(…dünden devam)
1960 yılında Başkan J.F. Kennedy, ABD Hazinesi'nin "bu bankerlerden borç almasına" karşı çıktı. 1110 sayılı kanun teklifi ile bankerlerin para basma hakkının devlete devredilmesini talep etti.
Fakat ne ilginçtir ki, Başkan Lincoln gibi Kennedy de aynı gerekçeden dolayı suikasta kurban gitti.
Yerine kardeşi olan, dönemin Adalet Bakanı R. Kennedy hazırlanıyordu ki, o da aynı günlerde suikasta uğradı.
Bankerlerin atamasıyla işbaşına gelen ve Kennedy'nin yerine geçen Başkan Yardımcısı Johnson'un ilk işi, 1110 sayılı yasayı kadük etmek oldu.
FED bankerleri tekrar dolar basmaya devam ettiler. Bankerler, devleti borçlandırmak amacıyla Amerika'yı savaşa soktular.
Kore Savaşı ve Vietnam Savaşı ABD'nin giderlerini artırıyordu.
1965 yılında Fransa'nın ünlü Devlet Başkanı General De Gaulle, FED'in eldeki altından çok daha fazla dolar bastığını ilk kez fark eden kişi oldu. Fransa, çok kurnazca bir hamlede bulundu ve döviz rezervindeki dolar stoku kadar Amerika'dan altın talep etmeye başladı.
Tartışma 1972 yılına kadar devam etti. Başkan Nixon, 1972 yılında doların altın karşılığını kaldırdı.
Artık dolar "karşılıksız kağıt paraya" dönüşmüştü. Bankerler Fransa'nın sesini kesmek için hemen karşı hamle başlattı ve "SDR" adında, devletler arasında geçerli bir para icat edildi.
1972 yılından beri kağıttan bir imparatorluk olan dolar, karşılıksız para olarak FED bankerleri tarafından basılmaya devam ediyor ve "Dünya parası" olarak iş görüyor.
Amerikalılar ve diğer ülke vatandaşları, doları ABD'nin parası zannediyor. Oysa 12 aileden oluşan ve sayıları 300'ü geçmeyen bankerler, karşılıksız olarak bastıkları kağıt para dolarla dünyayı parmağında oynatmayı sürdürüyor.
FED'i oluşturan bankerler, bankalar, aileler, şahıslar yakın zamanlara kadar hep sır olarak kalmıştı.
Şimdi sıkı durun!
ABD dolarının dünya üzerindeki saltanatını sona erdirecek eşsiz ve eksiksiz bir iktisat modeli kaleme alındı.
Bu model, Rusya ve BRICS ülkelerinde uygulama alanı buldu.
Özellikle de Rusya, tüm ülkelerin kendisine savaş açtığı ve Ukrayna üzerinden saldırdığı halde, bu model sayesinde dimdik ayakta kaldı.
İnsanlık tarihinin bence en büyük iktisadi devrimi olan bu modelin adı; "Milli Ekonomi Modeli" idi.
Çağlar üstü bir özelliğe sahip olan bu model, Türk bilim ve siyaset adamı Prof. Dr. Haydar Baş'a ait bir tezdi.
Büyük önderimiz eşsiz insan Atatürk'ün en büyük hayali olan "Tam bağımsız bir Türkiye" inşası için bu modelin hayata geçirilmesi, mutlak manada bir beka meselesidir.
Şimdi siz bir partinin etki gücünü anlamak veya kavramak için sadece aldığı oya göre değerlendirme yaparsanız, içinde bulunduğunuz tablo, kaçınılmaz olarak bugünkü gibi zifiri karanlık bir manzara olur!
Dolar bankerleri kimler mi?
İsmini hiçbir yerde göremezsiniz ve duyamazsınız.
Vergi rekortmenleri arasında veya medyada, asla bulunmazlar!
Dünyada başta dolar olmak üzere diğer kripto paraların sahibi, Rothschild ailesidir.
Rockefeller ailesi ise, dünya üzerindeki petrol ve değerli madenleri elinde bulunduran tek güçtür.
Rothschild'lere kağıtçılar, Rockefeller'e ise taşçılar diye hitap edilir.
Bu iki büyük ailenin tüm dünyadaki etkisini ve gizli kavgasını, çok fazla bilen insan yoktur.
Donald Trump hangi kesimi temsil ediyor ve kavgası kiminle derseniz, Trump'ın Rockefeller ailesi tarafından desteklendiği ve bu yüzden seçim kampanyasını Elon Musk'ın desteklediğini söyleyebiliriz.
Bence incir çekirdeğini doldurmayacak ve kimseye yarar sağlamayacak tartışmaları gündeminizden çıkarmanızı ve gerçekten de kalbi bu millet için çarpan genç siyasetçi Hüseyin Baş'a dikkat kesilmenizi öneririm.
Son tahlilde ise Türkiye'nin makûs talihini değiştirecek "Milli bir ittifak" platformu üzerinde çalışılmasını ise, en elzem konu olarak değerlendiriyorum.
Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.
- Dolar imparatorluğu için işlenen cinayetler -1- / 29.01.2025
- Tabut Otel ve devletçilik / 28.01.2025
- Muhalefet partileri gökten elçi mi bekliyor? / 27.01.2025
- Nutuk’u çok okuyun / 22.01.2025
- Harbiye Marşı'nı çok severim / 21.01.2025
- Teğmenler bu ülkenin namusudur / 20.01.2025
- Milli ittifak şart oldu! / 15.01.2025
- Anayasa 42-66-101 çarpmasın! / 09.01.2025
- Anayasa değil, kafalar değişmeli! / 07.01.2025