AB (Avrupa Birliği) Komisyonu, biraz da ikiyüzlü davranarak, İlerleme Raporu'nu 1 Kasım'dan sonraya bıraktı. Mülteci pazarlığı sürerken Erdoğan ve partisinin raporu erteletmesi, muhtemel bir oy kaybını önlemek içindi. Karşılığında AB'nin sınır bekçiliğinin üstlenilmesi, sığınmacılar için tampon ülke olma taahhüdü mü verildi, henüz belli değil.Belli olan Türkiye'nin insan hakları konusunda yaya kaldığı? İfade özgürlüğünün kısıtlandığı, yolsuzlukların üstünün kapatıldığı, yargı bağımsızlığının sağlanması için güvence verilmesinin gerektiği raporda yer alan satır başları.Hükümet sert bir üslupla uyarılmış, yapması gerekenler ihtar edilmiştir. Özellikle gazetecilere uygulanan baskılara son verilmesi, yapılan saldırıların araştırılması ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan siyasi baskının kaldırılması istenmiştir.Bu kaçıncı uyarı, kaçıncı ihtar?AB raporuna gerek kalmadan şu adımların atılması acilde beklemektedir:* Maliye Bakanlığı, TMSF, Kayyumluk ve diğerleri de dahil olmak üzere devlet otoriteleri, hükümet kaynaklı siyasi müdahalelerden bağımsız hareket etmeli ve bu otoritelerin, muhalif medyaya yönelik olarak baskınlar ve diğer yöntemlerle yapılan tacizler de dahil baskılara ve ayrıca aşırı, zarar verici cezalara son verilmelidir.* Medya kuruluşlarına el koyup mülkiyetini hükümet yanlılarına verme yöntemi sona erdirilmelidir.* Muhalif seslere karşı tehdit, korkutma ve tacizlerin sona ermesi için çağrıda bulunarak basın ve ifade özgürlüğünün temel bir insan hakkı olduğu vurgulanmalı ve sağlıklı bir demokraside bunun çok önemli bir rol oynadığı açıklanmalıdır.* Kamu yararı olan konularda eleştiri sunan bireylere ve bu konuda haber yapan gazetecilere açılan davalar durdurulmalıdır.* Kamu yararı olan bilgilerin haberleştirilmesini engelleyen yayın yasakları ve diğer kısıtlamalara son verilmelidir. * Yargı, ifade özgürlüğüyle ilgili aldığı kararların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla uyum ağlaması için titizlik göstermelidir.* İnternet üzerinden yapılanlar da dahil gazetecilere karşı tehdit veya saldırılara cezasızlığa, bu suçlara karşı soruşturma yürütüp, failleri onları azmettirenlerle birlikte adalete teslim etmelidir.* Demokrasi risk altındadır; hukuksuz demokrasi olamayacağına göre, hukuk devletini hayata geçirecek bağımsız yargının sağlanması için son sözü söyleyecek yargıçların dik durması gerekmektedir.* Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun siyasi baskıdan arındırılması için Adalet Bakanının bu Kurula başkanlık etmesine son verecek anayasal değişikliğe gidilmelidir.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023