Fenerbahçe bir kere daha Kadıköy'de ipten döndü ve Rizespor'u 3-2 zar zor yenerek yoluna devam etti.
Fenerbahçe 2-0 geriden geldi. Şimdi bunu duyunca Fenerbahçe'nin muazzam bir oyun sergilediğini düşünebilirsiniz.
Fakat bunu söylemek mümkün değil. Fenerbahçe, Göztepe maçında olduğu gibi berbat bir ilk yarı çıkardı.
İkinci yarı kendi sahasına hatta ceza alanına çekilen Rizespor karşısında da iyi bir futbol oynadığını söylenemez.
Şimdi bakın Midtjylland maçından önceki üç dört maçta Fenerbahçe'de şu olgu göze çarpıyordu.
Fenerbahçe bu maçlarda savunmada derli toplu durup kalabalık savunmayı iyi yapan bir takım hüviyetinde idi.
Hatta Mourinho'nun bu oyunu Fenerbahçe'ye bellettiği yolunda bir kanaate sahip olmuştum.
Şunu da düşünüyordum. Mourinho hücum yapmayı da takıma belletip şampiyonluk yarışında Fenerbahçe'yi daha iddialı duruma getirecektir diye düşünüyordum.
Fakat gelin görün ki Rizespor karşısında Fenerbahçeli futbolcular öğrendikleri şeyi unutmuş gibi görünüyorlardı.
Hâl böyle olunca Fenerbahçe ne savunma yaptı ne de hücum edebildi. Rizespor ilk yarı Fenerbahçe'yi oynatmadı.
Fenerbahçe'nin yediği ilk golde orta alanda Szymanski, Fred'den kendine gelen topa çok zayıf reaksiyon gösterdiği için hücum hakkı Rizespor'a geçti.
Gelişen hücumda Rize'nin golü geldi. İkinci golde de Dzeko, Kostiç'e pas atmaya çalışırken top kaybı yaşandı.
Gelişen hücumda Fenerbahçe kalesinde ikinci golü gördü.
Bazı şeyleri anlamak zor. Dzeko'nun dünya starı bir oyuncu olduğu düşünülüyor.
Fakat belli ki artık dönemini yaşamış. Ununu elemiş eleğini asmış. Bu hâliyle Fenerbahçe'ye bir katkısı yok.
Dzeko 39. dakikada bir hücumda sürüklediği topla birlikte auta çıktı. Bir dünya starının top tekniği, fizik kalitesi böyle düşük olur mu?
Szymanski de çok kötüydü. İlk goldeki hatasını yazdım.
Mesela 41'de Dzeko'dan aldığı pasa yayda çalım sevdasına kapılınca ayağından açıyor. Bu durumda hücumu ziyan etti.
Geçen senenin formda oyuncularından Sebastian Szymanski de ortada gözükmüyor işin doğrusu.
İkinci yarı Fenerbahçe oyunun hakimi idi. Ne var ki oyunun kalitesi çok kötüydü.
İkinci yarının başında En Nesyri pozisyonları harcadı. En Nesyri pozisyonları dikkatle takip etmiyor.
46'da Dzeko kafasıyla bir pas gibi top attı. Nesyri pasa reaksiyon gösterinceye kadar kaleci Tarık geldi topu kaptı.
Diego Carlos 53'te ne olduğu belli olmayan bir şut attı. Rakip bu dakikalarda 10 kişi idi.
Fenerbahçe'de dar alanda bireysel yetenek sergileyecek bir oyuncu yok.
Yine benzer şekilde dar alanda organize hücum kotaracak oyuncular da yok.
86'da ve 90+2'de En-Nesyri iki şut attı fakat ilkinde pas verebileceği üç arkadaşı vardı ve de ikincisinde ise Tadiç ve Cenk Tosun pas için müsait durumdaydılar.
90+3'te ise şut atan dünya starı Dzeko bu sefer En Nesyri'yi görmedi.
Fenerbahçe, Göztepe maçından sonra hava yakalamıştı. Bu hava Midtjylland maçıyla sönmeye başladı ve Rizespor maçıyla balon tamamen patladı.
Rizelileri de eleştirmek lazım. 63'te Akintola zamanında şut atabilse Rize, Fenerbahçe'nin fişini çekebilirdi.
Bir de şunu yazmak lazım. İkinci yarı Fenerbahçe savunmasında çok derin boşluklar bıraktı.
Rizesporlular bu boşlukları değerlendirmek için hiçbir girişimde bulunmadı. Bu da bir strateji hatası belki de.
Fenerbahçe ikinci kez şansın yardımıyla ipten döndü. Bakalım bu şans nerede son bulacak.
Evet bu kadar kötü oyunla şans da ancak bir yere kadar yardım eder çünkü.
Fenerbahçe 2-0 geriden geldi. Şimdi bunu duyunca Fenerbahçe'nin muazzam bir oyun sergilediğini düşünebilirsiniz.
Fakat bunu söylemek mümkün değil. Fenerbahçe, Göztepe maçında olduğu gibi berbat bir ilk yarı çıkardı.
İkinci yarı kendi sahasına hatta ceza alanına çekilen Rizespor karşısında da iyi bir futbol oynadığını söylenemez.
Şimdi bakın Midtjylland maçından önceki üç dört maçta Fenerbahçe'de şu olgu göze çarpıyordu.
Fenerbahçe bu maçlarda savunmada derli toplu durup kalabalık savunmayı iyi yapan bir takım hüviyetinde idi.
Hatta Mourinho'nun bu oyunu Fenerbahçe'ye bellettiği yolunda bir kanaate sahip olmuştum.
Şunu da düşünüyordum. Mourinho hücum yapmayı da takıma belletip şampiyonluk yarışında Fenerbahçe'yi daha iddialı duruma getirecektir diye düşünüyordum.
Fakat gelin görün ki Rizespor karşısında Fenerbahçeli futbolcular öğrendikleri şeyi unutmuş gibi görünüyorlardı.
Hâl böyle olunca Fenerbahçe ne savunma yaptı ne de hücum edebildi. Rizespor ilk yarı Fenerbahçe'yi oynatmadı.
Fenerbahçe'nin yediği ilk golde orta alanda Szymanski, Fred'den kendine gelen topa çok zayıf reaksiyon gösterdiği için hücum hakkı Rizespor'a geçti.
Gelişen hücumda Rize'nin golü geldi. İkinci golde de Dzeko, Kostiç'e pas atmaya çalışırken top kaybı yaşandı.
Gelişen hücumda Fenerbahçe kalesinde ikinci golü gördü.
Bazı şeyleri anlamak zor. Dzeko'nun dünya starı bir oyuncu olduğu düşünülüyor.
Fakat belli ki artık dönemini yaşamış. Ununu elemiş eleğini asmış. Bu hâliyle Fenerbahçe'ye bir katkısı yok.
Dzeko 39. dakikada bir hücumda sürüklediği topla birlikte auta çıktı. Bir dünya starının top tekniği, fizik kalitesi böyle düşük olur mu?
Szymanski de çok kötüydü. İlk goldeki hatasını yazdım.
Mesela 41'de Dzeko'dan aldığı pasa yayda çalım sevdasına kapılınca ayağından açıyor. Bu durumda hücumu ziyan etti.
Geçen senenin formda oyuncularından Sebastian Szymanski de ortada gözükmüyor işin doğrusu.
İkinci yarı Fenerbahçe oyunun hakimi idi. Ne var ki oyunun kalitesi çok kötüydü.
İkinci yarının başında En Nesyri pozisyonları harcadı. En Nesyri pozisyonları dikkatle takip etmiyor.
46'da Dzeko kafasıyla bir pas gibi top attı. Nesyri pasa reaksiyon gösterinceye kadar kaleci Tarık geldi topu kaptı.
Diego Carlos 53'te ne olduğu belli olmayan bir şut attı. Rakip bu dakikalarda 10 kişi idi.
Fenerbahçe'de dar alanda bireysel yetenek sergileyecek bir oyuncu yok.
Yine benzer şekilde dar alanda organize hücum kotaracak oyuncular da yok.
86'da ve 90+2'de En-Nesyri iki şut attı fakat ilkinde pas verebileceği üç arkadaşı vardı ve de ikincisinde ise Tadiç ve Cenk Tosun pas için müsait durumdaydılar.
90+3'te ise şut atan dünya starı Dzeko bu sefer En Nesyri'yi görmedi.
Fenerbahçe, Göztepe maçından sonra hava yakalamıştı. Bu hava Midtjylland maçıyla sönmeye başladı ve Rizespor maçıyla balon tamamen patladı.
Rizelileri de eleştirmek lazım. 63'te Akintola zamanında şut atabilse Rize, Fenerbahçe'nin fişini çekebilirdi.
Bir de şunu yazmak lazım. İkinci yarı Fenerbahçe savunmasında çok derin boşluklar bıraktı.
Rizesporlular bu boşlukları değerlendirmek için hiçbir girişimde bulunmadı. Bu da bir strateji hatası belki de.
Fenerbahçe ikinci kez şansın yardımıyla ipten döndü. Bakalım bu şans nerede son bulacak.
Evet bu kadar kötü oyunla şans da ancak bir yere kadar yardım eder çünkü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Curcuna / 03.02.2025
- Mahalle maçında olmaz / 31.01.2025
- Şampiyonluk hayal değil / 27.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Mahalle maçında olmaz / 31.01.2025
- Şampiyonluk hayal değil / 27.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025