Elhamdülillah, nihayet Rabbim nasip eyledi umremizi gerçekleştirdik. Sizlerle Mekke Medine izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Umre ziyaretimizi grup başkanımız Adem Birinci beyefendi ile gerçekleştirdik.
Kendisi umrenin can alıcı olaylarını tek tek açıkladı, Ehl-i Beyt tadında doya doya bu mekanları gezdik.
Hele son iki gün Kabe'nin karşısında oturarak vedalaşmak...
İlahilerle, tesbihlerle geçen anılarımız bir ömre bedel.
Hatice anamızın ziyaretine evlatları olarak koştuk.
Lâkin Vahhabi zihniyetinin "haram" diyerek hanımefendileri ziyaretten alıkoymaları, sahabe türbelerini yıkmaları kadar bize acı verdi ve yine Kabe'de namaza duran bir hanımefendiye namazını bozdurmaları, kuralcı Vahhabi zihniyetinin acı tablolarından biri oldu!
Dualar ve aminler dilimizden hiç düşmedi.
Allah'ım ben çok dua yapmasını bilemem lakin, "Adem hocamızın, Hocamdan duyduğu bu duaları kabul eyle onun duaları Bizim de niyazımızdır" dedim.
Geçen yıl umreye giden büyük oğlum Kamber, "Müslüman olan önce Mekke Medine'ye gidip umre veya hac yapmalı. Ondan sonra da dünya devletlerini gezmeli" demişti.
Gerçekten ne kadar da haklıymış.
Benzer duyguları kardeşim Halime hanımdan da dinlemiştim.
Biz Müslümanlar, döndüm kıbleye diye namaza duruyoruz ama kıblemiz olan Kabe'yi hiç görmemişiz, ziyaret etmemişiz, ne garip bir durum!
Yine Resulullah Efendimize salatü selam okuyoruz ama mübarek kabrini hiç ziyaret etmiyoruz. Ne garip değil mi!
Oysa dünya devletlerinde mesela, Endonezya güzel bir örnek teşkil eder bu konuda; evlilik şartı olarak evvela çiftler Mekke Medine'yi ziyaret ederler, ondan sonra dünya evine girerler. Ne güzel değil mi?
Mesela, bir Türk öğrenci Almanya'da okula gidiyor ama çok yaramazlık yapıyor.
Sonra bir yaz tatili dönüşü çocuk çok uslu bir öğrenci oluyor, öğretmen durumu fark ediyor ailesine soruyor. Ailesi diyor ki: "Bu çocuğu yaz tatilinde umreye götürdük. Mekke Medine gibi kutsal yerleri gezdirdik."
Hemen öğretmen durumu anlıyor ve bir toplantı tertip edip bütün velilere çocuklarıyla umre yapmalarını tavsiye ediyor.
Aynı şeyi ben de yaşadım. Mesela hanımla ufak tefek olaylarda tartışırdık fakat umreden sonra o kadar güzel bir ortam oldu ki hiç birbirimizi üzmüyoruz çok huzurlu bir hale dönüştü ortam, inşallah böyle devam eder...
Mekke ve Medine'yi benim anlatmaya takatim yetmez ama o mekanı en güzel şekilde anlatan Muhterem Üstadım Profesör Doktor Haydar Baş Hocamızla sizi baş başa bırakıyorum.
Öyle güzel mekan ki alem üstü alemdir.
O mekanı sevmemek ızdıraptır elemdir .
Can Allah canan Allah canlar sana kurban Allah
Hay kalbim Zikrullah La ilahe illallah
Öyle güzel mekan ki, toprakları öpülür.
O mekanda günahlar sonsuz olsa dökülür.