Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz "Namaz dinin direğidir" buyruğu ile namazın dindeki yerini en kâmil manada belirtmektedir.
"Namaz müminin miracıdır" hadis-i şerifi ile de her manada kemale ermenin ve yücelmenin yolu tarif edilmektedir.
Namaz ile elde edilen dünyevi ve uhrevi kazançlar, sayılmakla bitirilemez. Namaz, yüce Allah ile kulu arasında irtibatın en yoğun olduğu, güzel hâllerin yaşandığı, feyz ve bereketin en doruk noktada yaşandığı bir ibadettir.
Yeri gelmişken, inandığı halde namaz kılmayan bazı kardeşlerimizin düştükleri bir hatadan bahsedelim…
Niçin namaz kılmadıkları sorulduğunda, "Namaz kılmak önemli bir iştir. Ben kötü alışkanlıkları olan günahkâr biriyim. Öncelikle kendimi düzelteyim, Allah'a layık bir kul olayım, sonra namaza başlarım" diye cevap verdiklerini görürüz.
Bu düşünce, görünüş itibariyle kulağa hoş gelebilmekte ama sinsi bir nefis ve şeytan tuzağıdır.
Evet, kişi kendini kısa zamanda ıslah etse, terbiye etse, günah kirlerini temizlese de namaza başlasa hiç de fena olmaz ama bu beklentinin elde edilmesi çok zor bir ihtimaldir.
Günahlardan korunmak ya da temiz kalabilmek, peygamberlere mahsus bir hâldir. Onlar yaradılıştan temiz kişilerdir. Onların her anı ibadet, her anı Allah'la beraber olmakla geçtiğinden, Allah tarafından korunmuşlardır.
Bir de şanslı ve seçkin bazı kullar vardır… Onlar da Allah'ın kendine dost seçtiği kullar… Onlar müstesna insanlardır! Ama bizler şaşıran, beşer mahlûklar olduğumuz için sürekli günahlarla, hayâsızlıklarla, kötülüklerle karşı karşıya kalabilmekteyiz. Zaten namaz, bizler için bir yerde kötülüklerden, günahlardan, temizlenmek için bir vasıta hükmünde yaratılmıştır. O zaman; temizlenip namaza başlamayı beklemeden, namazla temizlenmeye çalışmak, daha akılcı ve daha doğru bir yoldur.
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde her gün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?"
"Bu hâl, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!"
Aleyhissalâtu vesselâm: "İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu." (Buhâri, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 282, 666)
Namaz, Allah'ın rahmetine mahzar olmanın, Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.) ile cennette arkadaş olmanın ve O'nun şefaatine ulaşmanın da yoludur.
Bir kişi Hz. Peygamber'e "Ey Allah'ın Resûlü! Allah'tan benim için, cennette arkadaşlığınızı nasip etmesini ve şefaatinize mazhar olabilmeyi ister misiniz?" der. Bu istek karşısında Hz. Peygamber şöyle buyurur: "O halde sen de, çok secde etmek suretiyle bana yardımcı ol!" (Müslim)
Allah, cümlemize hakkıyla namaz kılmayı, namazdaki nükte olan zikri yaşamayı, kıldığımız namazla miracın sırrına ermeyi, kötülüklerden alıkonmayı, Peygamberin şefaatine erişmeyi, sonunda da Allah'ın rızasına kavuşmayı nasip eylesin… Âmin!
"Namaz müminin miracıdır" hadis-i şerifi ile de her manada kemale ermenin ve yücelmenin yolu tarif edilmektedir.
Namaz ile elde edilen dünyevi ve uhrevi kazançlar, sayılmakla bitirilemez. Namaz, yüce Allah ile kulu arasında irtibatın en yoğun olduğu, güzel hâllerin yaşandığı, feyz ve bereketin en doruk noktada yaşandığı bir ibadettir.
Yeri gelmişken, inandığı halde namaz kılmayan bazı kardeşlerimizin düştükleri bir hatadan bahsedelim…
Niçin namaz kılmadıkları sorulduğunda, "Namaz kılmak önemli bir iştir. Ben kötü alışkanlıkları olan günahkâr biriyim. Öncelikle kendimi düzelteyim, Allah'a layık bir kul olayım, sonra namaza başlarım" diye cevap verdiklerini görürüz.
Bu düşünce, görünüş itibariyle kulağa hoş gelebilmekte ama sinsi bir nefis ve şeytan tuzağıdır.
Evet, kişi kendini kısa zamanda ıslah etse, terbiye etse, günah kirlerini temizlese de namaza başlasa hiç de fena olmaz ama bu beklentinin elde edilmesi çok zor bir ihtimaldir.
Günahlardan korunmak ya da temiz kalabilmek, peygamberlere mahsus bir hâldir. Onlar yaradılıştan temiz kişilerdir. Onların her anı ibadet, her anı Allah'la beraber olmakla geçtiğinden, Allah tarafından korunmuşlardır.
Bir de şanslı ve seçkin bazı kullar vardır… Onlar da Allah'ın kendine dost seçtiği kullar… Onlar müstesna insanlardır! Ama bizler şaşıran, beşer mahlûklar olduğumuz için sürekli günahlarla, hayâsızlıklarla, kötülüklerle karşı karşıya kalabilmekteyiz. Zaten namaz, bizler için bir yerde kötülüklerden, günahlardan, temizlenmek için bir vasıta hükmünde yaratılmıştır. O zaman; temizlenip namaza başlamayı beklemeden, namazla temizlenmeye çalışmak, daha akılcı ve daha doğru bir yoldur.
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde her gün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?"
"Bu hâl, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!"
Aleyhissalâtu vesselâm: "İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu." (Buhâri, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 282, 666)
Namaz, Allah'ın rahmetine mahzar olmanın, Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.) ile cennette arkadaş olmanın ve O'nun şefaatine ulaşmanın da yoludur.
Bir kişi Hz. Peygamber'e "Ey Allah'ın Resûlü! Allah'tan benim için, cennette arkadaşlığınızı nasip etmesini ve şefaatinize mazhar olabilmeyi ister misiniz?" der. Bu istek karşısında Hz. Peygamber şöyle buyurur: "O halde sen de, çok secde etmek suretiyle bana yardımcı ol!" (Müslim)
Allah, cümlemize hakkıyla namaz kılmayı, namazdaki nükte olan zikri yaşamayı, kıldığımız namazla miracın sırrına ermeyi, kötülüklerden alıkonmayı, Peygamberin şefaatine erişmeyi, sonunda da Allah'ın rızasına kavuşmayı nasip eylesin… Âmin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025