2025 yılı ülkemizde aile yılı olarak ilan edildi. Biz de aileyi medeniyetimizin inşasında büyük gayretler ortaya koyan Edip Ahmet Yüknekî'nin perspektifinden değerlendirmeye çalıştık.
Türk ailesi, yüzyıllardır varlık sahnesinde kalmayı başarmış bir kale. Birkaç yüzyıl önce, insana kendini hatırlatan her şeyin merkezinde o vardı. Aile, insanı insan yapan değerlerin mahfazasıydı. Ama modern dünya, onu köklerinden koparmaya ant içmiş gibi. Ekonomik açmazlar, değer kaymaları ve şuursuzca kabul edilen yeni alışkanlıklar, Türk ailesinin içini kemiriyor. Peki, bir milletin özü olan aileyi ne ayakta tutar? İşte burada, bir bilgenin sesi yankılanıyor: Edip Ahmet Yüknekî.
On ikinci yüzyılda kaleme aldığı Atabetü'l Hakayık ile Yüknekî, bize unutmaya yüz tuttuğumuz hakikatleri hatırlatıyor. Ona göre aile, İslam'la yoğrulmuş Türk töresiyle var olur. Peki, Yüknekî'nin sunduğu direniş reçetesinde neler var?
1. Ahlak ve Dürüstlük: Ailenin Sarsılmaz Temeli
Adalet olmadan aile, aile olmaktan çıkar; bir avuç insanın birlikte yaşadığı bir mekâna dönüşür. Yüknekî, aile içinde hakkaniyetin ve doğruluğun şart olduğunu söyler. Çünkü güven, köklerini ahlaktan alır. Eşlerin birbirine sadakati, çocukların haklarının korunması, bütün bunlar İslam'ın aileye biçtiği misyonla örtüşür. Ahlak, sadece bireysel bir fazilet değil, aynı zamanda bir milletin bekasının da teminatıdır.
2. Bilgi ve Hikmet: Nesli Çöküşten Kurtaran Güç
Yüknekî, ilmi sadece bir bilme meselesi olarak görmez. Bilgi, neslin istikametini belirler. Çocuk, ilimle yoğrulmazsa çürüyecek bir tohuma döner. Ailenin en büyük sorumluluğu, evlatlarını hem dinî hem dünyevî ilimle donatmaktır. Çünkü bilgisizliğe mahkûm edilen nesil, köksüz bir ağaçtan farksızdır: İlk fırtınada devrilmeye mahkûmdur.
3. Saygı ve Sorumluluk: Kuşakları Birbirine Bağlayan Zincir
Büyüğünü bilmeyen, küçüğüne de sahip çıkmaz. Yüknekî, aile içinde saygının bir zorunluluk olduğunu vurgular. Anne-babaya hürmet, büyüklerin sözünü dinlemek, evlatlara sevgi ve merhametle yaklaşmak… Bunlar olmadan, aile yalnızca aynı çatı altında yaşayan bireylerden ibarettir. Saygı ve sorumluluk, Türk ailesini bir arada tutan görünmez iplerdir.
4. Cömertlik ve Dayanışma: Aileyi Çökmekten Koruyan Harç
Kardeşin zor zamanında yanında değilse, o kardeş midir? Yüknekî'ye göre, cömertlik ve yardımlaşma, ailenin varoluş mücadelesindeki en büyük kalkanıdır. Aile, yalnızca kan bağıyla değil, fedakârlık ve dayanışmayla ayakta kalır. Komşuluk ilişkileri, aileyi sosyal bir ağa bağlar. İşte bu yüzden Türk ailesi, sadece dört duvar arasında yaşanan bir mahremiyet değildir; o, milletin en küçük ama en güçlü halkasıdır.
5. Sabır ve Fedakârlık: Düşmeyenlerin Karakteri
Sabır, tahammül değildir. Sabır, bir felaketin ortasında dimdik durabilmektir. Yüknekî, ailenin sürekliliğini sabır ve fedakârlıkla açıklar. Göç, savaş, kıtlık, ne yaşanırsa yaşansın, Türk ailesi ancak bu erdemlerle var olabilir. Bugün de aynı reçete geçerli: Fırtınaya kapılmak istemiyorsan, köklerine sımsıkı sarılmalısın.
6. Toplumsal İş Bölümü: Uyumu Bozmayan Denge
Ailede herkesin yeri bellidir. Kadın ve erkek birbirini tamamlar; biri olmadan diğeri eksiktir. Yüknekî, sorumlulukların hakkaniyetli dağılımına dikkat çeker. Kimse kimsenin sırtına fazla yük bindirmemeli, herkes kendi rolünü bilmeli. Çünkü kaos, rolünü bilmeyenlerin oluşturduğu bir düzendir. Türk ailesi ise hiçbir zaman kaosa teslim olmamıştır.
Sonuç: Aileyi Koruyan Kalkan Gelenektir.
Edip Ahmet Yüknekî'nin öğütleri, bugün hâlâ canlı, hâlâ diridir. Ahlak, bilgi, sabır ve dayanışma gibi değerler, Türk ailesini koruyan duvarlardır. Bu duvarlar yıkılırsa, ortada ne millet kalır ne medeniyet. İşte bu yüzden, aileyi korumak demek, kökleri korumak demektir.
Yüknekî'nin dediği gibi: "Hakikatin eşiğinde duranlar, bilgi ve erdemle aydınlanır." Aile de bu bilgi ve erdemle ayakta kalacaktır. Aksi takdirde, yıkılan sadece bir yapı değil, bir milletin kaderi olur.
- Adalet mülkün temelidir / 18.02.2025
- Adalet mülkün temelidir / 10.01.2025
- Nefs medeniyeti ve kalp medeniyeti / 06.01.2025
- Sadakatle, aidiyetle biz olabilmek / 02.01.2025
- Vatan beşikteki çocuğa aittir / 27.12.2024
- Ağaç yaş iken eğilir, ancak… / 31.08.2024
- Görünüyorum o halde varım / 07.05.2024
- Çanakkale ile İstiklal marşındaki ruh aynı ruh / 18.03.2024
- Matematiğin, fiziğin formülü mü yoksa insanlığın formülü mü? / 19.02.2024