Merkez Bankamızın, özellikle de 1998 yılı sonrası ve özellikle de 2002 yılına kadar çıkarılan Derviş yasaları ile adeta eli kolu zincirlenmiştir.
Bankacılık konusu aslında MÖ 3500'lere kadar dayansa da, işin bir sömürü aracı haline dönüşüp emperyalist amaçlı kullanıma geçmesi 1773 yıllarından itibaren başlanmıştır.
Bütün dünyayı savaşlara sokan ve vampir gibi tüm kaynaklarına çöken bir aile bu işin başını çekmekte.
Rothschild ailesi...
Faaliyetlerini tümüyle sömürü üzerine inşa eden ve gelişmekte olan tüm devletlerin Merkez Bankalarına çöken bu GÖRÜNMEZ aile, çeşitli katakullilerle devletlerin Merkez Bankalarını ele geçiriyor ve daha sonra o ülkenin siyasetine tek bir elden yön veriyor.
Tabi siz de iktidarı millet olarak biz seçiyoruz diye zannediyorsunuz.
Sonra da bunun adına "milli irade" deniliyor.
1938'den sonra ve özellikle de 1980 sonrası iş tümüyle bu şekilde ülkemizde cereyan ede gelmiştir.
Hiçbir kuvvet ve irade, eşsiz Atatürk'ü bu yönüyle etkisi altına alamamıştır. Bu yüzden Atatürk olmuştur. O bakımdan aziz Atatürk'ün dönemini hiç bir şekilde ve bu olan biten işlerle aynı konu bütünlüğü içerisinde ele almamaya aşırı özen gösteren bir yazarım.
Bu vampir ailenin yerli işbirlikçileri ise, özellikle de siyaset sahnesinde daima görev almayı başarmış ve neticede yükselmiştir!
İşte bu ailenin yerel işbirlikçileri tarafından 2001 yılında MB yasalarında öyle değişiklikler yapılmış ki, kimsenin umurunda bile olmamış. Bir ülkenin şah damarı niteliğindeki Merkez Bankası, çıkarılan bu ihanet yasalarıyla tam manasıyla tutsak edilmiştir.
Bakınız o tarihte yapılan bir yasal değişiklikle veya eklemeyle MB nasıl etkisizleştirilmiştir…
MB yasası Madde 56 - (Değişik: 25/4/2001 - 4651/13 md.)
Merkez Bankası, Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarına avans veremez ve kredi açamaz!
Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihraç ettiği borçlanma araçlarını, birincil piyasadan satın alamaz!
Banka, bu kanunla yetki verilen işlemler dışında avans veremez ve kredi açamaz, vereceği avans ve açacağı kredi teminatsız veya karşılıksız olamaz, her ne şekilde olursa olsun kefil olamaz ve doğrudan kendisi ile ilgili işlemler dışında teminat veremez!
İşte bu yasal düzenlemeyle Merkez Bankası'nın Hazine ile organik bağı tümüyle koparılmıştır.
Öte yandan MB bağımsız olmalı şeklinde propaganda yapanlar, Merkez Bankasını devletten tamamen bağımsız hale getirip, bahse konu küresel finans çevrelerinin midesine teslim edilmesine zinhar sessiz kalmışlardır.
Yasa tasarısında Merkez Bankasının, bir "Cumhuriyet" kurumu olduğunu vurgulamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilendirilmesi istenmiş; ancak Bankanın, merkezi idareden bağımsız bir kurum olduğunu vurgulayabilmek için ise kamu kurumlarından farklı olarak ismi "Cumhuriyet Merkez Bankası" olarak belirlenmiştir.
Bugün Türk lirası yerlerde sürükleniyor ve ekonomi diye bir kavram hayatta kalmamışsa, bu yasalara imza atanların ve günümüzde de devamına ses çıkarmayanların, Yüce Divan'da yargılanması şarttır.
Bu anlaşmaları imzalamak, aynı zamanda anayasal suçtur.
MB kendi parasını basamaz hale getirilmiştir.
Senyoraj geliri elde edemez duruma sokulmuştur.
Piyasaların tamamına hükmeden MB, bu sömürü yasalarıyla beka sorunu haline gelmiştir.
Bu işin sorumluları ise, bu sistemin devam etmesini isteyenlerin tamamıdır.
Peki, nedir bu işin çıkış yolu:
Ne yapılırsa aziz vatanımız ve bekamız teminat altına alınmış olacaktır.
Kısa adı "MEM" olan ve açılımı, "Milli Ekonomi Modeli" diye dünyada ün salmış olarak bilinen ve kusursuz ilmi temellere dayanan insan merkezli muhteşem bir sistem.
Bu sistemin hayata geçirilmesi halinde fazla değil, 6 ay sonra Türkiye'de bırakın aç insanı, tek bir yoksul ve işsiz insan kalmayacaktır.
Modelin yazarı, ilim ve siyaset adamı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Sistem şu andan BTP'nin parti programının omurgasını oluşturuyor.
Kim BTP ile ittifak yapar ve bu sistemi hayata geçirmeye muktedir olursa, yeminle söylüyorum diğer partiler sadece tabela partisi konumundan öteye bir işlev göremeyecektir.
Bu şanslı kişi ister Erdoğan olsun, ister Mansur Yavaş.
Ancak bilinmelidir ki, bu işin anahtarı Hüseyin Baş'ın elindedir.
İyi günler…
- Erken seçimin hukuki formülü / 11.02.2025
- Merkez Bankası ihanet içinde! / 10.02.2025
- Milletin gönlünde orgeneral oldular / 04.02.2025
- Erken seçimin hukuki formülü / 31.01.2025
- Dolar imparatorluğu için işlenen cinayetler -2- / 30.01.2025
- Dolar imparatorluğu için işlenen cinayetler -1- / 29.01.2025
- Tabut Otel ve devletçilik / 28.01.2025
- Muhalefet partileri gökten elçi mi bekliyor? / 27.01.2025
- Nutuk’u çok okuyun / 22.01.2025