AKP hükümeti, paçalarına dolanan 17 Aralık yolsuzluk dosyaları ve tapelerden sıyrılmak için, Türkiye'yi Ortaçağın karanlıklarına doğru geri geri çekiştiriyor.AKP-The Cemaat arasından kara kedi geçmeden önceki özel hizmet Taraf'tarı Mehmet Baransu, Başbakan R. T. Erdoğan'a twitter üzerinden "Nimet" sinyali gönderiyor.Anlaşılan, ateş bacayı da, Erdoğan'ı da sarmış? İş bilmez, siyaset bilmez, ölçü tanımaz üç-beş kişi eliyle koca Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ortaçağ karanlığına doğru yuvarlanıyor.Erdoğan yönetimine kıyasla, "Ortaçağ feodalizmi"nin bile bir asaleti var! Feodal düzende kralın yetkisi çok sınırlı, kralın etrafında "feodal beyler" de var. Ekonomisi, kendi kendine yeterlik üzerine kurulu? Ayrıca derebeyi, hem halk, hem toprak, hem de yüksek bir askeri güç sahibi!Erdoğan yönetimine şöyle bir bakın; bey de kendisi, paşa da, şah da kendisi, padişah da? Yasama, yürütme ve yargı hep kendisi.Fakat ekonomisi ecnebilerin elinde, parasını yabancılardan dilenme sendikasyon kredileri karşılığı basıyor, toprakları ve kaynakları satılmış, işletmeleri elinden çıkmış!Nasibi bu ya; bir akl-ı selimi de dinlemiyor, yahut kulak verdiklerinden bir tanesi bile iz'an ve iman ehli olarak denk düşmüyor.AKP ve Erdoğan yönetimi, derebeylik bile değil!Vaziyet bu iken; Erdoğan, kırık plak gibi takılmış, tutturmuş, ben ne dersem o olur, diyor. Her şeyi yasaklarım, Twitter'i de yasaklarım, Facebook'u da, Youtube'u da diye feryad ediyor. Dünya karşıma dikilse, yapacağımı yaparım, diye meydan okuyor.Bu vaveyla, Erdoğan'ın gerçekten zorda ve çıkmaz sokakta olduğunu ele veriyor.Erdoğan, ortalığı kasıp kavuruyor. Cirmi kadar yer yakıyor.Ayakkabı kutularına dokunan yanıyor.Gerçekte ise kendini, kendi geleceğini yakıyor.Hükümet ve Erdoğan, "Biz yandıktan sonra, kim yanarsa yansın; Türk milleti yanmış çok da umurumuzda? " edasında bir siyaset sergiliyor.AKP hükümeti, çok tehlikeli bir maddi-manevi irtifa kaybı yaşıyor.Kendileriyle birlikte Türkiye'ye irtifa kaybettiriyorlar.Ülkede ve bölgemizde ateşle oynuyorlar.Ülkemizi ve bölgemizi bilerek veya bilmeyerek kaosa, savaşa ve ateşe sürüklüyorlar.Türkiye, böyle bir yangın yerine dönerse yolsuzluk dosyalarının ve tapelerin arada kaybolacağı hesapları yapılıyor.Türkiye'nin Suriye ile dalaşında da benzer hesap dışa vuruyor.Hatırlayın, önce Süleyman Şah türbesine bölgeye konuşlanmış terörist grupların saldıracağı haberleri yayıldı. AKP'nin namı "stratejik derinliği sıfır"a çıkmış bakanı A. Davutoğlu, bunu seslendirmişti. Süleyman Şah türbesine muhtemel bir saldırı bahanesiyle Suriye dalacaklardı.Hesapları tutmadı.Suriye yönetimi, Keseb kasabasına, Süleyman Şah türbesi civarına ve sınır boylarımıza konuşlanmış ithal terörist grupları, havadan takibe alıyor, inlerini tespit edip dağıtmaya çalışıyor.AKP hükümetinin derdi, gerçekten Süleyman Şah türbesini korumak olsaydı; Suriye yönetiminin, türbeye saldırmaları muhtemel olan terörist gruplara dönük takip ve etkisiz kılma faaliyetinden memnun kalır, diplomatik girişimlerde bulunur, hatta ortak temizleme çalışmaları bile yapardı. Aklın yolu budur.Lakin seçim ve tape sürecinde ortaya çıktı ki, AKP'nin derdi, Süleyman Şah filan değil, Ankara'daki padişah!Asıl dert bu olunca; AKP hükümeti, aklın gereğini yapmak yerine; "sınır ihlali yaptı" bahanesiyle terörist grupların peşine düşmüş Suriye uçağını vuruyor. AKP hükümetinin bu derece milli güvenlik hassasiyeti ve savaş mahareti var idiyse; neden Türk askerinin başına Süleymaniye'de çuval geçirildiğinde, Erdoğan, Samsun'daki kiraz festivalinde dört köşe vaziyette müzik notasından dem vuruyordu.AKP hükümetinin bu derece milli güvenlik hassasiyeti ve savaş mahareti var ise; neden, Ege'mizde her ay en az 30-40 civarında sınır ihlali yapan, Türk F-16 savaş uçaklarını saatlerce radar kilidini muhafaza ederek hatta Patriot füze sistemlerini kullanarak Türk savaş uçaklarını taciz eden Yunan'a fiske vurmadı, vurmuyor. Türkiye, Ege'de it dalaşlarıyla ömür törpülüyor.14 Mayıs 2012'de bir İsrail uçağı, KKTC eksenli hava sahamızı 8-10 dakika süreyle tam 5 kez ihlal ettiğinde, AKP hükümeti neredeydi, eli armut mu topluyordu?! Suriye uçağını vurduğu gibi, neden, İsrail uçağını vurup indirmedi?!Herhangi bir sınır ihlalinde "uçağı vurmak" için, yerel veya genel seçim mi olması lazım?! Veya ihlalci uçağı vurmamız için Suriye gibi Amerika'nın BOP'una direnen yönetim mi olması lazım? Yoksa "uçak vuracak" kadar milli güvenlik hassasiyetimizin kabarması için, AKP hükümeti ve bakanlarının yolsuzluk dosyaları ve tapelerinin mi ortalığa saçılmış olması lazım?!AKP hükümeti giderayak ateşle oynuyor? Bu çılgın ateşin ülkemizi ve bölgemizi yakıp kavurmaması için, önümüzde tek yol kaldı; AKP ve yandaşlarını sandığa gömmek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019