14 Nisan Pazartesi günü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Ebedi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hakk'a vuslatının 5'inci yıldönümü.
Özlemle, minnetle, rahmetle anıyoruz.
Prof. Dr. Baş'ın kaleme aldığı eserlere, yaptığı programlara, çalışmalara, mücadeleye, yetiştirdiği insanlara, büyük fedakarlıklarla ve gayretlerle elde ettiği başarılara bakıyorsunuz, normal şartlar altında bunların bir insan ömrüne sığması asla mümkün değil.
Hatta birçok hususta ilkleri başarmış olan büyük bir insandan bahsediyoruz.
Örneğin, dünya tarihinde yazılmış, Milli Ekonomi Modeli gibi bir ekonomik sistem yok. Milletine hizmet odaklı bir devlet sistemini anlatan Sosyal Devlet Milli Devlet gibi bir tez yok.
İslam tarihinde, Ehl-i Beyt'i ve Ehl-i Beyt imamlarını her yönüyle anlatan Prof. Dr. Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı gibi bir külliyat yok.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü her yönüyle anlatan, özellikle dindar ve Ehl-i Beyt soyundan olduğu gerçeğini vurgulayan Prof. Dr. Baş'ın Hoş geldin Atatürk eseri gibi bir eser yok.
O'nun kurduğu Bağımsız Türkiye Partisi gibi, Türk milletini tüm yönleriyle kuşatan, kucaklayan, birlik ve beraberlik formülünü ortaya koyan bir parti yok.
O, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş gibi Türkiye'nin ve dünyanın en genç genel başkanını yetiştirdi, bu genç genel başkan katıldığı her programda, yaptığı her konuşmada, duayen siyasetçilerin bile yapamadığı pek çok önemli tespitleri yapıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş, sadece birçok eşsiz eseri emanet bırakmadı, aynı zamanda bütün bu eserlerde sunduğu çözümleri, ortaya koyduğu projeleri ve modelleri hayata geçirecek lideri ve kadroyu da özenle yetiştirdi.
Hatta son dönemlerinde, "Beni kaçırdınız, bu kadroyu kaçırmayın" dedi. "Artık bana sormayın, yetiştirdiğim bu gençlere sorun" dedi.
Zaten Prof. Dr. Baş'ın en büyük özelliği, kendisinin de sık sık ifade ettiği gibi, "eğitimci" olmasıydı.
Prof. Dr. Baş'ın bütün çalışmalarının temelinde ise "birlik ve beraberlik" duruşu vardı. Hatırlarsanız her programında, mitinginde, konuşmasında en sık söylediği ifadelerden birisi "tek bilek tek yürek olmak" idi.
O, "birlik ve beraberlik" temeli üzerine bütün eserlerini, modellerini, tezlerini inşa etti. Kültürel faaliyetlere başladığı 1980'li yılların başından itibaren ilk başlattığı programlar "Birlik ve Beraberlik Konferansları" idi.
Sonrasında Türk milli basınını bir araya getiren "Milli Basın Kurultayları"nı organize etti.
İcmal Dergisi'ni çıkardı, birlik ve beraberlik için.
Bütün basın yayın faaliyetlerinde hep birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
2005 yılında eşi ve benzeri olmayan Milli Ekonomi Modeli'ni dünyaya tanıttı. Bu modeli tek cümleyle ifade etmek gerekirse, "birlik ve beraberliğin ekonomik sistemi".
Gelir adaletinin sağlandığı, işveren-işçi, ev sahibi-kiracı kavgalarının son bulduğu, yaşlıların ve engelli bireylerin kıymet gördüğü, gençlerin kabiliyetlerini ortaya çıkarabileceği, terörün sıfıra ineceği, tüm ötekileştirmelerin son bulacağı eşsiz bir ekonomik sistem.
Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle, milleti bir ve beraber kılacak güçlü ve milletine hizmetkar olan bir devletin nasıl olacağının formüllerini yazdı.
15 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt teziyle hem ülkemizde hem de tüm İslam aleminde mezhepsel bütün gerilimleri ortadan kaldıracak, tüm Müslümanları Ehl-i Beyt ortak paydasında bir ve beraber kılacak mükemmel bir çözümü ortaya koydu.
Hoş Geldin Atatürk eserinde ve Atatürk Vatandır Sempozyumlarında dikkat ederseniz en büyük vurgusu, "Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk birleştirici harçtır" ölçüsüydü.
Ülkemiz üzerinde menfur işgal emelleri olanlar ve yerli işbirlikçileri kurucu liderimiz olan Gazi Mustafa kemal Atatürk'e ve ailesine saldırarak, O'na iftiralar atarak, O'nu dinsizlikle suçlayarak esasen Türk milletini parçalamak istediler.
Prof. Dr. Baş, Hoş Geldin Atatürk eseriyle bütün bu oyunları bozdu.
Atatürk'ün bir birlik unsuru olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Baş da, Hoca Atatürk olarak, aynen asker Atatürk gibi bu manada bir "birleştirici harç"tır. O birlik adamıdır, birlik ve beraberliğin insan modelidir.
Birlik ve beraberlik için adanmış bir ömür…
Allah (c.c.), O'nu, fikirlerini ve çözümlerini layıkıyla anlamayı ve anlatmayı bizlere ve aziz Türk milletine nasip eylesin.
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025