Futbol keşmekeşi

Galatasaray'ın puan kaybından sonra Fenerbahçe Antalyaspor'u 3-0 yenerek rakibi ile puan farkını 4'e indirdi.

Şimdi hemen şunu söylemek lazım çok kötü bir maç seyrettik. Her iki takım da birbirinden kötü idi.

Fenerbahçe maç boyunca bir türlü organize olamazken Antalyaspor son derece silik bir görüntü verdi.

Evet Fenerbahçe çok güçlü bir rakip ama bu bir bahane olamaz. Antalyaspor kazanmak için hiçbir şey yapmadı.

Sahada mücadele etmeyen bir Antalyaspor vardı. Böyle bir rakip karşısında Fenerbahçe kolay goller buldu.

Fakat Fenerbahçe'nin kolay gol bulma dışında futbolunda olumlu bulunacak bir yön yoktu.

İlkokulda sabah ilk derslerde yoklama yapılırdı. Ali var Mehmet yok falan gelemeyenler tespit edilirdi.

Şimdi yoklama yaparsak sahada Tadiç yok, Fred yok, Szymanski yok. Fenerbahçe orta sahası yokları oynuyor.

Peki kim var? Milan Skriniar var. Bu kadar zayıf bir rakip karşısında sahada olmayan bir orta saha mantık olarak nasıl izah edilir bilmiyorum.

İlk yarı itibariyle Fenerbahçe'de göze çarpan olgu şuydu. Fenerbahçe'de oyun kuran bölge orta sahası değil savunması idi.

Bunda da liderliği ele alan oyuncu Milan Skriniar idi.

Şimdi bakın muhakkak ki Skriniar'ın inisiyatif alarak oynaması tabii onun adına övgüye değer bir durum.

Fakat bu durum bazı oyuncuların işini yapmadığını gösteriyor.

Kimler onlar Tadiç, Fred ve Sebastian Szymanski. Bunlar maçta bir varlık gösteremediler.

Enteresandır Skriniar'ın en çok pas attığı oyuncu ise Philip Kostiç idi.

Bu şunu gösteriyor. Fenerbahçe orta sahası kendini Skriniar'a yeteri kadar gösterememiş.

Hâliyle Fenerbahçe organize bir oyun sergilemedi. Fenerbahçe orta sahası Milan Skriniar ile uyumlu olamadı.

Daha mücadele eden bir takım ile karşılaşsalar Fenerbahçe orta sahası oyundan düşer ve maçı kaybedebilirlerdi.

Ayrıca maç genelinde tempo çok düşüktü. Tempo birçok anda yürüyüş seviyesinde idi.

Bu maçta da Edin Dzeko oyun kurma girişimlerinde bulundu ve yine başarılı olamadı.

3 ve 13. dakikalarda sırasıyla Kostiç ve Oğuz'a verdiği paslar taca çıktı. Gelin görün ki 77'de boş kaleye gol atamadı.

Evet sayın okurlar Fenerbahçe'de oyun kurması gerekenler oyunda değiller fakat savunma yapması gerekenler ya da gol atması gerekenler oyun kurmaya çalışıyor.

68'de Dzeko, Fred ile anlaşamayarak rakibe bir pas attı. Fred ileri hamle yapıyor Dzeko geriye pas veriyor.

Dzeko'ya artık kızmak lâzım. Kardeşim bu işi yapamıyorsun neden ısrar ediyorsun.

Önce boş kaleye golleri kaçırma. 77'de saçma sapan bir orta ile hücuma heba eden Tadiç'e kızmıyorum çünkü pas opsiyonları yoktu.

Bilin bakalım kim doğru pozisyon alamamıştı. Tabii ki Edin Dzeko.

Talisca da bu pozisyonda kendini bir pas alternatifi hâline getiremedi.

77'de Dzeko'nun boş kaleye atamadığı pozisyonda Talisca uygun pas konumunda iken anlamsız bir şekilde kaleye doğru koşunca pozisyonunu kaybederek hücumu harcadı.

Şimdi bakın biri Dzeko ve diğeri Talisca. Bunlar Avrupa'da önemli takımlarda oynamış oyuncular.

İsimleri ve ağırlıkları var. Fakat gelin görün ki böyle anlamsız hatalar yapıyorlar.

Takımlardan biri mücadele edemiyor diğeri adına yakışır kaliteyi sahaya yansıtamıyor.

Ben de buna futbol keşmekeşi diyorum. Tabii övgüyü hak eden bir konu da var.

Fenerbahçe'nin attığı ikinci golde Fenerbahçe'nin adına yakışır örnekler veren Szymanski ve Çağlar Söyüncü tüm övgüleri hak ediyor.

Bu golde Szymanski'nin takipçiliği ile Samudio'ya baskı yapıp topu takımına kazandırması futbol adına olumlu bir örnek.

Ayrıca bu golde Çağlar'ın yaptığı asist çok klastı ve de golü atan Tadiç'in kendini çok iyi bir pas alternatifi hâline getirmesi futbol adına olumlu aksiyonlar.

Evet Fenerbahçe ligde istediğini aldı. Fakat dikkat Rangers takımı bu kadar kötü futbolu affetmez.

Antalyaspor karşısında topa bu derece hükmedemeyen Fenerbahçe ve orta sahası Rangers karşısında zorlanabilir.

Tabii Fenerbahçe ve Jose Mourinho Rangers karşısında daha dikkatli olacaklardır. En azından ben öyle ümit ediyorum.

Daha farklı mücadele edeceklerdir. Fenerbahçe'nin Glasgow Rangers karşısında olumlu sonuç alacağına inanıyorum.