Zannediyor musunuz, kapitalizmin kâğıttan kalesi ABD, Prof. Dr. Haydar Baş'a, onun 2005'te dünyaya ilan ettiği Milli Ekonomi Modeli (MEM) ve Milli Para sistemine bigane kalmış!
Böyle düşünüyorsanız; yanılıyorsunuz… Bilakis Amerikan yönetimi de, kendi kurtuluşunun Prof. Dr. Baş'ta olduğunu biliyor.
2005'ten itibaren Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya gibi 4 milyar nüfusluk BRICS ve Asya ülkeleri Prof. Dr. Baş'ı ve modelini ne kadar yakından takip ediyor, uygulamaya koyuyor iseler; en an bunlar kadar Amerikan yönetimi ve siyasi-iktisadi güç odakları da Prof. Dr. Baş'ı, modelini ve Milli Para sistemini takip ediyor.
Kapitalizmin kalesi mesabesindeki Amerika'nın dolarizasyonunu ve banknot imparatorluğunu, 2005 yılında ilan ettiği MEM ve Milli Para sistemi ile yıkıp yepyeni bir iktisat çağı açan Prof. Dr. Baş'a, değil Amerika, hiç kimse bigane kalamaz.
19-20 Kasım 2005'te İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'nda gerçekleştirilen I. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongresinde, İllinois Üniversitesi'nden Prof. Dr. Muhammed AI Faruque gibi Amerikalı iktisatçılar bile vardı… Kongreyi Amerika adına başka hangi raportörler takip etti, onu en iyi, dönemin Amerikan konsolosu bilir.
Hatırlayın, o günlerde ülkemizde en ufak bir ABD aleyhtarı nümayiş yok iken, hatta Fetöbaşı Türkiye'de her kademede güçlendirilip semirtilirken; ABD'nin 2005'teki Ankara Büyükelçisi M. Parris, Türkiye'de Amerikan karşıtlığı yükseliyor, Türk-ABD ilişkileri geriliyor, ilişkiler eski seviyesine asla ulaşamaz, diye çıkışarak siyasete boy ölçüsü veriyor. Ondan sonra atanan R. Wilson ise, ilişkileri onarmaya geldim, diyordu.
Tam bu günlerde MEM ve Milli Para sistemi ile dünyada yeni bir iktisat çağı açılıyor, Amerika'nın "Hard Currency Dolar" tezgâhı bozuluyordu.
Dolar lobisince satın alınmamış Amerikan aydınları, nihayetinde kendi kurtuluşlarının da ancak Prof. Dr. Baş'ın modeliyle mümkün olduğunu yazıp çiziyor. ABD Başkan adayları da Türkiye'dekiler gibi Prof. Dr. Baş'tan proje aşırıyorlar.
2008'de başkan seçilen B. Obama, vergi indirimi seçim vaadini, o zamanki hesapla "yıllık geliri 100 bin TL'nin altında olandan vergi alınmayarak dar gelirli geniş tüketici kesimin tüketim kabiliyetinin güçlendirilmesi" projesini, 2005'te açıklayan Prof. Dr. Baş'tan aşırmıştı. Obama, seçim beyannamesi "yıllık geliri 50 bin doların altında olan ABD vatandaşlardan vergi alınmamasının, yanısıra yıllık geliri 200 bin doların altında olanlara vergi indirimi" içeriyordu. Ki Amerika'da bu dar gelirli kesim, toplam vergi mükelleflerinin yüzde 95'ini oluşturuyor.
Böyle bir vergi indirimi, kapitalizmin doğasında ve tarihinde yok ki!
Amerika yeni değil; ilk günden beri Prof. Dr. Baş'ın modelini ve Milli Para sistemini takip ediyor, anlamaya çalışıyor.
Prof. Dr. Baş'ın Gaziantep'ten seslenişini hatırlayın: Bunların peşinde gittiğiniz sürece vallahi de, billahi de sürünmeye mahkûmsunuz. Hocam sen ne yapacaksın? ABD'yi çökertmezsem namert olayım... Ben bu işi bu kadar iyi biliyorum. ABD, Mortgage krizine girdiği zaman benim sistemimle kurtuldu. Rusya, MEM ile ayağa kalktı. Rusya çökmüştü. Oysa şimdi Putin dünya lideri oldu. Çünkü Putin 2006'da benim sistemi alıp kısmen uyguladı, 2013'te tamamını uygulamaya koydu, o sene dünya lideri seçildi. Beni Rusya anladı, siz anlamadınız. Vebaliniz o kadar büyük ki, ben Türkçe konuşuyorum… Avrupa da Haydar Hocanıza muhtaç, Amerika'sı da, Türkiye'si de!
Dünyanın 4 milyar nüfusluk kesimi gibi ABD de bu çıkışlara dikkat kesiliyor şüphesiz.
Amerika'da yaşanan yeni iktisadi açılımlar, ABD'nin ve onun kuyruğuna yapışmış kıta dışı Amerikancıların, Prof. Dr. Baş'ın modeli ve Milli Para sitemini sayıklaya sayıklaya, Kızıldeniz'de boğulmak üzere olan Firavun edasıyla son anda secdeye kapanıp "Ben de Musa'nın Rabbine iman ettim" diyecekleri günleri haber veriyor.
Allah, Kızıldeniz'in ortasında secdeye kapanmış olan Firavun'a, "Şimdi mi?! Bugün senin cesedini kurtaracağız ki, senden sonrakiler için bir ibret olsun!" (Yunus Suresi, 90-92) buyuruyor.
Hepsi, biz de Haydar hocacı olduk, diyecekler, yakındır.
ABD yönetimi, Prof. Dr. Baş'ın, tüketim eksenli analizle ortaya koyduğu MEM'deki "10 bin TL asgari ücret" projesini de aldı.
Temsilciler Meclisi asgari ücreti 2 katına çıkaran yasa tasarısını onayladı. Eğer Senato da yasayı onaylarsa, haftada 5 gün çalışan kişinin asgari ücreti 2 bin 970 dolar olacak… Bizim parayla 16 bin 630 TL.
Elin Amerikalısının emeği kıymetli, alın teri altın; bey gibi yaşayacak.
Bizim çalışanımızın emeği ve alın terine gelince; hepsi üç kuruş, toptan kelepir... Buna tasmasız kölelik veya esaret bile denmez; esaretin bile bir asaleti var!
Haydar hocaya kulak vermeyen Türkiye, açlık sınırının altında üç kuruşluk asgari ücrete talim ederek kıtlıkta ve sefalette sürünecek.
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019