Amerikan kapitalizmi ve İngiliz liberalizminin rezerv para, dolarizasyon ve sendikasyon kredisi yöntemleriyle sömürdüğü ülkelerin akılları, 2005'ten itibaren başlarına gelmeye başladı.
Zira dünyada o yıl milli para devrimi yaşandı.
Prof. Dr. Baş, 2005'te iktisatta Milli Para devrimi yaptı, yeni bir çağ açtı. Prof. Dr. Baş, Milli Ekonomi Modeli ile milli para kavramını ve formülünü dünyaya deklare etti.
Prof. Dr. Baş'ın milli para devrimiyle ayıkan ve kaptalizmin "hard currency" denilen "karşılıksız banknot"larla sömürüldüklerinin farkına varan 4 milyar nüfusluk Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan gibi günümüzün BRICS üyeleri ve Asya ülkeleri ciddi ekonomik yaptırımlara maruz bırakıldı.
Amerika ve ortakçısı sömürgeci güçler, en ağır ekonomik ambargolar ve gümrük duvarlarıyla söz konusu ülkeleri boyunduruğu altına almaya çalıştılar. Bu yaptırımlara Çin ve Rusya başta olmak üzere en çok BRICS ülkeleri maruz kaldı.
Ancak yaptırımlar ters tepti.
2019 başındaki Davos Dünya Ekonomi Forumu'nun telaşı ve arka plan gündemi buydu.
On sene önce Çin'in elinde 2.8 trilyon Amerikan tahvili ve banknotu vardı, Prof. Dr. Baş'tan milli para gerçeğini öğrendi, dış yatırım ve stratejik satın almalarla Amerikan kağıtlarını elinden çıkardı, 2018 yılı sonu itibariyle 1.1 trilyon Amerikan banknotuna düşürdü.
Çin yönetimi, 2015'te yabancıların Çin'e yaptığı yatırımlardan daha fazlasını, Amerikan banknotlarını elinden çıkartarak yurtdışına yatırım ve satın alma yaptı. Altın madenleri, mermer yatakları, demir rezervleri ve temel sanayi işletmelerini satın aldı.
1994'te 3 olan Çinli küresel şirket sayısı 2015'te 98'e çıktı ki, bunların ezici çoğunluğu kamu işletmeleridir.
Amerika, milli parayı keşfeden Çin'e ticaret savaşı açtı. Yaptırımlar uyguladı. Kendince yaptırımlarını sürdürüyor. Henüz yılbaşında 250 milyar dolarlık ek vergi, 320 milyar dolarlık bir başka vergi koydu.
Ancak havasını aldı.
2017'de Çin'in ABD'ye olan ticaret fazlası 275 milyar dolardı, 2018'de 360 milyar dolara yükseldi.
Çin ve Rusya başta olmak üzere BRICS ülkeleri, Prof. Dr. Baş'tan milli para gerçeğinin yanısıra tüketimin de kaynak olduğunu öğrendi. Prof. Dr. Baş'ın "tüketim kaynaktır" formülünü devreye koydu, ekonomilerini şahlandırdı, senyoraj hakkı ve milli para ile vatandaşların tüketim ve alım gücünü takviye ettiler.
Böylece Amerika ve ortakçılarının ticari kuşatmalarını ve yüksek gümrük duvarlarını, iç tüketimle aştılar.
2011-2015 arası 4 yılda kentlerde kişi başı tüketim yüzde 41 artarken, kırsal yerlerde yüzde 76,7 arttı. 2019 itibariyle bu oranlar, kentlerde yüzde 60'lara, kırsal yerlerde yüzde 82'lere ulaştı.
Geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 6,4 büyüyen Çin, ekonomisini yüzde 78'i iç tüketime dayalı haline dönüştürdü.
Nüfus yapısının güçlü olmasının da katkılarıyla Çin, tüketim eksenli bir analizle kalkınmada Rusya'yı da geçti.
Çin, Prof. Dr. Baş'ın tüketim formülüyle, kendi tüketimini kendi pazarı haline dönüştürdü. Atatürk'ün döneminin "yerli malı, yurdun malı herkes bunu kullanmalı" hedefi, Prof. Dr. Baş'ın modeliyle evrensel çapta asrın idrakine sunuldu. Böylece Çin örneğinde olduğu üzere, kapitalist sömürünün prangaları kırılıyor.
Düşünün; sömürgeci kapitalizmin önemli adreslerinden biri olan Goldman Sachs'ın eski CEO'su Jim O'Neill bile, Çinlilerin tüketime geri dönmesinin sadece Çin'i değil, küresel ekonomiyi de kurtaracağını itiraf ediyor.
Bu ne demek biliyor musunuz; Haydar Hoca'nın modeline biz de muhtacız, eninde-sonunda o kapıya biz de gideceğiz, itirafıdır.
Türkiye'deki kör ve sağır aymazlar, Çin'in şahlanışındaki Prof. Dr. Baş oluşunu, onun milli para gerçeğini ve "tüketimin çok güçlü bir kaynak" olduğu devrimini perdelemek için, "Çin usulü sosyalizm" mavalları okumaya koyuldular. Ama mızrak çuvala sığmıyor.
Çünkü Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya ve sair BRICS üyeleri, Prof. Dr. Haydar Baş'a hakkını teslim ediyor, bu şahlanışın gerçek mimarının Prof. Dr. Baş olduğunu ikrar ve itiraf etmekten onur duyuyorlar.
Prof. Dr. Baş'ın, Rusya Devlet Meclisi DUMA'da ağırlanması ve o kürsüden 6 saat Milli Ekonomi Modeli ve milli para gerçeğini dünyaya anlatması, söz konusu hakkı teslim etmenin en somut örneğidir.
Bu örnek, Amerikan, İngiliz, İsrail ve Vatikan'ın her türlü kuşatması altında parasızlıkla kıvrandırılan Türkiye'ye kurtuluş adresi sunmaktadır.
Bu somut misal, öncelikle Türk milletine ve Müslümanlara evrensel çapta bir ibret, hikmet ve ikazdır: Hz. Peygamber'in "İlim Çin'de de olsa gidip alın" emrine muhatap olanlar, Çin, sizin içinizdeki seçkin bir ilim sahibi ile şahlanıp kurtulurken; siz, hala elinizle tutacak kadar yakınınızdaki ve gözünüzün önündeki ilmi, irfanı, Prof. Dr. Baş'ı görmezlikten gelirseniz, batmaya mahkumsunuz, demektir.
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019