Namaz kılanların günde en az 40 defa okuduğu fakat anlamını çok kişinin bilmediği sır yumağı ve fazileti çok olan Fatiha suresi üzerinde durmak istedik bu makalemizde.
Öncelikle Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) Efendimizin Fatiha suresi ile alakalı birkaç hadisini aktaralım müsaadenizle:
Peygamberimiz bir hadis-i kutside Yüce Allah'ın şöyle buyurduğunu beyan eder: "O (Fatiha Suresi) benimle kulum arasında taksim edilmiştir. Kuluma istediği verilmiştir." (Nesâî)
"Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zü'l-Celâl'e yemin ederim ki, Allah, Fatiha'nın bir mislini ne Tevrat'ta ne İncil'de ne Zebur'da ne de Furkan'da indirmemiştir." (Kütüb-ü Sitte)
"Kim Fatiha-i şerife suresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nakıstır, eksiktir." (Kütüb-ü Sitte)
"Fatiha ile Ayetel Kürsi'yi okuyana, o gün nazar değmez." (Deylemi)
Fatiha suresinin anlamı şudur:
"Rahman (ve) rahim (olan) Allah'ın adıyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, rahmandır ve rahîmdir. Ceza gününün malikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!" (Fatiha /1-7)
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız bir televizyon sohbetinde Fatiha suresiyle alakalı şu tespitleri yapar:
"En'amte aleyhim gayril magdubi aleyhim ve lad dallin." (Nimet verdiğin kullarının yoluna bizi hidayet eyle, Ya Rabbi.) Öyle sapıttığı, sapıtıp dalalete giden kullarının yoluna değil. Neden? Çünkü insanoğlu hayata bir defa geliyor. Bir defa sapıtırsın, ikincisinde kazanırsın. Böyle bir ihtimal olsa, hay hay bunu böyle düşünelim.
Ama öyle ki, bir sapıtan bir daha hidayet üzere olması mümkün olmuyor. Onun için beş vakit namazımızda okuduğumuz Kur'an-ı Kerim'in o güzel suresi Fatiha, hep: "İhdinas sıratel müstakim. Sıratallezine en'amte aleyhim" diyerek doğru yolu istiyorsun.
Bir de nimet verdiği kullarının, yani manen önlerini açıp kalplerini feyizyâb ettiği kullarının yolunda olmak istiyorsun. Bunu günde beş vakit namazında bir Müslüman devamlı okuyor. Bu, duayı ediyor.
Peki, bunu okuyan bir mümin ne olur? Küfrün karanlığından, zulmünden kurtulur. Yani hidayet üzere olan insan, bir defa küfre düşmekten kurtulur. Zalim olmaktan uzak olur. Daha, haliyle küfrün zulmünden uzak olan, daha doğrusu kendisi kâfir olmayan, zalim olmayan bir insan, adil olur.
Daha rahmet ehli olur, mağfiret ehli olur. Cenâb-ı Hakk'ın rahmet sıfatlarının tecelli ettiği bir kalp sahibi, bir mekân hâline gelir. Allah'ın Kur'an'da beyan ettiği kâmil bir mümin, kâmil bir kul… Bugünkü deyim ve ifadeyle, erdemli bir insan hâline gelir, diyebiliriz."
Diyanet İşleri Başkanlığı İslam Ansiklopedisinden de bir bilgi de paylaşalım:
"Allah ile kul arasında bir tür sözleşme ve antlaşma olarak da değerlendirilen Fâtiha suresi Allah-insan ilişkisinin mahiyetini ortaya koyar ve bunun hangi kurallara bağlı olarak sürdürüleceğini öğretir. Ayrıca söz konusu ilişkinin tek taraflı olarak kulun gayretiyle değil mutlaka Allah'ın hidayet ve yardımıyla sağlanacağını vurgular. Surenin ilk yarısı kulun Allah'a hamd ve övgüsünü, ikinci yarısı da onun Allah'tan isteklerini dile getirir. Sahîh-i Müslim'de yer alan şu hadis bu diyalogun önemine dikkat çeker: "Fâtiha'yı okuyan kul, 'Âlemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun' dediğinde Allah, 'Kulum bana hamdetti' der. Kul, 'Allah esirgeyen ve bağışlayandır' deyince, 'Kulum beni övdü' der. Kul, 'O din gününün hükümdarıdır' deyince, 'Kulum beni yüceltti' der. Kul, 'Biz ancak sana ibadet eder, yalnızca senden yardım dileriz' deyince, 'Bu benimle kulum arasındadır, artık kulum ne isterse olacaktır' der. Kul, 'Bize doğru yolu göster, nimet verdiklerinin yolunu; gazaba uğramışların ve şaşırıp sapmışların yoluna değil' deyince Cenâb-ı Hak, 'İşte bu yalnızca kulum içindir, isteği yerine gelecektir' der."
Öncelikle Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) Efendimizin Fatiha suresi ile alakalı birkaç hadisini aktaralım müsaadenizle:
Peygamberimiz bir hadis-i kutside Yüce Allah'ın şöyle buyurduğunu beyan eder: "O (Fatiha Suresi) benimle kulum arasında taksim edilmiştir. Kuluma istediği verilmiştir." (Nesâî)
"Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zü'l-Celâl'e yemin ederim ki, Allah, Fatiha'nın bir mislini ne Tevrat'ta ne İncil'de ne Zebur'da ne de Furkan'da indirmemiştir." (Kütüb-ü Sitte)
"Kim Fatiha-i şerife suresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nakıstır, eksiktir." (Kütüb-ü Sitte)
"Fatiha ile Ayetel Kürsi'yi okuyana, o gün nazar değmez." (Deylemi)
Fatiha suresinin anlamı şudur:
"Rahman (ve) rahim (olan) Allah'ın adıyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, rahmandır ve rahîmdir. Ceza gününün malikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!" (Fatiha /1-7)
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız bir televizyon sohbetinde Fatiha suresiyle alakalı şu tespitleri yapar:
"En'amte aleyhim gayril magdubi aleyhim ve lad dallin." (Nimet verdiğin kullarının yoluna bizi hidayet eyle, Ya Rabbi.) Öyle sapıttığı, sapıtıp dalalete giden kullarının yoluna değil. Neden? Çünkü insanoğlu hayata bir defa geliyor. Bir defa sapıtırsın, ikincisinde kazanırsın. Böyle bir ihtimal olsa, hay hay bunu böyle düşünelim.
Ama öyle ki, bir sapıtan bir daha hidayet üzere olması mümkün olmuyor. Onun için beş vakit namazımızda okuduğumuz Kur'an-ı Kerim'in o güzel suresi Fatiha, hep: "İhdinas sıratel müstakim. Sıratallezine en'amte aleyhim" diyerek doğru yolu istiyorsun.
Bir de nimet verdiği kullarının, yani manen önlerini açıp kalplerini feyizyâb ettiği kullarının yolunda olmak istiyorsun. Bunu günde beş vakit namazında bir Müslüman devamlı okuyor. Bu, duayı ediyor.
Peki, bunu okuyan bir mümin ne olur? Küfrün karanlığından, zulmünden kurtulur. Yani hidayet üzere olan insan, bir defa küfre düşmekten kurtulur. Zalim olmaktan uzak olur. Daha, haliyle küfrün zulmünden uzak olan, daha doğrusu kendisi kâfir olmayan, zalim olmayan bir insan, adil olur.
Daha rahmet ehli olur, mağfiret ehli olur. Cenâb-ı Hakk'ın rahmet sıfatlarının tecelli ettiği bir kalp sahibi, bir mekân hâline gelir. Allah'ın Kur'an'da beyan ettiği kâmil bir mümin, kâmil bir kul… Bugünkü deyim ve ifadeyle, erdemli bir insan hâline gelir, diyebiliriz."
Diyanet İşleri Başkanlığı İslam Ansiklopedisinden de bir bilgi de paylaşalım:
"Allah ile kul arasında bir tür sözleşme ve antlaşma olarak da değerlendirilen Fâtiha suresi Allah-insan ilişkisinin mahiyetini ortaya koyar ve bunun hangi kurallara bağlı olarak sürdürüleceğini öğretir. Ayrıca söz konusu ilişkinin tek taraflı olarak kulun gayretiyle değil mutlaka Allah'ın hidayet ve yardımıyla sağlanacağını vurgular. Surenin ilk yarısı kulun Allah'a hamd ve övgüsünü, ikinci yarısı da onun Allah'tan isteklerini dile getirir. Sahîh-i Müslim'de yer alan şu hadis bu diyalogun önemine dikkat çeker: "Fâtiha'yı okuyan kul, 'Âlemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun' dediğinde Allah, 'Kulum bana hamdetti' der. Kul, 'Allah esirgeyen ve bağışlayandır' deyince, 'Kulum beni övdü' der. Kul, 'O din gününün hükümdarıdır' deyince, 'Kulum beni yüceltti' der. Kul, 'Biz ancak sana ibadet eder, yalnızca senden yardım dileriz' deyince, 'Bu benimle kulum arasındadır, artık kulum ne isterse olacaktır' der. Kul, 'Bize doğru yolu göster, nimet verdiklerinin yolunu; gazaba uğramışların ve şaşırıp sapmışların yoluna değil' deyince Cenâb-ı Hak, 'İşte bu yalnızca kulum içindir, isteği yerine gelecektir' der."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025