Belki hatırlamak isteyenler çıkar.
Atatürk'ün 1933 yılında başlattığı, 23 Nisan'da çocukları makamına kabul edip onlarla sohbet etme alışkanlığını yerleştirdiği, bu bayramın vazgeçilmez bir parçası olarak yaygınlaştırdığı bayramın adıdır 23 Nisan…
Yine 23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk bayramı olarak tescil edilmiş, 1921 yılından itibaren "23 Nisan Milli Bayramı" olarak kutlanmış ilk bayramıdır.
Himaye-i Etfal Cemiyeti'ne gelir sağlamak amacı ile 1927 yılından itibaren "Çocuk Bayramı" olarak anılan, 1935 te "Hakimiyet-i Milliye Bayramı", 1981 yılında ise "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adını alarak kutlanmaya başlanmış, Dünya üzerindeki tüm ülkelerin örnek aldığı ilk bayramdır
Öyle ki, 1979 dan itibaren sadece yurdumuzda değil, pek çok ülkenin de benimsemesi ile milletlerarası bir Bayram haline dönüşmüş, Dünya çocuklarına armağan edilmiş ilk bayramdır.
1933'te yavrukurtların katıldığı törenler ile kutlamalar stadyumlara taşınmış, 2013 yılına kadar geçit törenleri, hareketli gösteriler ve rontlar ile öğrenciler bulundukları illerde hatırı sayılır gösteriler yapmışlardır.
Nedense, 2013 yılında bu iş sokak karnavalı şekline dönüşmüş, eski cazibesini yitirmiş, halkın ilgisi ve katkısı azalmıştır. Çocukların geleceğin liderleri olarak görüldüğü makam koltuklarına oturma geleneği de 2013 yılında sona ermiştir.
***
23 Nisanlar ilkokulların, 29 Ekimler ise orta ve lisedeki izci öğrencilerin bayramı idi.
Özellikle 23 Nisan'da çocukların rengârenk kıyafetler içinde yaptıkları gösteriler, milli ruh ve birlik duygusunu pekiştirir, çocukları birbirine kaynaştıran görüntülere sahne olurdu. Çocuk bayramının geçit törenleri ve renkli kıyafetleri içinde; bahar sevinci ile birlikte kutlanması bizler için muhteşem bir hatıra demeti idi…
Düşünüyorum da, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri ise, 23 Nisan da olduğu gibi halkla birlikte kutlanan; tüm resmi ve özel kurumların birlikte organize olduğu, geceleri fener alayları ile yaşandığı, her yerin bayraklarla süslendiği, Milli benliğin şaha kalktığı törenlerdi. Hele, hele askerlerin, silahlı gösteri birliklerinin geçişleri, defne dalları ile süslenmiş zırhlı ve motorize birliklerin geçişleri, sokaklarda kurulan ve geceleri ışıklandırılan zafer taklarının görüntüleri, bizim belleğimize kazınan güven manzaraları idi.
Geniş halk kitlelerinin Milli duygularını coşturmak; vatan topraklarının ne zorluklar ile kazanıldığını hatırlatmak, çocuk ve gençlerde "Aidiyet" duygusunu oluşturmak için okunan kahramanlık şiirleri ve türküler, ruhumuza işlerdi.
Biliyoruz ki, bu topraklar için kanını dökmüş ve canını esirgememiş atalarımızın izinden gitmenin vesilesi milli bayramlarımızdır. Bu ruh ve heyecanı kaybeden milletlerin çocuk ve gençlerin de vatan sevgisi, Bayrak ve üniformaya duyulan saygı, tarihi değerler karşısındaki haslet çok önemlidir. Bayramlarda kırmızı beyaz renkleri ile meydanları, direkleri, balkonları, pencereleri, araçları süsleyen Türk bayraklarının ne kadar azaldığını görmek şahsen benim içimi kanatıyor.
Vatan, bayrak ve üniforma sevgisi biz izci gençler için çocukluğumuzdan beri vazgeçilmez bir tutku ve "olmazsa olmaz" olmuştur.
İstiklal Marşı okunurken oturuyorsak ayağa kalkar esas duruşa geçeriz. Bayrak çekiliyor veya önümüzden geçiyorsa onu mutlaka selamlarız. Yırtık bir bayrak gördük mü ilgilisini uyarır; değiştirilmesini isteriz. Biz bayrağı yerde sürümez, yere düşürmeyiz, yere sermeyiz. Örtü olarak kullanmayız. Eskidi diye çöpe de atmayız. İmha edilecek ise bunu usulüne uygun yaparız. En önemlisi giysi yapmak, uygunsuz yerlere, falan işlemeyiz.
Milli değerler farklı bir kültürdür. Her Türk çocuk ve gencinin bunları bilmesi, uygulanmasını bir görev addetmesi gerekir.
Bayrak bizim timsalimizdir. Milli birliğimizin, varlığımızın, geçmişten geleceğe uzanan yolculuğumuzun Milli hâkimiyetimizin ve milli devletimizin bir simgesidir.
Vazgeçemeyiz.
Bayramımız kutlu olsun…
- Zalimler unutulur, mazlumlar anılır… / 18.04.2025
- Dost… / 15.04.2025
- Çöp dağları… / 11.04.2025
- Maaşının hırsızı… / 07.04.2025
- Rekabet ve geleceğin partisi olmak… / 05.04.2025
- İlahi adalet… / 04.04.2025
- Sahne… / 02.04.2025
- Sessizlik… / 01.04.2025
- Bayramlık… / 28.03.2025