Her kim ki bu pırlanta gibi 5 Teğmen ve TSK'nın en seçkin 3 komutanı hakkında TSK'dan "Ayırma" kararı vermiş ise, bu milletin vergisi ile aldığı o maaş onlara haram olsun.
İhraç kararına ilişkin ileri sürülen ne kadar gerekçe varsa, tamamı temel hukuktan ve askerlik kanunundan ayrı ve uzak gerekçelerdir.
Alınan ihraç kararını yerinde ve uygun olmuştur şeklinde değerlendiren çakma gazetecilerin tamamının, Atatürk düşmanı olduğu gün gibi ortaya çıkmış oldu.
Şimdi denilen ve daha çok da ima edilen sakat görüş şudur:
Bu Teğmenler tören sonrası da olsa içtikleri bu antla, ileride iktidar açısından sakıncalı hale gelebilirler veya hükümete karşı bir eylem içinde olma ihtimalleri hep saklı olabilir.
Bu kadar akıl ve mantık dışı bir zırva görüşe sahipler için dense dense, bunlar tımarhaneden kaçmış kişilerdir denir.
Yıldız gibi parlayan bu Teğmenler özne olarak neye vurgu yapmışlar; "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganına.
Yani Atatürk'e, Cumhuriyete ve Türk milletinin hizmetinde olacaklarına.
İzinde yürüyeceğiz dedikleri eşsiz önderimiz Atatürk, bakınız 1909 1 Mart vakasında nasıl bir tavır almıştı.
31 Mart vakası, ikinci Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul'da oluşan yönetime karşı oluşturulmuş çok büyük çapta bir ayaklanmadır.
Toplamda 13 gün sürmüştür. En başta askeri bir yapı ile başlayan ayaklanma daha sonra dini kesimlerin de araya girmesi ile dini bir boyut kazanmıştır.
İstanbul'da hükümetin istifa etmesini sağlayan isyan ile isyancı askerler 7 gün boyunca İstanbul'u kuşatmışlardır.
31 Mart faciasının birebir içerisinde bulunan ve olayları gözlemleyen Atatürk, Orgeneral İzzettin Çalışlar ile isyan eden askerlere karşı savaşmışlardır.
Anladınız mı şimdi ne demek istediğimi.
Atatürk'ün bizzat kendisi hükümeti koruma altına alan kişiydi.
Onun izinden giden bu genç Teğmenler de aynı şekilde, olması mümkün değil ve hiç kimsede arzu etmez ama faraza diyelim ki hükümete karşı bir girişim olması durumunda, bu Teğmenler tıpkı Atatürk'ün yaptığı gibi, kanunu gereği kamu düzenini sağlayan ve hükümetin yanında saf tutan tarafta olur.
Bu kadar net…
Teğmenlerin subay yemini etmeleri, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" haykırışlarına engel olamadıkları gerekçesiyle TSK'dan çıkarılan üç komutan ise geleceğin subaylarını yetiştirecekleri için binlerce asker arasından özel olarak seçilmiş seçkin isimlerdi.
Onarın atılma kararı ise Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet'in başkanlığında oluşturulan Personel Genel Müdürü, Personel Genel Müdür Yardımcısı, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü ve yardımcısının oylarıyla gerçekleşmiş.
Bu üst düzey komutanların sol üst cebi ile apoletlerinin arasında kazandıkları şerit rozetler, bröveler yer alır.
Şerit rozet ve bröve koyacak yerleri kalmamıştır. Yüzlerce emsali isim arasından seçilerek Harp Okulu'na getirilen bu kahramanlar, komutanlara yöneltilen suçlama görevi ihmalmiş!
Oysa bu kişilerin geçmişi, üstün başarılarla dolu.
Tabur komutanı yarbay ile binbaşının emeklilik hakkı bile yok. Bu komutanlar şimdi Lojmandan da çıkarılacaklar ve tabancaları ile özlük hakları da ellerinden alınacak.
Milletin gönlünde bu 5 Teğmen, şimdi orgeneral seviyesinde.
Şayet olur da tüm hukuk yolları tükenir ve eğitimlerine harcanan paralar tazminat olarak alınacak olursa, hiç kuşkuları olmasın ki, yüce Türk milleti onların tazminatlarını kendi cebinden öder.
Asıl başını eğip düşünmesi ve "Biz nasıl bir karar aldık" demesi gerekenler utansın!
- Erken seçimin hukuki formülü / 31.01.2025
- Dolar imparatorluğu için işlenen cinayetler -2- / 30.01.2025
- Dolar imparatorluğu için işlenen cinayetler -1- / 29.01.2025
- Tabut Otel ve devletçilik / 28.01.2025
- Muhalefet partileri gökten elçi mi bekliyor? / 27.01.2025
- Nutuk’u çok okuyun / 22.01.2025
- Harbiye Marşı'nı çok severim / 21.01.2025
- Teğmenler bu ülkenin namusudur / 20.01.2025
- Milli ittifak şart oldu! / 15.01.2025