Fenerbahçe Midtjylland ile 2-2 berabere kaldı ve şansın yardımıyla play-off turuna çıktı.
Şimdi bakın bu Midtjylland denen takım bence Türkiye'de bırakın Süper Ligi, Birinci Lig takımı olur ancak.
Böyle bir rakip karşısında Fenerbahçe ne yaptı. Ne savunma yaptı ne doğru düzgün hücum yaptı.
Fenerbahçe'nin ne savunması savunma ne de hücumu hücum. Savunmadaki hatalar belki mahalle maçında yapılmaz.
Yediğimiz gollerden ayrı mesela 63'te İrfan Can Eğribayat'ın kritik kurtarışı öncesi Yusuf Akçiçek ve Mert Hakan Yandaş ortalarından geçen topu yayın civarında seyrediyorlar.
Birbirlerinin müdahale etmesini beklerken topu rakibe ikram ediyorlar.
Bu pozisyonda şans Fenerbahçe'nin yanında olmasa şimdi Fenerbahçe Avrupa Ligi'ne veda etmişti.
81'de bir başka acemi hata vardı. Ceza sahamıza yerden gönderilen topu Fred ayağının altından kaçırdı.
Sonrasında pozisyonu savuşturmak isteyen Çağlar topu Fred'e çarptırıyor. Fred'den seken top şans eseri kaleci İrfan Can Eğribayat'ın kucağına gidiyor.
Yine şans, şans ve şans. Fenerbahçe'nin kalesinde gördüğü ikinci golde Fred 6 pasın civarında pozisyonu uzaklaştırmak isterken topu kendi ceza sahasına düşürüyor.
Bu top golü atan bomboş durumda şut çıkaran Byskov'a asist oluyor.
Maçın son anlarında Djiku, İrfan Can Kahveci'den aldığı pası tuttu rakibe attı. Sonra da rakibini sarı kart görmek pahasına faulle durdurdu.
Durdurmasaydı rakibi kalecimiz ile karşı karşıya kalacaktı.
Hadi yine de şunu söyleyelim. Fenerbahçe savunmada toplu hâlde durdu.
Savunmadaki toplu dağılmadan ısrarlı duruş dışında defans için olumlu bir şey söylemek mümkün değil.
Fenerbahçe bu maçı kazansaydı bu yazının başlığı Dzeko'nun maçıydı şeklinde de olabilirdi.
Birçok hatasına rağmen Dzeko çok azimli ve mücadeleci bir oyun çıkardı. Sürekli savunmaya yardımcı oldu.
Yaptığı bazı hatalar şunlardı. 2 ve 8'de kendisine atılan pasları yeterli reaksiyon gösteremediği için alamadı.
16'da topun kontrol hatası ile taca çıkmasına neden oldu. 45'de Mert Hakan'a verdiği pasın şiddetini ayarlayamadı.
İkinci yarının başında bir pası doğrudan taca attı. Bütün bunlara rağmen ilk golde En-Nesyri'ye güzel bir pas verdi.
Pası ile En-Nesyri'yi güzel hareketlendirdi. Dzeko bir de gol attı.
Bu golde ceza sahası içinde Szymanski'nin pasına dar alanda çok şık hareketlendi ve hafif bir dokunuş ile topu filelere gönderdi.
Fenerbahçe'nin ilk golü çok şıktı. Futbolcular rakibin bomboş bıraktığı alanları çok iyi değerlendirdi.
Golü atan Nesyri'nin aşırtma vuruşu çok şıktı.
İkinci golde asisti yapan Szymanski'ye topu ileten Mert Hakan Yandaş'ın topu rakibinden sökmesi ve pası bütün övgüleri hak ediyor.
Sahada hiç olmayan oyuncular da vardı. Mesela Dusan Tadiç.
Tadiç kötü günündeydi. Özellikle Fenerbahçe'nin ikinci golünden sonra takım çok fazla mahkum oynadı ve orta sahada topa sahip olmadı.
Bunda Fred ve Tadiç'in hücum anlamında etkisiz olmaları en büyük nedendi.
İsmail Yüksek uzun bir sakatlık sürecinden sonra alışkın olmadığı mevkide özellikle ikinci yarı çok iyi performans gösterdi.
49'da Nesyri'nin kaleciye gönderdiği bir şut öncesi İsmail Yüksek muazzam bir koşu ile kendini gösterdi. Fakat Nesyri kötü bir şutu tercih etti.
Evet yazıya girerken Midtjylland'ın zayıf bir takım olduğunu yazdım. Fenerbahçe bu maçı rahat kazanmalıydı.
Kötü performansa rağmen üst tura çıktı. Lyon maçı öncesi iki maçtan iki puanın yeterli olduğunu söyleyen Mourinho haklı çıktı.
Fakat Fenerbahçe sadece iki puana razı olmamalı idi. Bir kere Lyon'u sahasında yenmeliydi.
Bir puan almaya razı olmak Fenerbahçe'nin futbolunu olumsuz etkilemiş olabilir. Fenerbahçe her iki maçı da kazanmayı düşünmeli idi.
Şimdi yapılan yeni transferler ile Fenerbahçe iyi hava yakalamalı. Artık hedef en az yarı final olmalı.
Şimdi bakın bu Midtjylland denen takım bence Türkiye'de bırakın Süper Ligi, Birinci Lig takımı olur ancak.
Böyle bir rakip karşısında Fenerbahçe ne yaptı. Ne savunma yaptı ne doğru düzgün hücum yaptı.
Fenerbahçe'nin ne savunması savunma ne de hücumu hücum. Savunmadaki hatalar belki mahalle maçında yapılmaz.
Yediğimiz gollerden ayrı mesela 63'te İrfan Can Eğribayat'ın kritik kurtarışı öncesi Yusuf Akçiçek ve Mert Hakan Yandaş ortalarından geçen topu yayın civarında seyrediyorlar.
Birbirlerinin müdahale etmesini beklerken topu rakibe ikram ediyorlar.
Bu pozisyonda şans Fenerbahçe'nin yanında olmasa şimdi Fenerbahçe Avrupa Ligi'ne veda etmişti.
81'de bir başka acemi hata vardı. Ceza sahamıza yerden gönderilen topu Fred ayağının altından kaçırdı.
Sonrasında pozisyonu savuşturmak isteyen Çağlar topu Fred'e çarptırıyor. Fred'den seken top şans eseri kaleci İrfan Can Eğribayat'ın kucağına gidiyor.
Yine şans, şans ve şans. Fenerbahçe'nin kalesinde gördüğü ikinci golde Fred 6 pasın civarında pozisyonu uzaklaştırmak isterken topu kendi ceza sahasına düşürüyor.
Bu top golü atan bomboş durumda şut çıkaran Byskov'a asist oluyor.
Maçın son anlarında Djiku, İrfan Can Kahveci'den aldığı pası tuttu rakibe attı. Sonra da rakibini sarı kart görmek pahasına faulle durdurdu.
Durdurmasaydı rakibi kalecimiz ile karşı karşıya kalacaktı.
Hadi yine de şunu söyleyelim. Fenerbahçe savunmada toplu hâlde durdu.
Savunmadaki toplu dağılmadan ısrarlı duruş dışında defans için olumlu bir şey söylemek mümkün değil.
Fenerbahçe bu maçı kazansaydı bu yazının başlığı Dzeko'nun maçıydı şeklinde de olabilirdi.
Birçok hatasına rağmen Dzeko çok azimli ve mücadeleci bir oyun çıkardı. Sürekli savunmaya yardımcı oldu.
Yaptığı bazı hatalar şunlardı. 2 ve 8'de kendisine atılan pasları yeterli reaksiyon gösteremediği için alamadı.
16'da topun kontrol hatası ile taca çıkmasına neden oldu. 45'de Mert Hakan'a verdiği pasın şiddetini ayarlayamadı.
İkinci yarının başında bir pası doğrudan taca attı. Bütün bunlara rağmen ilk golde En-Nesyri'ye güzel bir pas verdi.
Pası ile En-Nesyri'yi güzel hareketlendirdi. Dzeko bir de gol attı.
Bu golde ceza sahası içinde Szymanski'nin pasına dar alanda çok şık hareketlendi ve hafif bir dokunuş ile topu filelere gönderdi.
Fenerbahçe'nin ilk golü çok şıktı. Futbolcular rakibin bomboş bıraktığı alanları çok iyi değerlendirdi.
Golü atan Nesyri'nin aşırtma vuruşu çok şıktı.
İkinci golde asisti yapan Szymanski'ye topu ileten Mert Hakan Yandaş'ın topu rakibinden sökmesi ve pası bütün övgüleri hak ediyor.
Sahada hiç olmayan oyuncular da vardı. Mesela Dusan Tadiç.
Tadiç kötü günündeydi. Özellikle Fenerbahçe'nin ikinci golünden sonra takım çok fazla mahkum oynadı ve orta sahada topa sahip olmadı.
Bunda Fred ve Tadiç'in hücum anlamında etkisiz olmaları en büyük nedendi.
İsmail Yüksek uzun bir sakatlık sürecinden sonra alışkın olmadığı mevkide özellikle ikinci yarı çok iyi performans gösterdi.
49'da Nesyri'nin kaleciye gönderdiği bir şut öncesi İsmail Yüksek muazzam bir koşu ile kendini gösterdi. Fakat Nesyri kötü bir şutu tercih etti.
Evet yazıya girerken Midtjylland'ın zayıf bir takım olduğunu yazdım. Fenerbahçe bu maçı rahat kazanmalıydı.
Kötü performansa rağmen üst tura çıktı. Lyon maçı öncesi iki maçtan iki puanın yeterli olduğunu söyleyen Mourinho haklı çıktı.
Fakat Fenerbahçe sadece iki puana razı olmamalı idi. Bir kere Lyon'u sahasında yenmeliydi.
Bir puan almaya razı olmak Fenerbahçe'nin futbolunu olumsuz etkilemiş olabilir. Fenerbahçe her iki maçı da kazanmayı düşünmeli idi.
Şimdi yapılan yeni transferler ile Fenerbahçe iyi hava yakalamalı. Artık hedef en az yarı final olmalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Mahalle maçında olmaz / 31.01.2025
- Şampiyonluk hayal değil / 27.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025
- Şampiyonluk hayal değil / 27.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Kötü hava kötü futbol / 13.01.2025
- Tatmin etmez / 12.01.2025