Dünya artık eski dünya değil, tek kutuplu hiç değil…
Rusya eski Rusya, Çin eski Çin, Hindistan eski Hindistan değil!
Yeni bir çağ açıldı.
BRICS gibi yepyeni ekonomi ve güç dengeleri oluştu.
Dünya, çok kutuplu dünya haline dönüştü.
Ancak bölgemizdeki parselasyon ve kanlı tezgahlara bakılırsa; görülecektir ki, bölgemiz maalesef eski halinde bile değil…
Kendi kendimizi kandırıp aldatmadan, küresel ve bölgesel boy aynasında Türkiye'mizi seyretmek durumundayız.
Türkiye'nin başını kuma gömüp bekleme yahut başını kuma gömüp bağırıp-çağırma lüksü yoktur.
Dünyanın bütün bu değişimini, dönüşümünü ve yeni çağın itici gücünü çok iyi okumaya mecburuz.
Türkiye yeni çağa ayak uydurmalıdır.
Aksi halde değişen dünyanın kirli atıklarının ve çer-çöpünün işgaline uğramış sahiline döneriz, yaşamaya nefes bulamayız.
En üstten en alta kadar devlet ve milletin her kademesindeki insanlar işsizlikten, parasızlıktan, yokluktan, adaletsizlikten, güvenlik ve asayişten şikayetçi…
Siyasetin her platformda "stratejik ortağız" dediği Amerika'nın Türkiye'ye karşı vaziyetini, toplumun yüzde 81.3'lük ezici çoğunluğu, "tehdit" olarak görüyor.
F-35'ler için Amerika'ya 1,4 milyar dolar ödeme yaptık. Askerlerimiz, pilotlarımız bir general eşliğinde eğitime gitti. 4 tanesini teslim ettiler, diğerlerini bıraktılar. Vermiyorlar. Yaldızlı laflarla avutup oyalıyorlar.
BM Genel Sekreterliği, Türkiye'nin terör örgütü dediği YPG/PYD, resmen muhatap alıp anlaşma yapıyor.
Sabah erken kalkanın hükümet kurduğu 148 aşiret parçalı Libya'da, Türk vatandaşları kaçırılıyor, kodeslere tıkılıyor, dilediklerinde serbest bırakılıyor.
Alaca karanlıkta gemisini çalıştıran kim varsa, petrol ve gaz hortumlamak üzere KKTC etrafına çörekleniyor, Akdeniz havzamıza demir atıyor.
Suriye'deki kirli savaş ve fitne ateşi her açıdan elimizi, canımızı, kesemizi yakıyor.
Bütün bu yerel, bölgesel ve küresel gelişmelerin Türkiye'mize dönük maliyetlerini başımızı kuma gömerek karşılamamız mümkün değildir.
Glastnost ve Perestroika operasyonlarına muhatap edilen 90'lı yılların Sovyet Rusya'sının halini hatırlayın. Aynı dönemde dünyanın kelepir taklit ürünler panayırı ve bit pazarı haline gelmiş Çin ekonomisini, keşmekeş Hint kıtasını hatırlayın. Brezilya'daki peşkeş, yağma ve direniş günlerini hafızanızda canlandırın.
O günlerdeki vaziyetlerini ile şimdiki şahlanmış ve dünyada yeni bir kutup haline gelmiş BRICS duruşunu mukayese edin…
Bu yeni dünya düzeninin ve çok kutuplu dünyanın mimarı olarak karşınıza çıkacak olan isim Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Dünyanın 4 milyar nüfusluk Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya gibi Avrasya ülkeleri Amerikan-İngiliz bloğunun baskıcı ve sömürgeci kapitalizmine karşı 2005 yılın itibariyle yepyeni bir oluşa gitti.
Bu oluşun çelik çekirdeği, temel esasları ve ana omurgası, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Milli Para sistemidir.
Dünyada açılan yepyeni çağ tam da budur.
4 milyar nüfusluk Asya ve BRICS ülkeleri Prof. Dr. Baş'ın modeli ve para sistemi ile çok kısa zamanda yerli siyaset, milli ekonomi, milli para, kudretli strateji ve güçlü orduya kavuştu. Kefeni yırttılar, dünyanın kutbu haline geldiler.
Devlet, millet ve vatan sevdası, aklı, iz'anı ve basireti olan için örnek olarak sadece bu büyük oluş ve yeni dünya düzeni yeter.
Türkiye bu gerçeği gördüğünde başını kuma gömmekten kurtulmuş, yeni çağa ayak uydurmuş olur.
"Aile, devlet, din, ordu ve adalet sistemi bir milleti ayakta tutan temel unsurlardır. Bu kurumlar zaafa uğrarsa milletin varlığı tehlikeye girer. Eğer bu kurumlar sağlam olarak vazifesini yaparsa millet de dipdiri ayakta kalma imkân ve fırsatı bulacaktır. Hayır, kurumlardan biri veya birkaçı vazifesini yapmadığı takdirde millet de yok olma sürecine sürüklenmek mecburiyetinde kalacaktır" diyor Prof. Dr. Haydar Baş.
Demekle kalmıyor, Prof. Dr. Baş; bu temelleri ilelebet payidar kılacak Milli Ekonomi Modeli ve Milli Para sistemini, 4 milyar nüfusluk yeni dünya uygulamasıyla gözümüzün önüne koyuyor.
Yukarıda birkaçını sıraladığımız yerel, bölgesel ve küresel tehditleri defetmek için yerli siyaset, milli ekonomi, milli para, kudretli strateji, sağlam aile ve güçlü ordu şart…
Bunun için de Milli Ekonomi Modeli ve Milli Para sistemi kaçınılmaz. Başka da yolu yok. Başını kuma gömen göremez. Görene… Köre ne!
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019