Zalim Nemrut’un ibretlik ölümü

Nemrut, Hz. İbrahim (as) döneminde Babil kralıydı. Nemrut'un saltanat süresi hakkında farklı rivayetler vardır. Çoğunluğu 400 yıl olarak söylemektedir.

Nemrut, müneccimlerin putperestliğe karşı savaşacak İbrahim adında bir çocuğun doğacağını haber verdikten sonra, bütün erkek bebeklerin öldürülmesini emreder. Hz İbrahim (as) gizli olarak dünyaya gelmesine rağmen büyümüş, mümin ve tevhide bağlı bir genç olmuştur. Hz. İbrahim büyüyüp de rüşt çağına erişince put yapıp satan babası Azer'in yanında çalışmaya başladı.

İbrahim aleyhisselâm, yaşadığı bölgede öncelikle babası Âzer'i ve Nemrut'u Hakk'a çağırmış, onların putları ile mücadele etmiştir.

Bakara suresinin 258. ayetinde Nemrut ile Hz. İbrahim arsındaki mücadeleden şöyle bahsedilmektedir: Allah, kendisine mülk (hükümdarlık) verdi diye, Rabbi konusunda İbrahim'le tartışmaya gireni (Nemrut kâfirini) görmedin mi? Hani İbrahim: "Benim Rabbim diriltir ve öldürür" deyince; o da: "Ben de öldürür ve diriltirim (istediğimi katleder, istediğimi öldürmekten vazgeçerim)" demişti. (O zaman) İbrahim: "Şüphesiz Allah Güneş'i doğudan (çıkarıp) getirir; (haydi) sen de onu batıdan (çıkarıp) getir (Allah'ın Güneş sistemi ve gezegenlerle ilgili mükemmel düzenini değiştir de görelim)" deyince, o kâfir (Nemrut) böylece afallayıp kalıvermişti. Allah, (böylesi) zalimler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir.

Nemrut bu yenilginin ardından Hz. İbrahim'i içine atmak için büyük bir ateş yaktırır. Ancak Nemrut bu karşılaşmada da yenilir. Allah'ın emriyle ateş, Hz. İbrahim'e etki etmez ve Hazret oradan sağ salim çıkar.

Nemrut, tarihlerin şahit olduğu en zalim hükümdarlardan biriydi... İktidara sahip olmanın verdiği güç zehirlenmesi ve ardından gelen zenginlik onu şımartıp sonsuz gurura sevk edince kendisini ilah ilan etmişti… 

Kuraklık zamanında kendisinden yardım istemeye gelenlere, "İlahınız kimdir?" diye soruyor, "Sensin" demeyenlere bir şey vermiyordu… Elindeki güç ve zenginlik sayesinde çevresindeki herkesi hâkimiyeti altına almıştı. Aynı dönemde yaşadığı İbrahim peygamberin insanları tek tanrı inancına çağırmaya başlaması üzerine müthiş öfkelenmişti. Nemrut, İbrahim'le başa çıkamayacağını anlayınca onu ateşe attırmıştı…

Nemrut her türlü haddi aşıp aşırı azınca, Yüce Allah ona bir sineği musallat etmişti. Zorba Nemrut'un bütün huzuru küçücük bir sinek yüzünden kaçmıştı… Her nereye gitse sinek de onunla birlikte gidiyor, burnuna, yüzüne, gözüne konuyor, hortumunu vücuduna saplayıp kaçıyordu… Nemrut ne kadar çabalasa da sineği yakalamayı başaramıyordu...

Saraydaki herkes sineğin peşindeydi… Kapıları, pencereleri sıkı sıkıya kapatmalarına rağmen sinek içeri girecek yolu buluyordu… Nemrut'un gözüne günlerdir uyku girmemişti… Kendisini ilah ilan eden Nemrut ufacık bir sineğin karşısında ne yapacağını bilemez hale düşmüştü… Nemrut artık sarayda odadan odaya kaçıyor, sinekten kurtulmak için türlü yollara başvuruyor fakat kurtulamıyordu… Bütün hizmetkârları Nemrud'un etrafında pervane olmuşlar, onu sineğe karşı korumaya çalışıyorlardı… Bütün tedbirlere rağmen günün birinde hiç kimsenin aklına gelmeyecek bir şey oldu… Sinek Nemrut'un burnundan içeri giriverdi…

Nemrut'un burnundan giren sinek gidebildiği yere kadar gitmiş, orada dönmeye başlamıştı… O andan itibaren Nemrut'ta müthiş bir baş ağrısı başladı... Ve son çare olarak başına tokmak attırmaya başladı, "Vurun! Vurun!" diyor, sineğin verdiği ıstıraptan tokmağın acısını duymuyordu…

Başına tokmağın her inişinde o, "Daha hızlı vurun! Daha hızlı!" diyordu… Hiç bir şey kâr etmemiş, Nemrut başına yediği tokmaklarla kendinden geçip çırpına, çırpına can vermişti…

Ufacık bir sinek, kendini tanrı zanneden, zalim ve acımasız Nemrut'u canından etmişti. 

Zalimlerin ibretlik sonu bundan ibarettir sevgili okurlar…