Gılgamış, binlerce yıl önce Mezopotamya'nın güneyinde Uruk kentinde hüküm sürmüş bir kral. Bronz Çağ'da adı Uruk olan beldenin bugünkü adı Karkamış olup Gaziantep'in ilçesidir. Suriye-Türkiye sınır kapılarının ilçe bünyesinde oluşu konumunu önemli kılmaktadır. Ünlü Gılgamış Destanı MÖ 2.binyılın ilk yarsında burada yazılmıştır. Hem tarihi hem stratejik değere sahiptir bu ilçemiz.
Ne yazık ki, Gaziantep'te insanlıkla ve İslâmlıkla hatta hayvanlıkla dahi bağdaşmaz bir katliamın peşinden Karkamış'ı havan topu mermisiyle hedefine koyan IŞİD, gemi azıya almış saldırıp durmaktadır.
Olan yine orada sakin Türkmen ve Arap kökenli vatandaşlarımıza oldu. Polis ilçeyi boşaltıyor güvenlik gerekçesiyle.
Terörün vurduğu mekânları tahliye etmek çözüm yerine başka sorunları da davet eder. Göç sorunu bunların başında gelir.
Toplum ve göç ekseninde ülkemizin hem dış hem de iç göç sarmalında kaldığını görüyoruz.
İçinden geçmekte olduğumuz şartlar "Terör ve Göç" konusunu "Toplum ve Göç" konusunun önüne koymuştur.
Terör, şiddet kullanarak veya kullanmakla tehdit ederek toplumda güvensizlik havası yaratmaya yol açan eylemlerdir.
Göç, demografik bir süreç olarak, insanların bulundukları yerden bir başka yere hareketliliğini ifade eder.
İnsanların bulundukları koşullar nedeniyle bir bölgeden ötekine göç etmeleri zorunlu bir göçtür. Ekonomik, sosyal nedenler, yaşam güçlüğü, terör tehlikesi gibi etkenlerle insanlar kendi kararlarıyla yer değiştirirler.
Bir de zorlama ile göç vardır. İnsanlar kendi isteklerinin dışında göçe zorlanırlar. Güneydoğu Anadolu'da halk devlet zoruyla göç ettirilmektedir. Terörle mücadele kapsamında alınan bu tedbirler sonucu yerlerinden yurtlarından olanların çaresizliği ve sorunları, göç alan illerimizde zaten var olan kimi sıkıntılarla katlanarak büyümektedir.
Terörün önlenmesinde ve mücadelesinde belirli bölge ve yerleşim alanlarının tahliyesi tek başına yeterli olmamıştır. Bölgedeki devletlerle işbirliği yapılarak ahalinin değil teröristlerin bölgeden tahliyesi çare olabilir. Teröristleri küresel/bölgesel emelleri için kullanan dış güçleri de diplomasi yoluyla belli bir çizgiye çekmek ve de diplomatik kozları öne sürerek barış ortamına yaklaştırmak dış politikanın hedefi olmalıdır. Tam ABD ile Gülen'in iadesi konusunda ABD yetkililerinin Türkiye'ye geldiği günlerde ve de Rusya ile ilişkilerin olumlu gittiği ortamın diplomatik koz olarak kullanılması, yerinde bir çare arayışı olacaktır.
Dış göçe bir başka zaman ayırarak iç göç konusunda yapılacak önemli işlere baktığımızda;
Kentleşme ve konut politikaları açısından yeni yerleşimler planlanmalıdır. Göç politikasıyla birlikte ele alınacak konu kentleşme politikası olmalıdır. Göç alan illerimiz için elzemdir bu.
Boşaltılan ve büyük kısmı yıkıntıya uğramış il, ilçe, kasaba ve köylerimiz için, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da konutlandırma projelerine hız verilmelidir.
Ne yazık ki, Gaziantep'te insanlıkla ve İslâmlıkla hatta hayvanlıkla dahi bağdaşmaz bir katliamın peşinden Karkamış'ı havan topu mermisiyle hedefine koyan IŞİD, gemi azıya almış saldırıp durmaktadır.
Olan yine orada sakin Türkmen ve Arap kökenli vatandaşlarımıza oldu. Polis ilçeyi boşaltıyor güvenlik gerekçesiyle.
Terörün vurduğu mekânları tahliye etmek çözüm yerine başka sorunları da davet eder. Göç sorunu bunların başında gelir.
Toplum ve göç ekseninde ülkemizin hem dış hem de iç göç sarmalında kaldığını görüyoruz.
İçinden geçmekte olduğumuz şartlar "Terör ve Göç" konusunu "Toplum ve Göç" konusunun önüne koymuştur.
Terör, şiddet kullanarak veya kullanmakla tehdit ederek toplumda güvensizlik havası yaratmaya yol açan eylemlerdir.
Göç, demografik bir süreç olarak, insanların bulundukları yerden bir başka yere hareketliliğini ifade eder.
İnsanların bulundukları koşullar nedeniyle bir bölgeden ötekine göç etmeleri zorunlu bir göçtür. Ekonomik, sosyal nedenler, yaşam güçlüğü, terör tehlikesi gibi etkenlerle insanlar kendi kararlarıyla yer değiştirirler.
Bir de zorlama ile göç vardır. İnsanlar kendi isteklerinin dışında göçe zorlanırlar. Güneydoğu Anadolu'da halk devlet zoruyla göç ettirilmektedir. Terörle mücadele kapsamında alınan bu tedbirler sonucu yerlerinden yurtlarından olanların çaresizliği ve sorunları, göç alan illerimizde zaten var olan kimi sıkıntılarla katlanarak büyümektedir.
Terörün önlenmesinde ve mücadelesinde belirli bölge ve yerleşim alanlarının tahliyesi tek başına yeterli olmamıştır. Bölgedeki devletlerle işbirliği yapılarak ahalinin değil teröristlerin bölgeden tahliyesi çare olabilir. Teröristleri küresel/bölgesel emelleri için kullanan dış güçleri de diplomasi yoluyla belli bir çizgiye çekmek ve de diplomatik kozları öne sürerek barış ortamına yaklaştırmak dış politikanın hedefi olmalıdır. Tam ABD ile Gülen'in iadesi konusunda ABD yetkililerinin Türkiye'ye geldiği günlerde ve de Rusya ile ilişkilerin olumlu gittiği ortamın diplomatik koz olarak kullanılması, yerinde bir çare arayışı olacaktır.
Dış göçe bir başka zaman ayırarak iç göç konusunda yapılacak önemli işlere baktığımızda;
Kentleşme ve konut politikaları açısından yeni yerleşimler planlanmalıdır. Göç politikasıyla birlikte ele alınacak konu kentleşme politikası olmalıdır. Göç alan illerimiz için elzemdir bu.
Boşaltılan ve büyük kısmı yıkıntıya uğramış il, ilçe, kasaba ve köylerimiz için, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da konutlandırma projelerine hız verilmelidir.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023