İmam Ca'fer Sadık dönemi, babası henüz hayattayken başlattığı Ehl-i Beyt mektebini bir üniversite haline getirildiği üstün ilim çağıdır.
Bir sandık içinde bir imamdan diğerine geçen yazılı ilmi emanetler henüz Resûlullah (s.a.a) hayatta iken kendinden duyularak yazılmaya başlanan hadislerdir. Şii dünyasından hadisler direk Resûlullah'a (s.a.a) ve Hz. Ali'ye (a.s) dayandığı için bir rivayet zincirine gerek yoktur. Sahih olmaları dayandıkları kaynaktandır. İmamların hepsi de bu hadis külliyatına göre hüküm vermiştir. Şia hadis külliyatı, imamlara sorulan sorular karşısında bu hadislerle verilen cevapları yazmıştır.
İmam Cafer Efendimiz döneminde İmam'ın ashabı direk Hz. Resûlullah'tan gelen bu hadislerin yazımına ve derlenmesine büyük önem vermiştir. Öyle ki, bugün bilinen 400 eser telif edilmiştir. İmam Cafer'den Ehl-i Sünnet dünyasının ileri gelen âlimleri de hadis rivayetinde bulunmuştur. İbn-i Şehraşub, 'Menakıb-u Ali b. Ebi Tâlib' adlı kitabınca Ebu Nuaym'ın 'El Hilye' kitabından naklen şunu yazmaktadır: "Ömer b. Mıkdam demiştir ki, içinde İmam Sâdık'ın sözü bulunmayan bir fıkıh, hadis, nasihat ve hikmet gibi alanlarda yazılmış tek bir kitap yoktur. Bu eserlerin tamamı, Cafer-i Sadık şöyle buyurmuştur diye başlar. Bunu Ehl-i Sünnet'in önde gelen tefsircilerinden olan Nakkaş, Salebi, Kuşeyri ve Kazvini kendi tefsirlerinde nakletmişlerdir."
Yine İbn-i Şehraşub, İmam Malik, İmam Şafii, Hasan b. Salih, Ebu Eyyub, Sistani, Ömer b. Dinar, Ahmed b. Hanbel'in, İmam Cafer'den hadis naklettiğini vurgular. Şii ve Sünni hadis külliyatının oluşumunda temel diyebileceğimiz büyük imam, İmam Ca'fer de babası ve dedeleri gibi hilafet elimden gitmesin diyenlerin koltuk sevdası uğruna şehit edilmiştir. Mansur Devaniki tarafından hazırlatılan zehir içirilerek, kameri 148 senesinde Şevval ayında zehirlenmiştir. Mübarek kabri, dedesi İmam Zeynelabidin ve babası İmam Muhammed Bâkır'ın yanında Baki Mezarlığı'ndadır. (Prof. Dr. Haydar Baş)
İmam Ca'fer Sadık Efendimiz "bizim sözlerimizi insanlara ulaştırın" şeklinde bir beyanları vardır: "Birbirinizi ziyaret ediniz. Zira ziyaretleşmeniz, kalplerinizi ihya eder. Ve bizim hadislerin anılmasına vesile olur. Bizim sözlerimiz sizi birbirinize karşı şefkatli kılar. Eğer bizim sözlerimize göre hareket ederseniz, doğru yolu bulur ve kurtulursunuz. Eğer sözlerimizi terk ederseniz, sapıtır ve helak olursunuz. Siz, bizim hadislerimiz doğrultusunda amel edin, ben de sizin kurtuluşunuzu garanti ederim." Tüm 12 İmamın aktardığı sözler ve hadislerin bizzat kaynağı dedeleri Hz. Muhammed Mustafa Efendimizdir. Tüm sözler Resulullah'ın imbiğinden süzülmüş gibidir. Her bir söz insanın gönlüne ferahlık ve huzur verir. O sözlerden birkaçını İmam Ca'fer Sadık Efendimiz dilinden derledik:
Bir zaman gelir ki, samimi arkadaş ve helal paradan daha nadir hiçbir şey bulunmaz.
Cimri, haram yoldan mal kazanan ve onu yerinde harcamayan kimsedir.
Kötü ahlak, yoksulluk getirir. Güzel huy, dinden olduğu gibi rızkı da çoğaltır.
Kerim ve cömert, malını Allah'ın buyurduğu yerde harcayan kimsedir.
Ey iman ehli ve sırların yeri! Siz, gafillerin gaflet vaktinde, tefekkür ve zikir ile meşgul olun.
Allah, dünyayı sevdiği ve sevmediği herkese verir. Ama imanı sadece kullarından seçkin olanlara verir.
Dört şey peygamberlerin ahlakındandır: İyilik, cömertlik, musibetlere karşı sabretmek ve mü'minin hakkını gözetmek.
İmam aleyhi's-selâm şöyle buyurdu:
Babam beni, nimete haset eden, başa gelen musibete gülen ve söz taşıyan kimseyle arkadaş olmaktan sakındırdı.
Selam vermek müstehaptır; almak ise farzdır. Kim selam vermeden önce konuşursa, cevabını vermeyin.
Birbirinizle tokalaşın. Çünkü tokalaşmak kini yok eder.
Bana en sevgili olan kardeşim, kusurlarımı bana hediye eden (hatırlatan) kimsedir.
Üç kez öfkelendiği halde sana kötü söz söylemeyen dostu, kaybetme!
Kerim ve cömert, malını Allah'ın buyurduğu yerde harcayan kimsedir. Şu altı şey mü'minde olmaz: Zorluk çıkarmak, hayırsız olmak, haset etmek, inat, yalan ve zulüm.
Mü'min, daima iki korku arasındadır: Biri Allah'ın ne yapacağını bilmediği geçmiş günahlarından dolayıdır; diğeri de geriye kalan ömründe hangi tehlikelere düşeceğini bilmediğinden dolayıdır. Öyleyse mü'min korkarak sabahlar korkarak da akşamlar; onu ancak korku ıslah eder.
Mü'min, şu sekiz özelliğe sahip olmalıdır: Buhranda ağır başlı, belada sabırlı, varlıkta şükredici, Allah'ın verdiği rızka kanaat eden, düşmana bile haksızlık etmeyen, dostlara yük olmayan, çalışıp zorluğa katlanan, insanlara zararı olmayan. İmanın en sağlam kulplarından biri, Allah için sevmek, Allah için nefret etmek, Allah için vermek ve Allah için esirgemektir.
Bir sandık içinde bir imamdan diğerine geçen yazılı ilmi emanetler henüz Resûlullah (s.a.a) hayatta iken kendinden duyularak yazılmaya başlanan hadislerdir. Şii dünyasından hadisler direk Resûlullah'a (s.a.a) ve Hz. Ali'ye (a.s) dayandığı için bir rivayet zincirine gerek yoktur. Sahih olmaları dayandıkları kaynaktandır. İmamların hepsi de bu hadis külliyatına göre hüküm vermiştir. Şia hadis külliyatı, imamlara sorulan sorular karşısında bu hadislerle verilen cevapları yazmıştır.
İmam Cafer Efendimiz döneminde İmam'ın ashabı direk Hz. Resûlullah'tan gelen bu hadislerin yazımına ve derlenmesine büyük önem vermiştir. Öyle ki, bugün bilinen 400 eser telif edilmiştir. İmam Cafer'den Ehl-i Sünnet dünyasının ileri gelen âlimleri de hadis rivayetinde bulunmuştur. İbn-i Şehraşub, 'Menakıb-u Ali b. Ebi Tâlib' adlı kitabınca Ebu Nuaym'ın 'El Hilye' kitabından naklen şunu yazmaktadır: "Ömer b. Mıkdam demiştir ki, içinde İmam Sâdık'ın sözü bulunmayan bir fıkıh, hadis, nasihat ve hikmet gibi alanlarda yazılmış tek bir kitap yoktur. Bu eserlerin tamamı, Cafer-i Sadık şöyle buyurmuştur diye başlar. Bunu Ehl-i Sünnet'in önde gelen tefsircilerinden olan Nakkaş, Salebi, Kuşeyri ve Kazvini kendi tefsirlerinde nakletmişlerdir."
Yine İbn-i Şehraşub, İmam Malik, İmam Şafii, Hasan b. Salih, Ebu Eyyub, Sistani, Ömer b. Dinar, Ahmed b. Hanbel'in, İmam Cafer'den hadis naklettiğini vurgular. Şii ve Sünni hadis külliyatının oluşumunda temel diyebileceğimiz büyük imam, İmam Ca'fer de babası ve dedeleri gibi hilafet elimden gitmesin diyenlerin koltuk sevdası uğruna şehit edilmiştir. Mansur Devaniki tarafından hazırlatılan zehir içirilerek, kameri 148 senesinde Şevval ayında zehirlenmiştir. Mübarek kabri, dedesi İmam Zeynelabidin ve babası İmam Muhammed Bâkır'ın yanında Baki Mezarlığı'ndadır. (Prof. Dr. Haydar Baş)
İmam Ca'fer Sadık Efendimiz "bizim sözlerimizi insanlara ulaştırın" şeklinde bir beyanları vardır: "Birbirinizi ziyaret ediniz. Zira ziyaretleşmeniz, kalplerinizi ihya eder. Ve bizim hadislerin anılmasına vesile olur. Bizim sözlerimiz sizi birbirinize karşı şefkatli kılar. Eğer bizim sözlerimize göre hareket ederseniz, doğru yolu bulur ve kurtulursunuz. Eğer sözlerimizi terk ederseniz, sapıtır ve helak olursunuz. Siz, bizim hadislerimiz doğrultusunda amel edin, ben de sizin kurtuluşunuzu garanti ederim." Tüm 12 İmamın aktardığı sözler ve hadislerin bizzat kaynağı dedeleri Hz. Muhammed Mustafa Efendimizdir. Tüm sözler Resulullah'ın imbiğinden süzülmüş gibidir. Her bir söz insanın gönlüne ferahlık ve huzur verir. O sözlerden birkaçını İmam Ca'fer Sadık Efendimiz dilinden derledik:
Bir zaman gelir ki, samimi arkadaş ve helal paradan daha nadir hiçbir şey bulunmaz.
Cimri, haram yoldan mal kazanan ve onu yerinde harcamayan kimsedir.
Kötü ahlak, yoksulluk getirir. Güzel huy, dinden olduğu gibi rızkı da çoğaltır.
Kerim ve cömert, malını Allah'ın buyurduğu yerde harcayan kimsedir.
Ey iman ehli ve sırların yeri! Siz, gafillerin gaflet vaktinde, tefekkür ve zikir ile meşgul olun.
Allah, dünyayı sevdiği ve sevmediği herkese verir. Ama imanı sadece kullarından seçkin olanlara verir.
Dört şey peygamberlerin ahlakındandır: İyilik, cömertlik, musibetlere karşı sabretmek ve mü'minin hakkını gözetmek.
İmam aleyhi's-selâm şöyle buyurdu:
Babam beni, nimete haset eden, başa gelen musibete gülen ve söz taşıyan kimseyle arkadaş olmaktan sakındırdı.
Selam vermek müstehaptır; almak ise farzdır. Kim selam vermeden önce konuşursa, cevabını vermeyin.
Birbirinizle tokalaşın. Çünkü tokalaşmak kini yok eder.
Bana en sevgili olan kardeşim, kusurlarımı bana hediye eden (hatırlatan) kimsedir.
Üç kez öfkelendiği halde sana kötü söz söylemeyen dostu, kaybetme!
Kerim ve cömert, malını Allah'ın buyurduğu yerde harcayan kimsedir. Şu altı şey mü'minde olmaz: Zorluk çıkarmak, hayırsız olmak, haset etmek, inat, yalan ve zulüm.
Mü'min, daima iki korku arasındadır: Biri Allah'ın ne yapacağını bilmediği geçmiş günahlarından dolayıdır; diğeri de geriye kalan ömründe hangi tehlikelere düşeceğini bilmediğinden dolayıdır. Öyleyse mü'min korkarak sabahlar korkarak da akşamlar; onu ancak korku ıslah eder.
Mü'min, şu sekiz özelliğe sahip olmalıdır: Buhranda ağır başlı, belada sabırlı, varlıkta şükredici, Allah'ın verdiği rızka kanaat eden, düşmana bile haksızlık etmeyen, dostlara yük olmayan, çalışıp zorluğa katlanan, insanlara zararı olmayan. İmanın en sağlam kulplarından biri, Allah için sevmek, Allah için nefret etmek, Allah için vermek ve Allah için esirgemektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025