Bizim tarihimizde ve kültürümüzde sosyal devletin adı "Baba Devlet'tir." Ama maalesef bu yapı şu anda baba devlet görüntüsünü yansıtmamaktadır. Çünkü evlatları iş ve aş bulmakta zorlanmaktadır. Hukuksal problemler yaşamaktadır. Baba ile evlat arasına fitne girmeye görsün akıbeti hayrolmaz. Ne evlat kalır ne baba, ne devlet kalır ne millet, Allah korusun.
"Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" eserlerinin sahibi bilge insan Prof. Dr. Haydar Baş, bu gerçekleri yıllar önce görerek işsizliği aşsızlığı ve terörü bitirecek yegâne anlayışın "Baba Devlet" anlayışı olduğuna dikkatleri çekmişti.
Her fırsatta; "Biz sosyal devlet projelerimizi hayata geçirdiğimizde devlet, baba olacak ve artık evlatlarını dağa çıkarmayacak" demişti ve gene aynı ifadeleri söyledi.
Bu tespitin altı defalarca çizilmeli, ilim fikir siyaset adamları bu tespiti en ince ayrıntısına varıncaya kadar incelemeli, çözümler bu eksende şekillenmelidir.
AB ve ABD dayatmalarıyla çıkarılan kanunlar, yapılan uygulamalar göstermiştir ki; devlet, baba vasfından uzaklaştırılmış, ordusu günden güne pasifleştirilmiş ve yıpratılmış, özelleştirme adı altında kurumları, yer altı ve yerüstü zenginlikleri elden çıkarılmış, ekonomik ve siyasi olarak gücü günden güne zayıflamış bir devlet yapısının, vatandaşına güven vermesi asla mümkün görünmemektedir.
Yapısı zayıflamış bir devletin, milletine umut ve güven vermesi; ekonomisi ve ordusu zayıflamış bir devletin, düşmanlara korku vermesi beklenemez.
Devletin yapısının hantal olduğu gerekçesiyle zayıflatılması fikri, küresel güçlerin bir oyunu olmasına rağmen, siyasi derinliği olmayan devlet adamları bu oyuna geldiler ve devletin yapısını her yönden zayıflattılar.
Daha açık bir ifadeyle; devleti, "Baba Devlet" olmaktan çıkardılar. Yönetimde ve sosyal hayatta görülen aksamaların temelinde de babasız kalmış bir aile gibi sahipsizlik ve dağılma süreci yaşanmaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ısrarla üzerinde durduğu, "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projeleriyle de kurallaştırdığı
"Baba Devlet" vasfı, devletin ebed müddet yaşaması için olmazsa olmaz bir şarttır.
Ailesi güçlü, kurum ve kuruluşlarıyla devleti güçlü, ordusu güçlü bir devlet, ancak ve ancak "Baba Devlet" yapısı ile oluşur ve bu "Baba Devlet" de sadece terörün değil, yaşanan bütün sosyal problemlerin üstesinden gelir.
Geçmişte söylenen "Ya devlet başa ya kuzgun leşe" sözü, bu anlayışın ürünüdür. Bu anlayışın hâkim olduğu dönemdeki gücümüze bakın, bir de bugünkü gücümüze ve itibarımıza bakın. Aklıselim düşünmekle ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız, değerli dostlar…
"Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" eserlerinin sahibi bilge insan Prof. Dr. Haydar Baş, bu gerçekleri yıllar önce görerek işsizliği aşsızlığı ve terörü bitirecek yegâne anlayışın "Baba Devlet" anlayışı olduğuna dikkatleri çekmişti.
Her fırsatta; "Biz sosyal devlet projelerimizi hayata geçirdiğimizde devlet, baba olacak ve artık evlatlarını dağa çıkarmayacak" demişti ve gene aynı ifadeleri söyledi.
Bu tespitin altı defalarca çizilmeli, ilim fikir siyaset adamları bu tespiti en ince ayrıntısına varıncaya kadar incelemeli, çözümler bu eksende şekillenmelidir.
AB ve ABD dayatmalarıyla çıkarılan kanunlar, yapılan uygulamalar göstermiştir ki; devlet, baba vasfından uzaklaştırılmış, ordusu günden güne pasifleştirilmiş ve yıpratılmış, özelleştirme adı altında kurumları, yer altı ve yerüstü zenginlikleri elden çıkarılmış, ekonomik ve siyasi olarak gücü günden güne zayıflamış bir devlet yapısının, vatandaşına güven vermesi asla mümkün görünmemektedir.
Yapısı zayıflamış bir devletin, milletine umut ve güven vermesi; ekonomisi ve ordusu zayıflamış bir devletin, düşmanlara korku vermesi beklenemez.
Devletin yapısının hantal olduğu gerekçesiyle zayıflatılması fikri, küresel güçlerin bir oyunu olmasına rağmen, siyasi derinliği olmayan devlet adamları bu oyuna geldiler ve devletin yapısını her yönden zayıflattılar.
Daha açık bir ifadeyle; devleti, "Baba Devlet" olmaktan çıkardılar. Yönetimde ve sosyal hayatta görülen aksamaların temelinde de babasız kalmış bir aile gibi sahipsizlik ve dağılma süreci yaşanmaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ısrarla üzerinde durduğu, "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projeleriyle de kurallaştırdığı
"Baba Devlet" vasfı, devletin ebed müddet yaşaması için olmazsa olmaz bir şarttır.
Ailesi güçlü, kurum ve kuruluşlarıyla devleti güçlü, ordusu güçlü bir devlet, ancak ve ancak "Baba Devlet" yapısı ile oluşur ve bu "Baba Devlet" de sadece terörün değil, yaşanan bütün sosyal problemlerin üstesinden gelir.
Geçmişte söylenen "Ya devlet başa ya kuzgun leşe" sözü, bu anlayışın ürünüdür. Bu anlayışın hâkim olduğu dönemdeki gücümüze bakın, bir de bugünkü gücümüze ve itibarımıza bakın. Aklıselim düşünmekle ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız, değerli dostlar…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025