23 Nisan'ın 105. yıldönümünde tüm milletimizin ve özellikle de çocuklarımızın "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" kutlu olsun.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1920 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM) dualarla açarak millet egemenliğine dayalı bir sistemi hayata geçirmiştir. Ve Meclis'in duvarına "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" yazılarak milli iradenin hakimiyeti tescillenmiştir.
Milli iradenin hakimiyeti, padişahlık, krallık gibi "tek adamlık" sistemlerinin yerine, yönetimde milletin söz sahibi olmasını ifade eder.
Ayrıca, ülkemiz üzerinde menfur emelleri olan ülkelerin, küresel güçlerin millet ve devlet üzerindeki hakimiyetini ve baskısını reddeder, tam bağımsızlığı ifade eder.
Atatürk, milli iradenin hakimiyetini, bizzat kendi yaşantısında da örneklendirerek ortaya koymuştur. Malum, kurtuluş mücadelesi gibi çok kritik ve riskli bir dönemde dahi o savaşın zorlu şartlarında kurulan TBMM'den tüm yetkileri alarak bu mücadeleye liderlik yapmıştır.
Atatürk'ün milli iradeye verdiği önemi başka nasıl izah edebilirsiniz?
İnsanların gerçek duruşu, samimiyeti riskli dönemlerde aldıkları kararlarla ortaya çıkar. Atatürk'ün milli iradeye olan bağlılığı bunun en üst örneğidir.
Atatürk, "ulusal egemenlik" gibi çok önem verdiği bir bayramı çocuklara armağan etmesi çok önemlidir.
Bu, hem Türk çocuklarına verdiği değeri ifade eder, hem de Türk çocuklarının milli irade ve ulusal egemenlik anlayışıyla yetişmesinin temelini ortaya koyar.
Atatürk'ün bu güzel günü çocuklara neden armağan ettiğini, bu yıl TBMM kürsüsünde konuşan çocuklarımızın konuşmalarından da anlayabiliyoruz.
Malum, her yıl 23 Nisan'dan bir gün önce TBMM'de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel Oturumu düzenleniyor. Bu yılki oturuma, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, AKP TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler katıldı.
Söz konusu oturumda milletvekillerinin konuşma yaptığı kürsüye ilkokul öğrencisi olan Melike Sena Demirhan çıktı.
Yaptığı konuşmayla oturuma damga vuran küçük kız, şunları söyledi:
"Bizlere daha fazla bilim atölyesi, spor alanı sunulmalı. Biz sadece kitaplarda yazanları öğrenmek değil dünyayı değiştirmek istiyoruz. Bugün burada, bu yüce mecliste bir çocuk olarak sesimi duyurabiliyorum. Bu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize miras bıraktığı Cumhuriyet'in eseridir. O halde bu emaneti daha da yüceltmek için hep birlikte çalışalım. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Biz varız, biz geleceğiz. Bu özel günü bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyorum."
İşte bu… Atatürk'ün, "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözünün bir yansıması olarak ufku dünyayı değiştirmek olan, milli iradenin öneminin farkında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve miras bıraktığı Cumhuriyete sahip çıkma azminde olan küçücük bir kızımız. Yaşı küçük ama ufku, fikri, düşüncesi çok çok büyük…
Milli irade, Atatürk ve Cumhuriyet konusunda iktidar ve muhalefet tüm siyasetçilere, parti liderlerine, milletvekillerine ve milletimize ders niteliğinde kısa ve öz bir konuşma. Kızımızla gurur duyuyorum ve ayakta alkışlıyorum.
Ülkemizde ve dünyada gerçek bir barış tesis edilecekse, bu, gerilim peşinde koşan yılların siyasetçileriyle değil, milli iradeye saygılı bu çocuklarımızın gelecek vizyonuyla mümkün olacaktır. Bu sebeple Atatürk, 19 Mayıs'ı gençlerimize, 23 Nisan'ı da çocuklarımıza armağan etmiştir.
Siyaset, siyasetin kirine bulaşmamış gençlerimizle yürütülmelidir.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın sık sık ifade ettiği gibi, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra aramızda olmayacakların Türkiye'nin, Türk milletinin ve Türk gençliğinin yarını için karar vermemesi lazım.
Eğer yaşlıların aldığı yanlış kararların acı faturasını yıllardır ödediği gibi yine gençler ödeyecekse, bırakalım, siyaset gençleşsin ve yaşayacakları yarını kendileri şekillendirsinler. Bizler de yaşını başını almışlar olarak onlara bu konuda yardımcı olalım, önlerini açalım.
Kurtuluş mücadelesinde rahmetli Mareşal Fevzi Çakmak, 38 yaşında olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten hem daha yaşlı hem de daha üst rütbede olmasına rağmen Atatürk'ün emrinde çalışmış ve ona yardımcı olmuştur.
Bugün duayen siyasetçilerin de artık yapması gereken, bir an önce koltuklarını geleceğin teminatı olan gençlere bırakmasıdır.
Yetişmiş ve kabiliyetli gençlerin neler yapabileceğini bugün BTP lideri Hüseyin Baş göstermektedir. Onun duruşunu ve yaptığı tespitleri bugün 40 yıllık duayen siyasetçiler ortaya koyamıyor.
Atatürk boşuna "Umudumuz gençliktedir" demiyor.
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025