Devletin haddi/hududu, sınırı olur. Hududun sûru, sûrun kapısı olur.
Kapının kilidi, kilidin anahtarı olur. Mes'ele anahtarı elinde tutanın içeriden mi, dışarıdan mı olduğundadır.
Anahtar elinde olan içerdense ve kapıyı hırsıza, arsıza, uğursuza açarsa; kapı ne yapsın, sûr ne yapsın, devlet ne yapsın?
İnsanın; beyni olur, aklı olur. Aklı olanın, kalbi olur, gönlü olur.
Kalbin kulağı, gönlün gözü olur. Kişinin kalbi, gözü, kulağı mühürlenmişse;
Kulak ne yapsın, göz ne yapsın, gönül ne yapsın?
Milleti anlamamaya, anlaşmamaya, kamplaşmaya mecbûr ediyorlar sanki!
Millet anlamazsa, anlaşmazsa, kamplaşırsa çıkan kargaşadan kime ne yarar gelir? Biz bu karmaşayı daha önce yaşamadık mı?
***
Artık ölüm haber değil! Şehitlik, sıradanlaştı!
Fırat Kalkanı Harekatı başladı başlayalı altmıştan fazla Şehidimiz var Allah hepsinden razı olsun. Kabirleri nûr, makamları âlî olsun. Resulullah (s.a.a.) 'a, Ehl-i Beyt'e komşu olsunlar. İnşallah bize haklarını helal etsinler.
Meselâ Fırat Kalkanı Harekatı Şehitlerimizden Uzman Çavuş Emin Güngör Rahmetlinin 15 yaşındaki Kızı Miraç'ın;
"Dayanamıyorum Baba, inan dayanamıyorum. Çok hayalimiz vardı, ne güzel hayallerimiz vardı. Hani hep derdin ya, bi asker ol da göğsümü gere gere benim kızım asker diyeyim. Bide arada teğmen Miraç diye seslenirdin nasıl gaza gelirdim anlatamam.
Kim beni destekleyecek bu kadar. Sanki her şey bi kabustan ibaret senin o uçaktan inişin, askerlerin seni taşıması, göğsümde yazan Şehit Emin Güngör yazısı. Niye bu kadar erken, isyan etmek istemiyorum ama ülke de bu kadar şerefsiz varken niye sen.
Benim artık koşulsuz şartsız güvenebileceğim bi erkek yok hayatımda. Ya da kapı gibi babam var bana bi şey olmaz diyemiycem. O kadar çok istiyorum ki son kez sarılmak, doya doya öpmek, o güzel yüzünü son kez görmek istiyorum. Baba çok mu yandı canın, çok mu can çekiştin.
Ben dün açmıycağını bildiğim telefonunu aradım, görmüyeceğini bildiğim bir sürü mesaj attım. Hala şaka gibi geliyor sanki yine arıycam yeni paylaştığım fotoğrafa laf edeceksin, yaptığım makyaja, giydiğim kıyafete huysuzlanıcaksın. Yine telefonla çok oynamama kızıcaksın.
Baba umarım kalbini kıran bi söz söylememişimdir. Seni çok seviyorum biliyorsun demi çok seviyoruz. Sen bizi hep izliyorsun onu da biliyorum.
O kağıdı mezarına mı bıraksam yoksa bende mi kalsa bilmiyorum. Hayalim gelince boynuna atlayıp vermekti. Olmadı. Ve hakkını yiyenlerin vicdanını rahatlatmak için yapmacık üzüntüleri ayrı bi olay. Bunun öbür dünyası var baba üzme kendini. Dün gece çok çığlık attım gökyüzüne belki sesim sana ulaşır diye. (Biricik kızın.)"
Can yakan çığlıklarından kaçımızın haberimiz oldu?
Bu çığlığı duyan kaç kişi, çığlığına ortak oldu Miraç Kızımızın?
Çığlıklar mı sessiz, kulaklar mı sağır?
Elbette Vatan-Millet-Devlet sevgisinin bedeli candır biliriz!
Elbette; "Kahramanlar can verir/Yurdu yaşatmak için." Biliriz!
Türk Milleti olarak; can verip şân almayı biliriz. Can cerip şân alanlarımızın kıymetini de biliriz!
"Kahramanı olmayan ve kahramanı ölmeyen toplumlara millet denilmez" diye yıllardır Türk'çe haykırırım.
Şehitlerin Mukaddes Kabirlerinin Vatan Tapusu olduğunu da biliriz.
Ama bilerek-bilmeyerek; reel politika ile ilm-i siyaseti aynı zannetmeniz yüzünden Şehit Ailelerinin canını ve Türk Milletinin vicdanını incittiğinizi de birilerinin söylemesi lazım...
"Ten fânidir, can ölmez, gidenler gine gelmez,
Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil."
(Yunus Emre).
"İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL.." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Kapının kilidi, kilidin anahtarı olur. Mes'ele anahtarı elinde tutanın içeriden mi, dışarıdan mı olduğundadır.
Anahtar elinde olan içerdense ve kapıyı hırsıza, arsıza, uğursuza açarsa; kapı ne yapsın, sûr ne yapsın, devlet ne yapsın?
İnsanın; beyni olur, aklı olur. Aklı olanın, kalbi olur, gönlü olur.
Kalbin kulağı, gönlün gözü olur. Kişinin kalbi, gözü, kulağı mühürlenmişse;
Kulak ne yapsın, göz ne yapsın, gönül ne yapsın?
Milleti anlamamaya, anlaşmamaya, kamplaşmaya mecbûr ediyorlar sanki!
Millet anlamazsa, anlaşmazsa, kamplaşırsa çıkan kargaşadan kime ne yarar gelir? Biz bu karmaşayı daha önce yaşamadık mı?
***
Artık ölüm haber değil! Şehitlik, sıradanlaştı!
Fırat Kalkanı Harekatı başladı başlayalı altmıştan fazla Şehidimiz var Allah hepsinden razı olsun. Kabirleri nûr, makamları âlî olsun. Resulullah (s.a.a.) 'a, Ehl-i Beyt'e komşu olsunlar. İnşallah bize haklarını helal etsinler.
Meselâ Fırat Kalkanı Harekatı Şehitlerimizden Uzman Çavuş Emin Güngör Rahmetlinin 15 yaşındaki Kızı Miraç'ın;
"Dayanamıyorum Baba, inan dayanamıyorum. Çok hayalimiz vardı, ne güzel hayallerimiz vardı. Hani hep derdin ya, bi asker ol da göğsümü gere gere benim kızım asker diyeyim. Bide arada teğmen Miraç diye seslenirdin nasıl gaza gelirdim anlatamam.
Kim beni destekleyecek bu kadar. Sanki her şey bi kabustan ibaret senin o uçaktan inişin, askerlerin seni taşıması, göğsümde yazan Şehit Emin Güngör yazısı. Niye bu kadar erken, isyan etmek istemiyorum ama ülke de bu kadar şerefsiz varken niye sen.
Benim artık koşulsuz şartsız güvenebileceğim bi erkek yok hayatımda. Ya da kapı gibi babam var bana bi şey olmaz diyemiycem. O kadar çok istiyorum ki son kez sarılmak, doya doya öpmek, o güzel yüzünü son kez görmek istiyorum. Baba çok mu yandı canın, çok mu can çekiştin.
Ben dün açmıycağını bildiğim telefonunu aradım, görmüyeceğini bildiğim bir sürü mesaj attım. Hala şaka gibi geliyor sanki yine arıycam yeni paylaştığım fotoğrafa laf edeceksin, yaptığım makyaja, giydiğim kıyafete huysuzlanıcaksın. Yine telefonla çok oynamama kızıcaksın.
Baba umarım kalbini kıran bi söz söylememişimdir. Seni çok seviyorum biliyorsun demi çok seviyoruz. Sen bizi hep izliyorsun onu da biliyorum.
O kağıdı mezarına mı bıraksam yoksa bende mi kalsa bilmiyorum. Hayalim gelince boynuna atlayıp vermekti. Olmadı. Ve hakkını yiyenlerin vicdanını rahatlatmak için yapmacık üzüntüleri ayrı bi olay. Bunun öbür dünyası var baba üzme kendini. Dün gece çok çığlık attım gökyüzüne belki sesim sana ulaşır diye. (Biricik kızın.)"
Can yakan çığlıklarından kaçımızın haberimiz oldu?
Bu çığlığı duyan kaç kişi, çığlığına ortak oldu Miraç Kızımızın?
Çığlıklar mı sessiz, kulaklar mı sağır?
Elbette Vatan-Millet-Devlet sevgisinin bedeli candır biliriz!
Elbette; "Kahramanlar can verir/Yurdu yaşatmak için." Biliriz!
Türk Milleti olarak; can verip şân almayı biliriz. Can cerip şân alanlarımızın kıymetini de biliriz!
"Kahramanı olmayan ve kahramanı ölmeyen toplumlara millet denilmez" diye yıllardır Türk'çe haykırırım.
Şehitlerin Mukaddes Kabirlerinin Vatan Tapusu olduğunu da biliriz.
Ama bilerek-bilmeyerek; reel politika ile ilm-i siyaseti aynı zannetmeniz yüzünden Şehit Ailelerinin canını ve Türk Milletinin vicdanını incittiğinizi de birilerinin söylemesi lazım...
"Ten fânidir, can ölmez, gidenler gine gelmez,
Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil."
(Yunus Emre).
"İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL.." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017