"Bir damla petrol bir damla kandan değerlidir." (W. Churchill)Arayan Mevlâsını da bulur, belâsını da biliyoruz! Bunu biz bilmezsek, başkalarının bilmesi mümkün değil, o zaman da bir damla petrol için -bir damla değil- oluk oluk kan akıtılmasının hiçbir anormalliği kalmaz!"Hak ediyoruz! İyi oluyor! Bunlar az bile!" diyesim var ama Vallahi bizim kabahatimiz yok!Dünün "Postal yalayıcı"sı Barzani'yi, bugün BOP Eş Başkanı Başbakan'ın Diyarbakır'da ağırlayarak bir yandan karşılıklı bağımlılığı tescil etmesi, bir yandan da onun şahsında Kürtlerin kalbini ve oylarını kazanmayı umut etmesi, BDP'yi köşeye sıkıştırıyor, PKK'yı tehdit ediyor ama birilerinin umurunda değil!Nasılsa eşekleri gölgede! Nasılsa; her şartta ve ahvâlde sırtına semer vurulmasına hevesli ve yaptıklarının eşeklik olduğunun farkında olamayan bir sürü merkep var! Nasılsa; her halukârda % 7'den fazla oy zannedilen "Ha-Vet"lerle Hazine'den milyonlar alınıyor; kırk yıl aralıkla kurulan, Türkiye sınırlarına sığmayan hayâllerle düz orantılı dev Genel Merkez Binalarında oturup Salı'dan Salı'ya "Yem Borusu" çalmak gibi müthîş bir vatanseverlik, milliyetperverlik yapmak var!Hakkari'de KCK, "Yurtsever halkımıza!" diye bir bildiri yayınlıyor, dağıtıyor! "Son dönemlerde düğünlerde geline bayrak öptürülüp, çocuklara para dağıtılarak gençlerimiz manevi değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Bizim akteşkesimiz T.C'nin kurumlarına karşıdır. İhanet içindeki hainlere müsade edilmeyecektir" diyerek, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının hediye ettiği Türk bayrağını kabûl eden Kürt gelin ve damatlar tehdit ediliyor!Bunlar, hiç mi hiç önemli değil!Birkaç yılda bir, biri İmralı'da ömürboyu ağırlaştırılmış hapse mahkûm bebek katili bir psikopat olmak kaydıyla, dört Genel Başkan'ın belirlediği kişilere "Ha-Vet" mührü basarak demokratlık gösterisi yapan zavallıların, daha önemli işleri var!AKP'de çatlak varmış! Erdoğan'la Arınç, iyice kapışmışlarmış! AKP dağılacakmış! Dersaneler kapatılacakmış! Bu Erdoğan'ın Cemaate karşı savaş ilanıymış! ..mış da ..mışş!Pensilvanya'da mûkim, Gülen A.Ş. Ceosu'nun siyasal versiyonu Bülent Arınç, çok duygusal bir açıklama yapmış! "Benim özgül ağırlığım var" demiş ve devam etmiş; "... Ben de sadece bakan değilim. Meclis başkanlığı yapmışım, demokrasi yolunda gençliğimi, ailemi, siyasi hayatımı feda etmişim, ben çok şeyi temsil ediyorum. ... Benim saçlarımı beyazlatan, belimi büken ne biliyor musunuz? Başbakan'ı 24 saat takip ederim ben!" demişler! Açıklamayı, kaç kere okuduğumu bilemiyorum! Aklıma Nasreddin Hoca geldi! Yaza rastlayan çok sıcak bir ramazan günü, Hoca'yı iftara davet ederler. Sofraya oturulur. Ortaya koca bir tas, buz gibi hoşaf gelir. Ev sahibi, Hoca'nın ve misafirlerin önüne küçük kaşıklar koyar, kendine de kocaman bir kepçe alır! İftar başladığında, ev sahibi kepçeyi hoşafa daldırıp, daldırıp; "Ohhh, öldüm!" diyerek içmeğe başlar! Hoca, küçücük kaşıkla hoşafın tadını bir türlü alamaz! Bakar ki olacak gibi değil, ev sahibinin elinden kepçeyi çeker alır ve ''Efendi, efendi! Ver şunu, biraz da biz ölelim!" der...Bülen Arınç da; Bakanlık yapmış, Meclis Başkanlığı yapmış yetmemiş; demokrasi yolunda gençliğini, ailesini, siyâsi hayatını feda etmişşş! Ba ba ba ba ba! Geri dur be adam! Geri dur biraz da biz ölelim! Hırsa bakar mısınız?Adam; dokunulmaz milletvekili olmuş! Yetmemiş, bakanlıklar yapmış! Yetmemiş protokolde Cumhurbaşkanı'ndan sonra gelen Meclis Başkanlığı'na çıkmış ama ".. demokrasi yolunda gençliğini, ailesini, siyâsi hayatını fedâ etmiş" miş!...Ve bütün bu çile(!)leri de; Türk Milleti, Türk milliyetçileri hücreden hücreye, hapisten hapise, sürgünden sürgüne, işkenceden işkenceye, yokluktan yokluğa, kahpe kurşunundan zalim demokrat idam sehpalarına çıkıp ölsün ve rahat etsinler diye yapmış!Şimdi de önlerine koyulan pastadan büyük bir lokma aldığı için yutamıyor, boğuluyor ve şikâyetleniyor! Hem de bize! Nüfusunun üçte biri açlık sınırında yaşayan, hiç kimsenin evinde bile kendisini huzurlu hissedemediği İleri Demokrat bir ülkenin müreffeh insanlarına şikâyetleniyor!Geri dur be adam! Az kaldı biliyor musunuz?Dar alanda paslaşıp, acemi topçulara kendi kalelerine gol attırıp, gülüşmelerinizin son bulmasına, az kaldı!Tarih kayıtlarına göre israf edilmiş bir millî zaman olmasına rağmen, on bir yıldır tatlı tatlı yediğiniz ve her lokmada; "Oooh be öldüm!" diye inlediğiniz, beyt-ül mâl'in hesâbını vereceğiniz günlere az kaldı! Asîl ve kadîm Türk Milleti'nin sizden hesap sorduğunu göremeden ölürsem, gözlerim çok zor kapanır!...Cumhuriyetin kurucusu Türk Ordusu kapatılıp yerine Asâkir-i Mensûre-i Tayyiban'ın kurulduğu bir ülkede, dersaneler kapansa n'olur? Ki kapanmıyorlar da! Cemaatin dersaneleri özel okullara dönüştürülürken rakip olabilecekler yok ediliyor!..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017