logo
03 MART 2025

Silah bırakma çağrısı ve BOP

03.03.2025 00:00:00

Son günlerde gittikçe sertleşen siyaset, ardı arkası kesilmeyen adli soruşturmalar ve açılan davaların üst üste gelmesi tesadüf olmasa gerek. Bazı soruşturmalarda eski sayfaların tekrar açıldığını, geçmişte yaşanan olayların farklı gözle tekrar değerlendirildiğini de görüyoruz. Daha önce suç olarak algılanmayan ve değerlendirilmeyen bazı uygulama ya da söylemlerin, farklı bir bakış açısı ile bakılarak "muhtemel suç şüphesi" ile sorgulanmaya başlandığına şahit oluyoruz. 


Şu an dünyada yeni bir yapılanma var. Özellikle Covid-19 döneminden sonra hayat ciddi anlamda hızlandı. Dijital hayatın belki daha ön plana çıkması ve yapay zekanın hayatımızın merkezine oturması ile artık kararlar daha hızlı alınmaya başlandı. Yetmedi bu kararların yankılarının bir anda tüm dünyayı sarabildiğine de şahitlik ediyoruz. Bu yeni yapılanmada herkes kendi pozisyonunu alıyor. Adeta, ideal sahipleri ideallerine ulaşmak için zamanla yarışıyor. ABD Lideri Trump'ın son günlerdeki hareketliliği de bu fikri destekleyen bir delil olarak gösterilebilir. 


Trump'ın Gazze Şeridi'nin ABD kontrolü altına alınması, Gazzelilerin komşu ülkelere sürülmesi ve Filistin bölgesinin 'Orta Doğu'nun Rivierası'na dönüştürülmesi projesi ile Ortadoğu'daki olaylarda başrolde oynamak istediği çok açık. Peki bu yeni bir durum mu? Hayır. Sadece süreç hızlanmıştır. Ve tabii Gazze derken, Ortadoğu'yu bütün olarak değerlendirmenin şart olduğunu söylemeye gerek bile olmadığını düşünüyorum. Irak'ın durumu, Suriye'nin durumu, özetle Büyük Ortadoğu Projesi'nin geldiği nokta belli. 


Güneyimiz böyle iken, kuzeyimizde Ukrayna'nın nadir toprak elementlerine göz dikmiş bir ABD. Bu örnekleri artırabiliriz ama, esas varmak istediğim noktayı belirtmek gerekirse soruyorum şimdi: Hem kuzeyimizde hem güneyimizde oyun kuran ABD'nin bizi pas geçeceği düşünülebilir mi? 


 


Büyük Ortadoğu Projesi'nde Türkiye'nin yeri parçalanmaktır


 


Bakınız Prof. Dr. Haydar Baş, 2004 yılında katıldığı televizyon programında konuyu nasıl özetlemiş: 


"ABD'nin bu büyük projesine mukabil, bizim siyasilerimiz de şöyle bir değerlendirme yaparak 'Nasıl olmasa biz bunun önünde duramayız. Bu projeden bir parça olalım' demek suretiyle, sanki neticede kendilerine bir pay düşecekmiş gibi bir yanlışın, büyük bir vebalin de içine giriyorlar. Amerika Birleşik Devletleri bu coğrafyada şerik kabul etmiyor; yani, İsrail'den başka bir ortak kabul etmiyor. Dolayısıyla bu projede Türkiye'nin yeri, yok olmaktır. Nasıl yok olmaktır? Türkiye'nin parçalanmasıdır."


 


Apo'yu da affedeceksin


 


Yine Sayın Baş, 2005 yılında katıldığı bir programda ise; Apo'nun affedilme konusuna değinmiş:


"Başbakanımız, Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı gezide ABD'nin Genelkurmay Başkanı'nın enteresan bir sözü var. Ne diyor? "Bu iş silahlı çatışmayla olmaz", yani 'Siz bu PKK'lıları, eylem yapanları dağda öldürmeyin, sokakta öldürmeyin; yani, bunlara yaşama hakkı tanıyın'. Seni öldürmeye gelen insanı yaşatacaksın. 


İkincisi, Avrupa Birliği… Dikkat ederseniz uzun zamandan beri bizim Avrupa Birliği" Sen" diyor "af çıkartacaksın". Tamam, af çıkıyor. "Hatta Apo'yu da affedeceksin". Dikkat ederseniz bütün bunlar tartışma konusu haline geldi. 


Türk yargısının verdiği kararı şu ana kadar yargı icra edemedi, yani hayata geçiremedi, infaz edemedi. Ne ispat edilmiş oldu? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, müstakil bir devlet değildir. Karar verir ama infaz yetkisine sahip olamaz. Devletin acziyeti, siyasetle ispat edilmeye çalışılıyor; Avrupa Birliği, bu devletin aciz olduğunu ifade etmeye çalışıyor." 


 


Benim hakkımı yiyene, hakkının bağışlatılması hak değildir


 


Şöyle devam etmiş, Sayın Baş: "Şimdi düşünebiliyor musunuz adam senin en yakınını katlediyor, sen kimin adına bunu affediyorsun? Kanı heder edilen insana, dökülen insana sordun mu "Buna ne ceza vereceksin?" diye. Bilmem ifade edebiliyor muyum? Hangi haktan bahsediyorsun? Benim hakkımı yiyene, hakkının bağışlatılması hak değildir. Bu, hakkın gasp edilmesi demektir. Hakkı gasp ediyor adam, yok ediyor. Bu mantıkta şimdi adalet; haklıya hakkını, haksıza haddini bildirme olayıdır. Sen, haddini bildirmiyorsun ona; bu sefer azıyor. Fazla da vermeyeceksin ama az da vermeyeceksin."


 


Önce Irak'ta şimdi Suriye'de 


 


En vurucu uyarı Haydar Hoca'dan 1998'de gelmiş:


"Şimdi Talabani ve Barzani görüşmesi; geliyor adamlar, bu iki gücü burada bir araya getiriyorlar, federasyon devlet kuruyorlar. Böylece biz batıyı tanıdık ama burada çok daha ciddi bir olay var; burnumuzun dibinde, Kuzey Irak'ta. Türkiye'nin o günlerde hatırlarsanız birkaç televizyon haberi ile geçiştirdiği federe devlet hala konuşulmuyor. Bana sorarsanız Apo'dan çok daha tehlikeli, bu manada orada kurulan devlettir. Neden? Şimdi orada devlet olarak kimliğine kavuşan bir güç. 


Biz bunları da bir tarafa atarak, görmemezlikten gelmemiz mümkün mü şimdi? O devlet orada kuruldu, bu kaynak onların eline geçti. Ben, şunu demek istiyorum; ya bunlar lafı güzaf. Türkiye üzerinde çok ciddi oyunlar oynanıyor ve bizim siyasi irade bana kalırsa, kimseyi izam etmek istemiyorum, bu konuda gerekli tavrını ortaya koyamadı."


Uzun lafın kısası; son günlerde yaşanan APO ile diyalog süreci, PKK'yı Türkiye'den uzak tutma bahanesiyle, Irak'tan sonra Suriye'de de kurulacak federatif yapıda Kürdistan Bölgesi'nin temellerini atmaya evrilecek gibi. Türkiye'de de muhtemel anayasa ya da kanunlarda yapılacak değişikliklerle üniter yapının zarar görme ihtimali de işin cabası.   


Böylece ne olacak? Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarı ile sona erdirdiği PKK terör örgütü yerine, Kuzey Irak'tan sonra Suriye'de de devlet hâline gelecek bir irade. Ve zamanı gelince kullanılacak pusuda bekleyen "self determinasyon ilkesi…  


 

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
İstanbul'da aile katliamı
3'ü çocuk 5 ölü
Çin'in en büyük siyasi etkinliği başlıyor
İç tüketimi teşvik gündemde
İş insanı İnan Kıraç hakkında
Geçici vasi atandı
AB'ye iltica başvuruları geriledi
En çok başvuru Almanya'ya
Beykoz Belediye Başkanı hakkında
Savcılık tutuklanmasını istedi
Çığ felaketinde arama-kurtarma operasyonu sonlandırıldı
46 işçi kurtarıldı, 8 kişinin ise cansız bedenine ulaşıldı
Hani ateşkes ramazan boyunca sürecekti!
İsrail, Han Yunus'a saldırdı
Beşiktaş 122 yaşında
İlk Türk spor kulübü
Barajlarda bereketlendi
İstanbul'da barajların doluluk oranları sevindirdi
Fiyatı en çok artan ve azalan ürünler açıklandı
Kış ortasında en çok artan ürün dikkat çekti
ENAG'a göre yıllık enflasyon yüzde 79.51
TÜİK ile ENAG farkı 40 puanı aştı
Yıllık yüzde 39,05!
TÜİK enflasyonu açıkladı
Çiftçi destekleri zamlar karşısında eridi
Gübre zamları verilecek desteği geçti
Dolar/TL'de yeni hedef 37 lira mı?
Kritik seviye aşıldı
İstanbul'da aile katliamı
3'ü çocuk 5 ölü
Çin'in en büyük siyasi etkinliği başlıyor
İç tüketimi teşvik gündemde
İş insanı İnan Kıraç hakkında
Geçici vasi atandı
AB'ye iltica başvuruları geriledi
En çok başvuru Almanya'ya
Beykoz Belediye Başkanı hakkında
Savcılık tutuklanmasını istedi
Çığ felaketinde arama-kurtarma operasyonu sonlandırıldı
46 işçi kurtarıldı, 8 kişinin ise cansız bedenine ulaşıldı
Hani ateşkes ramazan boyunca sürecekti!
İsrail, Han Yunus'a saldırdı
Beşiktaş 122 yaşında
İlk Türk spor kulübü
Barajlarda bereketlendi
İstanbul'da barajların doluluk oranları sevindirdi
Fiyatı en çok artan ve azalan ürünler açıklandı
Kış ortasında en çok artan ürün dikkat çekti
ENAG'a göre yıllık enflasyon yüzde 79.51
TÜİK ile ENAG farkı 40 puanı aştı
Yıllık yüzde 39,05!
TÜİK enflasyonu açıkladı
Çiftçi destekleri zamlar karşısında eridi
Gübre zamları verilecek desteği geçti
Dolar/TL'de yeni hedef 37 lira mı?
Kritik seviye aşıldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.