Türk'üm.
Müslümanım.
Müslüman Türk'üm.
Mütedeyyin Müslüman Türk'üm Elhamdülillah...
Takvamı sadece Allah'ım bilir!
Takvamın şahidi yoktur, olmaz da!
Îmanımın şahidi ise; "Eşhedü en lâ ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammed'en Resulullah ve eşhadü enne Emir'el Mü'minîne Ali'yyen Veliyullah" şeklindeki ikrarımdır.
Dinimi nasibim kadar yaşarım, dincilik yapmam!
Fıtratımın gereği kadar Türk'çe yaşarım, Türkçülük yapmam!
Yaklaşık elli yıldır, "Ölümsüzler Kervanı"na katılarak giden uğurladığım sevdiklerimi, onların yerine ölemediğim için kıskanarak Fâtihâ'larını ikram ederim.
Sağcı değilim.
Solcu değilim.
Hele merkezci hiç değilim!
Daha doğrusu; "..cı"lardan, "..ci"lerden, "..cu"lardan, "..cü"lerden değilim!
Bu, "..cilik", "..culuk"ları terk ederek aklına hürriyetini vermiş ve vicdanının sesini dinleyerek doğru yaşayıp, doğrudan yana olmaya gayret gösteren biriyim!
Bir kişiyim.
Ama "Tek kişilik ordu"yum Elhamdülillah...
İslam öncesinde yaşasaydım; Çin sarayını basan Kürşat veya onun otuz dokuz arkadaşından biri olurdum!
Emir Timur veya O'nun ordusunda Türklük için akından akına, seferden sefere koşan adsız çerilerden biri olurdum.
İslam'ın il yıllarında yaşasam; Kerbelâ'da yetmiş iki kişilik ailesi ve çoluk-çocukla otuz bin kişilik zalim Yezid ordusuna dikilen Ehl-i Beyt Fedâilerinden biri olurdum.
İstanbul'un fethinde yaşasaydım; burca Bayrağı ben diker ve Ulubatlı Hasan olurdum!
Birinci Cihan Harbi sırasında yaşasaydım; şımarık işgalci Yunan ordularına İlk Kurşun'u sıkan Hasan Tahsin olurdum!
Güneydoğu Anadolu'da Sütçü İmam olurdum!
Antepli Şahin Beğ olurdum!
Arap Yarımadası çöllerinde Süleyman Askerî veya Eşref Sencer olurdum!
Medine Müdafiî Fahrettin Paşa olurdum!
Azerbaycan'da gönüllere taht kuran Nuri Paşa olurdum!
Türkistan Dağlarında Osman Batur olurdum!
Sıyra kılıç mitralyöze saldıran Enver Paşa olurdum!
Olamamışım, halime şükür!
Allah böyle layık görmüş ve bu zamanda yaratılmışım!
Türk olarak yaratılmış, Türkçe lisanımla donatılmışım!
Aklımla îman edip Müslümanım Elhamdülillah demişim!
Öyle ise:
Zayıfların yanında durup, kendini güçlü vehmeden zalimlere karşı dikilmekten başka ne yapabilirim?
Vatan-Millet-Devlet-Bayrak-Ezan-ı Muhammedi uğrunda ölemezsem de bu uğurda can verenleri sevip saymaktan başka ne yapabilirim?
Kuvay-ı Seyyâre olmaktan başka ne yapabilirim?
II. Kuvayı Milliyeciler safına katılmaktan başka ne yapabilirim?
"Baş başa bağlı, Baş da Allah'a" inancıyla "Türkoğlu Türk'üm" diye kükreyerek; dindeki mezhebi parçalanmaya, milletteki halklara ayrıştırılıp parçalanmaya karşı çıkan, 21. yy.'da Hünkâr Hacı Bektaş'ça aslanla ceylanı muhabbet sarmalıyla kucaklayan Prof. Dr. Haydar Hoca'dan yana olmayıp ne yapabilirim?
Kalabalıkların yalnızlıktan korkanlardan oluştuğunu bilerek, kalabalıkları önemsemem; gücümüzün sayımızın azlığında ve özlüğünde olduğunun bilinciyle hâlimize şükretmekten başka ne yapabilirim?
Ben Müslümanım Elhamdülillah merhametten ve affetmekten başka ceza bilmem!
Ben Türk'üm Elhamdülillah, mertlikten başka tavır bilmem!
Ben savaşçıyım, öldürmeyen yarayı önemsemem!
Öldürücü yaramı da inlemeden taşır, şerefimle can veririm!
Ben can verip şân almaktan başka alış-veriş bilmem!
Benim lügatimde yenilmek yoktur!
Benim lügatimde ölmek vardır ama dönmek yoktur!
Yolum bellidir, hedefim bellidir, rehberim bellidir!
Niyetim Allah nasip ederse ya bu yolu tamamlayıp Millî Hedefe varmak, ya da bu yolda ömrümü tamamlamaktır.
Yolumu seviyorum, yol arkadaşlarımı seviyorum!
Rehberime sevdalıyım!
Aklımda birlik, hedefimde dirlik, hayalimde bu uğurda ömür boyu Seferberlik var!
Bu benim alın yazım!
Bu benim kaderim!
"Nûh'un Gemisi gibidir" tarifli Ehl-i Beyt Gemisindeyim şükr'olsun.
Gayret benden, nusret Allah'tan.
Gerisi teferruattan bile değil vallahi.
"AKIL KULLANILACAK BİR ARAÇTIR. İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL..." Vesselâm.
Selâm, sevgi, duâ...
Müslümanım.
Müslüman Türk'üm.
Mütedeyyin Müslüman Türk'üm Elhamdülillah...
Takvamı sadece Allah'ım bilir!
Takvamın şahidi yoktur, olmaz da!
Îmanımın şahidi ise; "Eşhedü en lâ ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammed'en Resulullah ve eşhadü enne Emir'el Mü'minîne Ali'yyen Veliyullah" şeklindeki ikrarımdır.
Dinimi nasibim kadar yaşarım, dincilik yapmam!
Fıtratımın gereği kadar Türk'çe yaşarım, Türkçülük yapmam!
Yaklaşık elli yıldır, "Ölümsüzler Kervanı"na katılarak giden uğurladığım sevdiklerimi, onların yerine ölemediğim için kıskanarak Fâtihâ'larını ikram ederim.
Sağcı değilim.
Solcu değilim.
Hele merkezci hiç değilim!
Daha doğrusu; "..cı"lardan, "..ci"lerden, "..cu"lardan, "..cü"lerden değilim!
Bu, "..cilik", "..culuk"ları terk ederek aklına hürriyetini vermiş ve vicdanının sesini dinleyerek doğru yaşayıp, doğrudan yana olmaya gayret gösteren biriyim!
Bir kişiyim.
Ama "Tek kişilik ordu"yum Elhamdülillah...
İslam öncesinde yaşasaydım; Çin sarayını basan Kürşat veya onun otuz dokuz arkadaşından biri olurdum!
Emir Timur veya O'nun ordusunda Türklük için akından akına, seferden sefere koşan adsız çerilerden biri olurdum.
İslam'ın il yıllarında yaşasam; Kerbelâ'da yetmiş iki kişilik ailesi ve çoluk-çocukla otuz bin kişilik zalim Yezid ordusuna dikilen Ehl-i Beyt Fedâilerinden biri olurdum.
İstanbul'un fethinde yaşasaydım; burca Bayrağı ben diker ve Ulubatlı Hasan olurdum!
Birinci Cihan Harbi sırasında yaşasaydım; şımarık işgalci Yunan ordularına İlk Kurşun'u sıkan Hasan Tahsin olurdum!
Güneydoğu Anadolu'da Sütçü İmam olurdum!
Antepli Şahin Beğ olurdum!
Arap Yarımadası çöllerinde Süleyman Askerî veya Eşref Sencer olurdum!
Medine Müdafiî Fahrettin Paşa olurdum!
Azerbaycan'da gönüllere taht kuran Nuri Paşa olurdum!
Türkistan Dağlarında Osman Batur olurdum!
Sıyra kılıç mitralyöze saldıran Enver Paşa olurdum!
Olamamışım, halime şükür!
Allah böyle layık görmüş ve bu zamanda yaratılmışım!
Türk olarak yaratılmış, Türkçe lisanımla donatılmışım!
Aklımla îman edip Müslümanım Elhamdülillah demişim!
Öyle ise:
Zayıfların yanında durup, kendini güçlü vehmeden zalimlere karşı dikilmekten başka ne yapabilirim?
Vatan-Millet-Devlet-Bayrak-Ezan-ı Muhammedi uğrunda ölemezsem de bu uğurda can verenleri sevip saymaktan başka ne yapabilirim?
Kuvay-ı Seyyâre olmaktan başka ne yapabilirim?
II. Kuvayı Milliyeciler safına katılmaktan başka ne yapabilirim?
"Baş başa bağlı, Baş da Allah'a" inancıyla "Türkoğlu Türk'üm" diye kükreyerek; dindeki mezhebi parçalanmaya, milletteki halklara ayrıştırılıp parçalanmaya karşı çıkan, 21. yy.'da Hünkâr Hacı Bektaş'ça aslanla ceylanı muhabbet sarmalıyla kucaklayan Prof. Dr. Haydar Hoca'dan yana olmayıp ne yapabilirim?
Kalabalıkların yalnızlıktan korkanlardan oluştuğunu bilerek, kalabalıkları önemsemem; gücümüzün sayımızın azlığında ve özlüğünde olduğunun bilinciyle hâlimize şükretmekten başka ne yapabilirim?
Ben Müslümanım Elhamdülillah merhametten ve affetmekten başka ceza bilmem!
Ben Türk'üm Elhamdülillah, mertlikten başka tavır bilmem!
Ben savaşçıyım, öldürmeyen yarayı önemsemem!
Öldürücü yaramı da inlemeden taşır, şerefimle can veririm!
Ben can verip şân almaktan başka alış-veriş bilmem!
Benim lügatimde yenilmek yoktur!
Benim lügatimde ölmek vardır ama dönmek yoktur!
Yolum bellidir, hedefim bellidir, rehberim bellidir!
Niyetim Allah nasip ederse ya bu yolu tamamlayıp Millî Hedefe varmak, ya da bu yolda ömrümü tamamlamaktır.
Yolumu seviyorum, yol arkadaşlarımı seviyorum!
Rehberime sevdalıyım!
Aklımda birlik, hedefimde dirlik, hayalimde bu uğurda ömür boyu Seferberlik var!
Bu benim alın yazım!
Bu benim kaderim!
"Nûh'un Gemisi gibidir" tarifli Ehl-i Beyt Gemisindeyim şükr'olsun.
Gayret benden, nusret Allah'tan.
Gerisi teferruattan bile değil vallahi.
"AKIL KULLANILACAK BİR ARAÇTIR. İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL..." Vesselâm.
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017