1857 yılında Selanik'te doğan Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923 yılında vefat etmiştir.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ebedi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk eseriyle belgelerle önümüze koyuncaya kadar gerçekten bu çok kıymetli, tertemiz annemizi hiç tanımıyorduk.
Hoş Geldin Atatürk kitabının 87'nci sayfasından 112'nci sayfasına kadar Molla Zübeyde annemiz hakkında detaylı bilgiler verilmektedir.
Molla Zübeyde'nin pak soyu, şeyhülislam, nakibüleşraf ve seyyid bir dedenin torunu olması, oğlu Mustafa Kemal'le olan ilişkisi, hiçbir benzeri olmayan mükemmel vasiyeti bu sayfalarda delilleriyle anlatılmaktadır.
Bu eserden istifade ederek bazı bilgileri sizlerle paylaşalım.
Zübeyde Hanımın sahip olduğu soy, Selanik'in en eski ve en itibarlı ailelerinden bir tanesidir.
Öyle ki, Zübeyde Hanım'ın sülalesi, "sofuzadeler" ve "nakipzadeler" olarak nam salmıştır.
Zakipzade ünvanı, Osmanlı Devleti'nde sadece "nakibüleşraflık" yapmış ailelere verilen özel bir unvandır.
İstanbul'da bulunan nakibüleşraf ve diğer şehirlerdeki temsilcisi olan nakibüleşraf kaymakamları seyyiddir, yani Peygamber (s.a.v.) efendimizin soyundan olmak zorundadır.
Zübeyde Hanım'ın sülalesinde hem nakibüleşraf (Feyzullah Efendi) hem de nakibüleşraf kaymakamları (Ali Ağa oğlu Mehmet Ağa) olduğu belgelerle sabittir.
Hatta Molla Zübeyde Hanım'ın ailesine "nakipzadeler" denmesinin nedeni, sülalesinde uzun süre nakibüleşraflık yapmış kişilerin olmasındandır.
Zübeyde Hanım'ın dedelerinden olan Seyyid Feyzullah Efendi Osmanlı'nın meşhur şehülislamlarından ve nakibüleşraflarındandır.
Molla Zübeyde'nin soy kütüğünde Mevlana'nın hocası Şems-i Tebrizi de vardır.
Babası Seyyid Ali Rıza Efendi'yi küçük yaşta kaybeden Mustafa Kemal'i, annesi Zübeyde Hanım yetiştirmiş, ona hem annelik hem de babalık yapmıştır. Zübeyde Hanım, ona "Mustafa'm" diye hitap ederdi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, düşmanı vatandan kovduktan sonra, annesinin elini öpmüş, ardından da annesi Molla Zübeyde Hanım, Gazi'nin elini öpmüştü.
Atatürk, "Ne yapıyorsun anne?" dediğinde Zübeyde Hanım şu cevabı vermişti:
"Ben senin ananım, sen benim elimi öpmekle bana karşı vazifeni yapıyorsun. Fakat sen vatanı ve milleti kurtaran bir devlet reisisin. Ben de bu aziz milletin bir ferdiyim ve onun tebasıyım. Elini öpebilirim."
İşte büyük Müslüman Türk anası…
Mustafa Kemal, annesinin vefatını, daha yaveri kendisine haber vermeden önce, gördüğü bir rüyayı anlatarak yaverine söylemiştir.
Molla Zübeyde annemizin vasiyeti gerçekten tarihte eşi ve benzeri olmayan bir vasiyettir.
Prof. Dr. Baş, bu vasiyetle ilgili, "Molla Zübeyde, belki de çok az Müslüman'ın düşünebileceği bir hassasiyetle malının taksimini yapmıştır" demektedir.
Vasiyetin tamamı, Hoş Geldin Atatürk kitabının 110'uncu sayfasından itibaren mevcuttur.
Her Müslüman'ın okuyup örnek alması gereken bir vasiyettir.
Bu vasiyet, Molla Zübeyde annemizin ne kadar mü'mine bir hanımefendi olduğunu, imanının yüceliğini, hak ve hukuk konusundaki hassasiyetini çok net bir şekilde ortaya koymaktadır.
İsim isim tanıdığı herkesi, hizmetçisine varıncaya kadar düşünmüştür.
Hatta vasiyetinde; kendisini defnedeceklerin, ruhuna Kur'an ve Mevlid okuyacakların hakları bile vardır.
Hayatı boyunca Kur'an sesi evinden hiç eksik olmayan bu büyük annemiz, vefatından sonra da ruhuna Kur'an tilavet edilmesini vasiyet etmektedir.
Bu kadarını bile özetle yazarken tüylerim diken diken oluyor, duygulanıyorum; kitaptan bir de tamamını okuyun, kendinizi tutamayacaksınız.
Sayın Baş, vasiyeti aktardıktan sonra, "Hangimizin böyle bir vasiyetnamesi vardır?" diye sormaktadır.
Böyle bir vasiyetnameyi, gerçekten Allah'a ve hesap gününe büyük bir imanı olan mükemmel bir mü'min yazabilirdi, zaten Atatürk'ün Annesi Molla Zübeyde Hanım da böyle kıymetli, seçilmiş bir şahsiyetti.
Bizi böyle bir değerle buluşturup, yanlış bilgilerimizi ortadan kaldıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e sonsuz teşekkürler…
Bu gerçeklerle buluşmayıp, hala böyle Peygamber torunu büyük bir annemize hakaret edenler safında kalmaya devam etseydik, Kıyamet Günü halimiz nice olurdu?
Cenab-ı Hak, Molla Zübeyde annemizin şefaatlerinden mahrum eylemesin.
- ‘2010 referandumunda neredeydin TÜSİAD?’ / 19.02.2025
- Bütçe açığı vatandaşın sırtında / 18.02.2025
- ‘Sen peygamber değilsin fakat vezirsin’ / 15.02.2025
- Trump-FED kavgası: İkinci perde / 14.02.2025
- ‘Deli ol dünya senin kahrını çeksin’ dünyası! / 12.02.2025
- Gazze’yi alacak, finansı da İslam ülkelerinden / 11.02.2025
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025