'nin önünden ters kelepçeyle gözaltına alınan üniversite öğrencilerinden serbest bırakılanlar Çağlayan Adliyesi önünde alkışlarla karşılandı.
On binlerce insanımızın elinde, 'Sarayın duvarları yüksek olsa da halkın sesi daha yüksektir' pankartları ise durumu özetliyordu.
1998'de Erdoğan'a destek için Saraçhane'ye giden Mevlüt Aktaş'ın oğlu, Ekrem İmamoğlu için gittiği Saraçhane'de tutuklandı.
Mevlut Aktaş; "Oğluma önce 'gitme' dedim. Bana, 'sen de, Erdoğan için gitmemiş miydin?' deyince bir şey diyemedim' sözleri akıl sahipleri için yeter!
Yüzleştirme
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesinde Türk doktora son sınıf öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini açıklamış, ardından da bölgedeki olayları değerlendirmek için Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan ile Washington'da bir araya gelmişti.
Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç ise "ABD'de de Rümeysa'ya yapılan bu uygulama doğru bir uygulama değil. Sırf Filistin'i desteklediği için hedef gösterilmesi ve haksız bir uygulamayla karşı karşıya kalması kabul edilemez" açıklamasını yapmıştı.
Sayın Bakanım! Türkiye'de de İsrail'i protestoları vardı. Hatırlarsanız altısı kadın, üçü erkek, dokuz genç tutuklanmıştınız. Gençlerin gözaltında çıplak arama, şiddet ve işkenceye maruz bırakıldığı iddiaları vardı.
Bu gençler başka bir ülke vatandaşı olsaydı eminim ki sınır dışı ederdiniz! Hatırladınız mı?
İçişleri Bakanına 4 soru
Son yaşanılan olaylara, 'Avrupa'daki polisler' üzerinden cevap veren ama göstericileri ve iktidarı eleştirenlere dini değerler üzerinden tehdit edenler hakkında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir tarafından yazılı olarak cevaplandırılmak üzere konuya ilişkin Meclis'e soru önergesi sundu.
İşte o 4 soru:
1- Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırma ideolojisi ile kurulan bir derneğe neden soruşturma açılmamıştır?
2- Bu oluşum hangi şartları sağlayarak İstanbul Valiliği tarafından dernek faaliyetlerini sürdürme izni almıştır?
3- Şehzade Cami içerisinde militanlar ile top oynayan polisler hakkında bir işlem yapılmış mıdır?
4- Şehzade Cami'nin 'Saraçhane gösterilerine katılanlar tarafından tahrip edildi" iddialarına ilişkin tek bir görüntü bulunmazken, olay yerinde bulunan İBDA-C militanları şüpheli olarak sorgulanmış mıdır?"
Bakalım cevap verilecek mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025
- Kadir gecesi için hazırladım / 26.03.2025
- Biz ne yaşıyoruz böyle? / 24.03.2025
- Bu ülkede zor olan Türk olmakmış! / 23.03.2025
- Hz. Ali (a.s) ve Beytülmal / 22.03.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025
- Kadir gecesi için hazırladım / 26.03.2025
- Biz ne yaşıyoruz böyle? / 24.03.2025
- Bu ülkede zor olan Türk olmakmış! / 23.03.2025
- Hz. Ali (a.s) ve Beytülmal / 22.03.2025