İmam Ali Efendimiz (s.a.a.v) halifeliği döneminde devlet yönetimi ve beytülmalden mal dağıtımı konusunda Peygamber Efendimiz ne yapıyorduysa, aynısını tekrar uygulamaya koydu.
Hazine'deki malı, halk arasında eşit olarak böler, kimseye bir ayrıcalık tanımazdı. Hz. Ali'nin bu duruşu, bazı çıkar çevrelerini rahatsız etmiş ve onların, Muaviye'nin yanında yer almasına yol açmıştı.
Bu durumdan endişe duyan iyi niyetli bazı kimseler, Hz. Ali'ye gelerek; 'Siyaseti güçlü kimseleri tercih edip iş başına getirmeniz, işlerin ilerlemesi için daha uygun olur" teklifinde bulundular.
Bu teklife sinirlenen Hz. Ali (a.s): "Yönetimim altındaki insanlara zulmederek, kendime dostlar edinmemi mi bana öneriyorsunuz?
Allah'a ant olsun ki, yer ve gök var olduğu müddetçe ben böyle bir şey yapmam. Eğer mal kendimin bile olsaydı, onu, insanlar arasında eşit olarak bölerdim; oysa ki mal, Allah'ın malıdır; ve benim bu konuda adâlet dışına çıkmam asla düşünülemez' şeklinde cevap verdi.
Hz. Ali'nin (a.s) tasarrufu
"Kalemlerinizi sivriltin, satırlarınızı birbirine yakın yazın, fazla yazmaktan kaçının, kastınızı daha kısa anlatın. Sakın ola ki fazla yazmayın, gevezelik etmeyin. Zira Müslümanların malı israf kaldırmaz' sözlerinin sahibi Hz. Ali, devlet malına karşı son derece tasarruf ve disiplinli davranmış ve bunu da memurlarına emretmiştir.
Bir akşam Talha ve Zübeyr, şahsî bir takım meseleleri için Hz. Ali'nin (a.s) huzuruna vardılar. İmam o sırada beytülmalin işleriyle uğraşıyordu. O ikisi içeri girdiğinde beytülmalin kandilini söndürdü ve evinden bir kandil getirmelerini buyurdu!
Hz. Ali Efendimize göre vergiler halka hizmet ve ülke kalkınması için harcanmalıdır. Neden? Peygamber Efendimiz öyle yaptığı için.
Bu konuda valilere verdiği talimatlar ve de yaptığı konuşmalardaki birkaç vurgusunu hatırlayalım;
Hz. Ali'ye göre vergi, halka hizmet ve ülke kalkınması için harcanmalıdır. Halka hizmet etmeden vergi toplama yoluna gitmek halka bir zulüm olduğundan zamanla vergi gelirini de düşürecektir:
"Şunu unutma ki, vergi toplamaktan ziyade ülkenin kalkınması için çaba göstermelisin. Zira vergi halka hizmet ile elde edilebilir. Hizmet vermeden vergi toplama yoluna gitmemelisin.
Hz. Peygamber şöyle buyurur: 'Kim, ölü toprağı canlandırırsa o toprak onundur. Zâlim damar sahibine hak yoktur.' Bu bakımdan arazi ve emlakın gelişmesi için çaba göstermeyip sadece vergi tahsiline gidersen ülkeyi harbeye çevirir, insanların perişan olmasına neden olursun."
Hz. Ali vergi toplama konusunda oldukça hassastı. Vergi gelirleri cihad ve fetih işlerinde kullanılır, askerin masrafları ve cihad masrafları buradan karşılanırdı. Vilayetlerde görevli memurların maaşları buradan verilirdi.
Ayrıca köprüler, kuyular, yollar, kanallar ve imar faaliyetleri de bu gelirle yapılırdı." (Geniş bilgi, İmam Ali, Prof. Dr. Haydar Baş)
İmam Ali'nin arkadaşlarından Zazan anlatıyor:
"Ali pazarda tek başına yürüyor, yoldan çıkmış insanları uyarıyor, halkı irşad ediyor ve zayıflara yardım ediyordu. Satıcılara ve dükkanlara uğruyor, onlara, Kur'an'dan ayetler okuyordu.
'İşte ahiret yurdu. Biz onu, yeryüzünde böbürlenmeyen ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz' (Kasas: 83) ayetini okuyor, sonra da, 'Bu ayet, adalet ve tevazu sahibi idarecilerle sair insanlardan kudret sahibi kişiler hakkında nâzil olmuştur' diyordu."
Hallal, Ebu Said'den senediyle şöyle naklediyor:
"Ali pazara gelir ve 'Ey pazar ehli, Allah'tan korkun ve yemin etmekten sakının. Muhakkak ki yemin malı sattırır, ancak bereketi giderir. Hakkıyla alıp satan dışındaki tüccar günahkârdır' der, sonra da onlara selam vererek oradan ayrılırdı. Daha sonra tekrar gelir bir önceki söylediklerini tekrar ederdi."
Ebu's Sahba anlatıyor: "Ali b. Ebi Tâlib'in ot satıcılarının yanına uğradığını ve fiyatları kontrol ettiğini gördüm."
Hz. Ali alışverişin hak ve hukukuna riayet edilmesine çok önem vermiştir. Zira Allah şöyle buyurur: "Ölçü ve tartıda hile yapanın vay haline! Onlar, insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar."
Hz. Ali, hayvan kesicilerine yönelik bir kararname çıkarmış ve kesim işlemi hakkında bilgi vererek, ineklerden ancak ön ayağı oyukluğundan ayrılan, bir veya iki gözü kör olan, yaşlanan, boynu kırılan, deliren, tırnakları yarılan ve vücudunun herhangi bir yerinde sakatlığı veya belli bir hastalığı bulunan hayvanların kesilmesini serbest bırakmıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam ali eserinden)
İmam Ali ve yöneticiler
Hz. Ali, vilayetlere çok liyakatli, bilgili ve halkın takdirini kazanmış kişileri kadı olarak göndermiştir. Vazifesinde başarılı olanlar ise terfi ettirilerek ödüllendirilmiştir.
Hz. Ali, kadıları imtihana tabi tutmuş, diğer devlet memurlarından daha ziyade denetlemiştir.
Devletin çeşitli vilayetlerinde görev yapan valiler hakkında en ufak bir şikâyet duyduğunda hemen onlara bir mektup yazarak doğruluktan ayrılmamalarını ve insanlara karşı adaletli olmalarını tavsiye etmiştir.
Hz. Ali, yöneticilere pek çok öğütlerde bulunmuş, onlara nasihatler etmiş, mektup ve emirler göndermiştir.
Bunlar içinde en önemlisi Mısır'a vali olarak tayin ettiği Malik b. Eşter'e gönderdiği emirnamedir.
Emirnamede: "Allah'a itaat etmeni, kulluktan ayrılmamanı, Kuran-ı Kerim'de buyrulduğu üzere farzlara ve sünnetlere uymanı emrediyorum.
Halkını sev ve onlara merhametli davran, alçak gönüllü ve dengeli ol. Adaletli ol, ister kendinle ilgili, ister yakınlarınla ilgili, ister halktan sevdiğin, kayırdığın kimselerle ilgili bir mesele olsun asla Allah'a ve kullarına karşı adaletten ayrılma. Eğer böyle yapmazsan zulmetmiş olursun. Kullarına zulmedenlerin karşısında mazlumların koruyucu ise Allah'tır.
Öyle işleri tercih et ki bu işler hem orta yolu koruyan hem de adaleti yayan işler olsun ve halkın genelini memnun etsin.
Ayıpları araştırma, senden önceki yöneticilerin suçlarına ortak olmuş, onları zulme yöneltmiş kimselerle yapılan istişare en kötü istişaredir. İstişareden ayrılma, istişare tedbirli olmanın gereğidir."
Netice itibarı ile can gibi devlet malı da, adalette kısaca muhatap olduğum her şey emanettir ve Allah, emanetten sorguya çekecektir."
İman ehlinin ölçüsü bu. Yapılanlar ise ortada…
Hazine'deki malı, halk arasında eşit olarak böler, kimseye bir ayrıcalık tanımazdı. Hz. Ali'nin bu duruşu, bazı çıkar çevrelerini rahatsız etmiş ve onların, Muaviye'nin yanında yer almasına yol açmıştı.
Bu durumdan endişe duyan iyi niyetli bazı kimseler, Hz. Ali'ye gelerek; 'Siyaseti güçlü kimseleri tercih edip iş başına getirmeniz, işlerin ilerlemesi için daha uygun olur" teklifinde bulundular.
Bu teklife sinirlenen Hz. Ali (a.s): "Yönetimim altındaki insanlara zulmederek, kendime dostlar edinmemi mi bana öneriyorsunuz?
Allah'a ant olsun ki, yer ve gök var olduğu müddetçe ben böyle bir şey yapmam. Eğer mal kendimin bile olsaydı, onu, insanlar arasında eşit olarak bölerdim; oysa ki mal, Allah'ın malıdır; ve benim bu konuda adâlet dışına çıkmam asla düşünülemez' şeklinde cevap verdi.
Hz. Ali'nin (a.s) tasarrufu
"Kalemlerinizi sivriltin, satırlarınızı birbirine yakın yazın, fazla yazmaktan kaçının, kastınızı daha kısa anlatın. Sakın ola ki fazla yazmayın, gevezelik etmeyin. Zira Müslümanların malı israf kaldırmaz' sözlerinin sahibi Hz. Ali, devlet malına karşı son derece tasarruf ve disiplinli davranmış ve bunu da memurlarına emretmiştir.
Bir akşam Talha ve Zübeyr, şahsî bir takım meseleleri için Hz. Ali'nin (a.s) huzuruna vardılar. İmam o sırada beytülmalin işleriyle uğraşıyordu. O ikisi içeri girdiğinde beytülmalin kandilini söndürdü ve evinden bir kandil getirmelerini buyurdu!
Hz. Ali Efendimize göre vergiler halka hizmet ve ülke kalkınması için harcanmalıdır. Neden? Peygamber Efendimiz öyle yaptığı için.
Bu konuda valilere verdiği talimatlar ve de yaptığı konuşmalardaki birkaç vurgusunu hatırlayalım;
Hz. Ali'ye göre vergi, halka hizmet ve ülke kalkınması için harcanmalıdır. Halka hizmet etmeden vergi toplama yoluna gitmek halka bir zulüm olduğundan zamanla vergi gelirini de düşürecektir:
"Şunu unutma ki, vergi toplamaktan ziyade ülkenin kalkınması için çaba göstermelisin. Zira vergi halka hizmet ile elde edilebilir. Hizmet vermeden vergi toplama yoluna gitmemelisin.
Hz. Peygamber şöyle buyurur: 'Kim, ölü toprağı canlandırırsa o toprak onundur. Zâlim damar sahibine hak yoktur.' Bu bakımdan arazi ve emlakın gelişmesi için çaba göstermeyip sadece vergi tahsiline gidersen ülkeyi harbeye çevirir, insanların perişan olmasına neden olursun."
Hz. Ali vergi toplama konusunda oldukça hassastı. Vergi gelirleri cihad ve fetih işlerinde kullanılır, askerin masrafları ve cihad masrafları buradan karşılanırdı. Vilayetlerde görevli memurların maaşları buradan verilirdi.
Ayrıca köprüler, kuyular, yollar, kanallar ve imar faaliyetleri de bu gelirle yapılırdı." (Geniş bilgi, İmam Ali, Prof. Dr. Haydar Baş)
İmam Ali'nin arkadaşlarından Zazan anlatıyor:
"Ali pazarda tek başına yürüyor, yoldan çıkmış insanları uyarıyor, halkı irşad ediyor ve zayıflara yardım ediyordu. Satıcılara ve dükkanlara uğruyor, onlara, Kur'an'dan ayetler okuyordu.
'İşte ahiret yurdu. Biz onu, yeryüzünde böbürlenmeyen ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz' (Kasas: 83) ayetini okuyor, sonra da, 'Bu ayet, adalet ve tevazu sahibi idarecilerle sair insanlardan kudret sahibi kişiler hakkında nâzil olmuştur' diyordu."
Hallal, Ebu Said'den senediyle şöyle naklediyor:
"Ali pazara gelir ve 'Ey pazar ehli, Allah'tan korkun ve yemin etmekten sakının. Muhakkak ki yemin malı sattırır, ancak bereketi giderir. Hakkıyla alıp satan dışındaki tüccar günahkârdır' der, sonra da onlara selam vererek oradan ayrılırdı. Daha sonra tekrar gelir bir önceki söylediklerini tekrar ederdi."
Ebu's Sahba anlatıyor: "Ali b. Ebi Tâlib'in ot satıcılarının yanına uğradığını ve fiyatları kontrol ettiğini gördüm."
Hz. Ali alışverişin hak ve hukukuna riayet edilmesine çok önem vermiştir. Zira Allah şöyle buyurur: "Ölçü ve tartıda hile yapanın vay haline! Onlar, insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar."
Hz. Ali, hayvan kesicilerine yönelik bir kararname çıkarmış ve kesim işlemi hakkında bilgi vererek, ineklerden ancak ön ayağı oyukluğundan ayrılan, bir veya iki gözü kör olan, yaşlanan, boynu kırılan, deliren, tırnakları yarılan ve vücudunun herhangi bir yerinde sakatlığı veya belli bir hastalığı bulunan hayvanların kesilmesini serbest bırakmıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam ali eserinden)
İmam Ali ve yöneticiler
Hz. Ali, vilayetlere çok liyakatli, bilgili ve halkın takdirini kazanmış kişileri kadı olarak göndermiştir. Vazifesinde başarılı olanlar ise terfi ettirilerek ödüllendirilmiştir.
Hz. Ali, kadıları imtihana tabi tutmuş, diğer devlet memurlarından daha ziyade denetlemiştir.
Devletin çeşitli vilayetlerinde görev yapan valiler hakkında en ufak bir şikâyet duyduğunda hemen onlara bir mektup yazarak doğruluktan ayrılmamalarını ve insanlara karşı adaletli olmalarını tavsiye etmiştir.
Hz. Ali, yöneticilere pek çok öğütlerde bulunmuş, onlara nasihatler etmiş, mektup ve emirler göndermiştir.
Bunlar içinde en önemlisi Mısır'a vali olarak tayin ettiği Malik b. Eşter'e gönderdiği emirnamedir.
Emirnamede: "Allah'a itaat etmeni, kulluktan ayrılmamanı, Kuran-ı Kerim'de buyrulduğu üzere farzlara ve sünnetlere uymanı emrediyorum.
Halkını sev ve onlara merhametli davran, alçak gönüllü ve dengeli ol. Adaletli ol, ister kendinle ilgili, ister yakınlarınla ilgili, ister halktan sevdiğin, kayırdığın kimselerle ilgili bir mesele olsun asla Allah'a ve kullarına karşı adaletten ayrılma. Eğer böyle yapmazsan zulmetmiş olursun. Kullarına zulmedenlerin karşısında mazlumların koruyucu ise Allah'tır.
Öyle işleri tercih et ki bu işler hem orta yolu koruyan hem de adaleti yayan işler olsun ve halkın genelini memnun etsin.
Ayıpları araştırma, senden önceki yöneticilerin suçlarına ortak olmuş, onları zulme yöneltmiş kimselerle yapılan istişare en kötü istişaredir. İstişareden ayrılma, istişare tedbirli olmanın gereğidir."
Netice itibarı ile can gibi devlet malı da, adalette kısaca muhatap olduğum her şey emanettir ve Allah, emanetten sorguya çekecektir."
İman ehlinin ölçüsü bu. Yapılanlar ise ortada…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hz. Ali (a.s) ve Beytülmal / 22.03.2025
- Hz. Muhammed (s.a.a.v) ve Beytülmal / 21.03.2025
- Kavgam İmamoğlu için değil adalet ve Türkiye içindir / 20.03.2025
- Mesele İmamoğlu’nun diploması mı? / 19.03.2025
- Tarımda da başkalarına söz verenleri tercih ettiniz / 18.03.2025
- Tarım ile trafik ve depreme çözüm üretebilirdik / 17.03.2025
- Beni gaza mı getirmeye çalışıyorsunuz? / 16.03.2025
- Devlet Bahçeli’den neden görüntü alınamıyor? / 15.03.2025
- Orucu bozanları biliyoruz… Ya imanı bozanlar? / 14.03.2025
- Dün Suriyeliler tehditti bugün Suriye tehdit / 13.03.2025
- Hz. Muhammed (s.a.a.v) ve Beytülmal / 21.03.2025
- Kavgam İmamoğlu için değil adalet ve Türkiye içindir / 20.03.2025
- Mesele İmamoğlu’nun diploması mı? / 19.03.2025
- Tarımda da başkalarına söz verenleri tercih ettiniz / 18.03.2025
- Tarım ile trafik ve depreme çözüm üretebilirdik / 17.03.2025
- Beni gaza mı getirmeye çalışıyorsunuz? / 16.03.2025
- Devlet Bahçeli’den neden görüntü alınamıyor? / 15.03.2025
- Orucu bozanları biliyoruz… Ya imanı bozanlar? / 14.03.2025
- Dün Suriyeliler tehditti bugün Suriye tehdit / 13.03.2025