Bırakmıyorlar ki sözümüzü söyleyelim! Soluklanmadan, yalan üstüne yalan söylüyorlar!Yanlış soruya doğru cevap, yalan söze mukabele de mümkün olmayınca zorlanıyoruz!Hükümet Sözcüsü Arınç'ın, Kısa Adam'ı savunmak için, Uzun Adam'ın; "İzleme heyetini doğru bulmuyorum. ... Bundan hoşlanmadım, hoşuma gitmedi, soğuk veya sıcak karşıladım' beyanları kendi hissi beyanlarıdır. Sorumluluk hükümetin üstündedir" sözleri, "Tetikçi" İ. Melih'in ortaya çıkmasıyla gümbürtüye gitti! " ... Benim adım Bülent Arınç. ... Gökçek ile ilgili 100 konuyu 8 Haziran'dan itibaren ömrüm vefa ederse konuşmak isterim. ... Kanunen vermiş olduğu yerlerin hepsini iptal etme kaygusundadır. Mahkemelerde boğuşmaktadır. ... Bana bunu saldırtan kişi veya kişileri 8'inden sonra, Allah'ın izniyle ortaya çıkarırım" demişti! Gümbürtüye gitti!Deprem Çadırı, Korsan Tüp devrelerinden "Düdüklü Tencere"ye evrilen AKP'de sızıntı var! Tencerenin düdüğü erken öttü! Soğutmadan açamazlar, patlar! Patlaması mukadder bir hatalı düdüklü tencerenin başında kamuflaj yapmak için toplandılar!Arınç, Tatar Ramazan edâsıyla; "Benim adım Bülent Arınç" derken, "Ben bu oyunu bozarım!" tavrı algılamıştım! "Bu nasıl bir sihirdir, nasıl bir efsûndur?" diye yıllardır merak ettiğim büyü bozuldu diye sevinmeye niyetlenmiştim!Deprem konutlarında, soğuk-sıcak yalıtımına önem verilir ama su sızıntısı, ihmâl edilir! Çünkü su sızıntısı yıkıncaya kadar Deprem Konutu'nun boşaltılacağı düşünülür. Geçici afet konutlarında uzun yıllar kalınınca, içindeki sakinlerin su sızıntısından şikâyetleri başlar ama müdahalede geç kalınmıştır! Geçici afet konutu, bu sızıntılar neticesinde ya yıkılacak, ya da yıkılacaktır!"... Allah kısmet ederse seçimlerden sonra bu görevde olmayacağım. Şerefimle yaşayacağım, sadece emekli maaşıyla geçinen ama kalbi huzur içinde olan bir insan olarak Ankara'nın sokaklarında dolaşacağım" cümleleri çok romantik, çok duygusal! Akçeli işlerde hiç olmadığını da söylemişti ki elhâk doğru!Doğru da, aklıma anında nedense Matild Manukyan gelmişti, duyar duymaz! Karaköy ve daha bilmem nerelerdeki umumhânelerin Patroniçesiydi! Vergi rekortmenliği vardı! Devlet'ten madalyalıydı!Manukyan asla hayat kadınlığı, sermayelik yapmamıştı! Yâni fahişe değildi ama bilen herkes bedenlerini satan fahişelere değil, onları pazarlayan patroniçeye kızıp lânet okumuştu!AKP sayesinde; "Babalar gibi satarım" deyip satan, hediyeyi rüşvetten saymayan ve 700 bin liralık saatle gösteriş yapan, ayakkabı kutusunda milyonlarca dolar saklayan, bir tam mesai gününde pikaplarla taşımasına rağmen sıfırlamayı tamamlayamayan, Bakan çocuğu olmalarına rağmen, başka işlerle uğraşmak varken evlerinde para sayma makinesi ve dev kasalarla hayır-hasenat paralarını saklayan; "Temiz arkadaşımızdır" tarifli 'Siyâset Sermâyeleri'ni ve patronlar tanıdık!Zina yapmayan, haram yemeyen, akçeli işlere asla karışmayan, alnı secdeli ama hükümet olarak; "Yolsuzluk hırsızlık değildir" fetvasıyla; "Yolsuzluk-Yoksulluk ve Yasaklar"la mücadele vaadiyle gelip, bunları; Geceyarısı Torba Yasalar'la meşrûlaştıran Siyâset Manukyanları tanıdık AKP sayesinde!Suç ortaklığının üçüncü ortağı Şeytandır. Bu yüzden bozulması zordur suç ortaklığının! Çünkü şeytanın ortakları aynalarına baktıklarında; tertemiz, saf, milletin rahatı için kendini fedâ etmiş birini görür! Aynasındakinin söylediğine göre; aynaya bakanın yalan söylemeğe de hakkı vardır, iftira etmeğe de; "Devletin kılcal damarlarına sirayet edinceye kadar" hâkim-savcı satın almaya da ortaklık edebilirler; "Gerekirse mezardakileri çıkarıp oy kullandırın" talimatına da!Köprüyü geçinceye kadar ayı, dayıdır! Yalanla îmanın bir arada olamayacağını buyuran Hz. Peygamber (s.a.a.)'e ve yalan hakkındaki âyetlere rağmen; dün söylediklerini bugün, demin söylediklerini şimdi inkâr etmeye de hakları vardır bu Siyasal Manukyanların!"Ticarette kazanmak için her yol mübahtır" diyerek "Anonim Şirket gibi" yönetmek istedikleri ülke yönetimini elde tutmak için her yola başvuran, her türlü gayr-ı meşrûluğu yasalar çıkararak meşrûlaştıran patron ve yardımcılarıyla yüz yüzeyiz!İslâm'ın yalana bakışı net olmasına rağmen; yalanı meslek edinmişlerin, yalancının yalanına bir başka yalanla destek olanların; "Yolsuzluk hırsızlık sayılmaz!" fetvasını verenlerin ve bu fetvaya uyanların; kendileri çalmayıp çalanlara gözcülük-erketelik edenlerin; kamu mallarının talanını görüp görmezden gelenlerin; yalancıdan, dîne iftira edenden, çalandan, yolsuzluk yapandan ne farkı vardır?Uzun Adam'a; "... parlamenter sistem 10 Ağustosta bir daha geri dönüşüm olmamak üzere ... bekleme odasına alındı. Bu bekleme ne kadar sürecek. ... Bunun kararı da 7 Haziran seçimlerinde verilecektir" demek cesâretini verenler arasında yok mudur Arınç?Veya Arınç'ın; "Yani birileri; 'Aaa, ne kadar güzel. Tamam hadi bakalım bir çay içelim başkanlık sistemine geçelim' diyecek. Böyle bir şey yok dünyada" sözlerinin neresi yanlış?Bu olanları ancak körler görmez ama duyarlar! Sağırlar duymaz ama görürler! Ancak ahrazlar bunları görüp duyamaz; onların da ebeveynleri, aileleri görüp duyuyorlar!Umudumuz, evvel Allah, sonra da görüp-duyanlarda! Deprem Çadırı'nda da deprem var!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017