Toplumsal ve sosyal olayları analiz ve sentezleme konusunda bence Türkiye'de görevini en iyi şekilde yapan araştırma şirketi, MAK'tır.
Birilerinin hep övündüğü İmam Hatip Liseleri gençliği de dahil olmak üzere neredeyse tüm gençlik, dini değerlerden hızla soğumada ve uzaklaşmaktadır.
MAK Araştırma'nın sahibi Mehmet Ali Kulat, AK Parti'nin özellikle son yıllarda dindar-muhafazakar gençlikle ilişkisinin "çok sıkıntılı" olduğunu, bugün seçim olsa AK Parti'ye oy verecek gençlerin yüzde 25'i geçmeyeceğini ve çok altında oy alacağını söylüyor.
Araştırmada, gençlerin din üzerinden siyasallaştırılması imkanının çok daralmış olduğunu gösteren başlıca sonuçlara göz atalım.
"Sahip olduğunuz dini inancınız, davranışınızı ve tutumunuzu etkiliyor mu?" sorusuna gençlerin yüzde 69,5'i, "bazen, ara sıra" cevabını verirken, yüzde 15,4'ü ise "her zaman" yanıtı verdi.
Sahip olduğu dini inancın davranış ve tutumları üzerinde etkili olmadığını belirten gençlerin oranı ise yüzde 15,1 olarak öne çıkıyor.
Arkadaş tercihinde din ya da mezhebin etkili olup olmadığı ile ilgili soruya gençlerin yüzde 88,7'si "Hayır, arkadaş tercihimde bunlar asla önemli değil" cevabını verirken, tercihlerinde etkili olduğunu söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 5,2 oldu.
"Namaz kılıyor musunuz?" sorusuna gençlerin yüzde 39'u "haftada bir kere Cuma Namazı" cevabını verirken, yüzde 26,7'si ise "Bayram Namazı veya başka çok özel günlerde yılda birkaç kere" cevabını verdi.
"Hayır, hiç namaz kılmıyorum" cevabını verenlerin oranı yüzde 17,8 olurken, "5 vakit namaz kılıyorum" diyenlerin oranı ise yüzde 14'te kaldı.
Gençlerin yüzde 64'ü başka ülke vatandaşlığı istiyor. Kalıcı olarak bir başka ülkenin vatandaşlığı verildiğinde "evet terk eder giderim" diyenlerin oranı yüzde 64 olurken, sadece yüzde 14'ü "ülkemde kalırım" cevabını verdi.
"Hangi ülkede yaşamak istersiniz?" sorusuna yüzde 43 ile Avrupa ülkeleri başı çekerken, onu yüzde 39,8 ile ABD-Kanada, yüzde 14,8 ile de İskandinav ülkeleri takip ediyor.
Araştırma sonuçlarında, dinin gençlerin yaşamında orta ve özellikle yaşlı kuşakta görüldüğü ölçüde ağırlıklı yer tutmadığı, inançlı olmakla birlikte hayata "seküler gözle" bakanların yükseldiğine dikkat çekiliyor.
Bu arada Özal döneminde Türkiye'de ilginç bir anket ve araştırma yapılmış ve anne ve babalara şu soru yönetilmişti:
"Ani olarak bir yere gitmeniz gerekirse çocuklarınızı kime emanet etmek istersiniz?" sorusuna %56 ile "din adamı" yanıtı verilmişti.
Aynı soru be kez de 2017 yılında anne- babalara soruldu.
Sonuç çok şaşırtıcı bir şekilde, bu seferde din adamına emanet ederim diyen tek bir kişi bile çıkmamış.
İşte size sunulan dindar nesil bu!
Kim neye ve ne kadar inanıyor ve gereğini yapıyor veya yapmıyor konusu kimseyi ilgilendiren bir mevzu olmamakla birlikte, burada daha evvelce var olan değerlerin sistematik bir şekilde ve dini duyguların istismar edilmesi sonucu nasıl buharlaştırıldığı anlatılmıştır.
Yoksa Türkiye Cumhuriyeti devleti, demokratik ve laik bir rejim olması dolayısıyla kimsenin inancına karışılamaz ve asla sorgulanamaz.
- Alın size “dindar” nesil! / 20.02.2025
- Atatürk’e kim dil uzatırsa haindir! / 19.02.2025
- ‘İfadeye yalnız gittiğim günü unutmayacağım!’ / 18.02.2025
- SWIFT’e karşı SPFS ve ‘MEM’ / 17.02.2025
- Erken seçimin kilit partisi BTP olacak / 12.02.2025
- Erken seçimin hukuki formülü / 11.02.2025
- Merkez Bankası ihanet içinde! / 10.02.2025
- Milletin gönlünde orgeneral oldular / 04.02.2025
- Erken seçimin hukuki formülü / 31.01.2025