İslam dünyasında bayram!

Evet, 8 milyarlık dünya nüfusunun dörtte birine, dünya enerji kaynaklarının yüzde 75'ine, doğal kaynakların ise yüzde 43'üne sahip, 18 milyon askeri olan İslam dünyası kan içinde vahşet ve zulüm içinde bayram kutluyor.

Libya'nın zenginliklerini haçlı batı paylaşırken halk, ikiye bölünmüş birbirini katlediyor. Tunus'ta akan kandan sonra belirsizlik sürüyor.

Mısır'da Müslümanlar, Müslümanları katletti. Şimdi darbeci Sisi ne derse o. Sisi'de, 'ABD ne derse o ' siyasetiyle devlet yönetiyor.

Afrika'daki İslam ülkelerinde ya darbe ile iktidarı alanlar Müslümanları katlediyor ya da terör örgütleri haşa İslam adına Müslümanları katlediyor.

BAE, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi ülkelerin yönetenler, kendi ülkelerinin zenginlikleri ile ABD, AB ve İsrail'e uşaklık yapıyor. Ürdün eşittir ABD mandası.

Yemen'de, Müslüman kanı akıyor. Irak, Pakistan, Afganistan'da Müslüman kanı akıyor. Suriye zaten malumunuz. İran ve ülkemizde ise insanlar içten içe kaynatılıyor.

Filistin ve Gazze'de, İsrail ve ABD eliyle Haçlı batı desteğiyle bir inanç soykırımı yaşanıyor.

Ama Müslümanlar bayram yapıyor! Kan içinde bayram ha! Sahi neyin bayramını yapıyoruz?

Takatleri olduğu halde zulme susan, zalim değil miydi? O susanları, destekleyenler de bu zulümden aynı paya sahip değil miydi? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan değil miydi?

Az bir dünyalık (mal, makam, mevki, iktidar vs.) karşılığı dünyayı, dinlerini tercih edenler kafir, gazaba uğramış ve yoldan sapmışları dost edinenler, onlardan değil miydi?

Sorsan hemen herkes zulme, zalime, ABD'ye, batıya, İsrail'e karşı.

Bu nasıl karşıtlık? Kim zalim, kim mazlum? Her bir Müslümanın ve en başta İslam devletlerini yönetenler bu soruya muhatap olmaları gerekmez mi?

Örnek vereyim mi?

İsrail son katliamlarına 7 Ekim 2024'te başladı. 8 ay sonra yani Sayın Erdoğan, 'İsrail ile ticareti' askıya almadan önce Filistinli İmam Mahmud Hasenat, Cuma Hutbesine çıkmış, "Eğer 30 bin şehit, 70 bin yaralı ve 2 milyon evsiz Filistinli, ümmeti uyandıramıyorsa benim sözlerimin ne anlamı var' diyerek inmişti.

Ümmetin önüne geçenler uyanmadılar. Şimdi şehit sayısı 55 bini, yaralı sayısı 150 bini geçti. Hala uyanan yok.

Libya Baş Müsftüsü

İslam devletlerini yönetenlerin uyanmadığını gören Libya Baş müftüsü Sadık el Giryani, İsrail soykırımına karşı bu kez askerlere çağrı yaptı:

"Allah, sizden ne bekliyor biliyor musunuz? Aylardır bu felaketleri seyrediyorsunuz! Ne bekliyorsunuz? Neyi seyrediyorsunuz ey Müslüman ordular! Ey Arap orduları!

Ey pilotlar, MIG'le ya da başka uçaklar ile uçanlar! Neyi bekliyorsunuz?

Ürdün kralından mı, Mısır başbakanından mı, Suudi kralından mı izin bekliyorsunuz?

Asla! Vallahi asla izin vermezler! Eğer izzetiniz için harekete geçmezseniz, eğer kardeşleriniz için kıyam etmezseniz, eğer dininiz için kalkmazsanız helak olursunuz. Allah'a yemin ederim helak olursunuz.

Çünkü kardeşlerinizi terk ettiniz, dininizi terk ettiniz, mertliğinizi terk ettiniz. Zafer bile, zafer duygusu bile artık sizde bir heyecan uyandırmıyor.

Üç ya da dört kişi uçaklarıyla çıksa İsrail'i vursa, İsrail'de hedef vursa, orada şehit olsa vallahi şeref kazanır, izzet kazanır.

Peki, siz bu rezalete nasıl sessiz kalıyorsunuz? Bu utanç, bu alçalış, bu bir zillet!

Hiçbir Müslüman bunu kabul edemez. Sizde kabul etmemelisiniz. Bu size yakışmaz. Müslümanların tarihine de yakışmaz.

Size düşen zaferdir. Bu yöneticilerin ihmali, orduların ihmalidir' diyordu.

Türkiye'de bayram

Yarım yüz yıldan fazladır dünyadayım. Bu ülkede, halkın böylesine kindarlaştırıldığı, bayramda bile kelimelerin bu kadar bilenerek seçildiği, dillerin bu kadar keskinleştirildiği, sevgi, merhamet, kaynaşma yerine öfke ve saldırganlığın hakim olduğu bir bayram hatırlamıyorum.

İslam dünyası neden bu hale geldi?

"Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir." Nisa Suresi 139)

Müminleri bırakıp İsrail-ABD-AB'yi dost edindikleri, onların yanında izzet ve şeref aradıkları için.

Başka?

Hz. Sevban (r.a) anlatıyor: Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: "Size çullanmak üzere yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya üşüşen yiyiciler (aç kurtlar) gibi birbirlerini çağıracağı zaman yakındır."

Orada bulunanlardan biri, "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu.

"Hayır" buyurdular. "Bilakis o gün siz, çoksunuz lakin sizler bir selin getirip yığdığı, hiçbir ağırlığı olmayan 'çer, çöpler' durumunda olacaksınız.

Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"

"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?" dendiğinde, Hz. Peygamber, "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu" buyurmuştur. (Ebu Davud, Melahim, 5).

Rabbim, bizleri bu zümreden uzak eylesin. İslam coğrafyasını bu zilletten kurtarsın. Bayramımız mübarek olsun.