logo
16 NİSAN 2025

O istibdada karşı olan bir liderdi

Mustafa Kemal, henüz öğrencilik yıllarından itibaren her türlü baskıya karşı çıkan bir karaktere sahiptir

16.04.2025 00:50:00
Haber Merkezi
O istibdada karşı olan bir liderdi
O istibdada karşı olan bir liderdi
Mustafa Kemal, henüz öğrencilik yıllarından itibaren her türlü baskıya karşı çıkan bir karaktere sahiptir.

"... Bir gün derste ayağa kalkmıştı. Hocaefendi yerine oturmasını buyurunca bacaklarının tutulduğunu ileri sürerek oturmayı reddetti.

Hoca, 'Bana karşı geliyorsun, öyle mi?' diye bağırdı.

Mustafa, 'Evet, karşı geliyorum!' diye cevap verdi.

Bunun üzerine, sınıftaki diğer çocuklar da ayağa kalkarak, 'Biz de, size karşı geliyoruz' dediler ve hoca onlarla uzlaşmaktan başka çare bulamadı.

(...) Arkadaşları birdirbir oynamak isteyince çömelmeyi öfkeyle reddeder ve ayakta dururken 'üstümden atlayın' diye onlara meydan okurdu."

Yine, Selanik Mülkiye Rüştiyesi'nde Mustafa'ya, sınıfta bir arkadaşıyla biraz dalaştığı için kötü muamele eden, onu aşırı derecede döven Kaymak Hafız'ın, çevresinde kendine verilen lakaptan da anlaşılacağı gibi, her halde lenfatik, bıngıl bıngıl, alelade bir adam olması mümkündür.

Hafız, sınıfta Mustafa'yı dalaşma halinde yakalayınca, fena halde hırpaladı. Çok zaman sonra ve bizzat Mustafa'nın anlattığına göre, onun vücudunu kan içinde bıraktı. Hocanın, bundan sadist bir zevk almak istemesi de mümkündür.

Mustafa, annesinin daha onu doğurmadan tahayyül ettiği gibi sarı saçlı, mavi gözlü, pembe yüzlü fakat hakarete tahammül etmeyen ciddi ve haysiyetli bir çocuktu.

Şemsi Efendi mektebinde gene sarıklı ve anlaşıldığına göre yüzü çiçekbozuğu Çopur Hafız Nuri Efendi'ye isyan ettiği gibi bu sefer de Kaymak Hafız'ın hakaretine tahammül etmedi.

Gerçi Çopur Hafız işi örtbas etmişti. Ama Kaymak Hafız işinde Mustafa dayattı. Günlerce mektebe gitmedi." 

Bakınız, Mustafa Kemal, 1 Aralık 1921'de Büyük Millet Meclisi'nde, heyet-i vekile'nin vazife ve salahiyetine dair kanun teklifi hakkında yapılan görüşmelerde Kanun-i Esasî'den bahseder ve şöyle der:

"... Hakikaten bu kitabın son rolü; milletvekillerini, hilafet ve saltanat makamını elinde tutan zatın en büyük düşmanlarla birlikte dağıtmasıyla nihayet bulmuştur ve onun üzerine milletimiz çocukçasına aldanmaktan ibaret olan bu hareketi artık tekrar etmemeye tövbe ve istiğfar etmiştir ve bu defa hakikaten Kuvva-yi Milliye'yi etken ve millî iradeyi hakim kılmak üzere yüksek heyetinizi buraya göndermiş ve bugünkü hükûmet şeklimizi tayin, tespit eylemiş ve bugünkü faaliyet şekline koymuştur."

Cumhuriyete geçiş öncesinde millî iradeyi hakim kılan, padişahın yetkisini sona erdiren Mustafa Kemal ile, tek adamın padişahın emri ile halkı din baskısı altında ezen cahil hocalara hayır diyen Mustafa Kemal arasında bir fark yoktur.

Her iki icraat da esasen ezilen milletin iradesini hakim kılmak içindir.

Birbirinden farklı iki Atatürk anlayışı olduğundan bahsedebiliriz. Birisi; Kurtuluş Savaşı'nda Türk milletine örnek olan, liderlik yapan ve düşmanı denize döken, Cumhuriyeti ilan eden, Millet Meclisi'ni açan Mustafa Kemal; diğeri devrimleri yapan dinsiz Atatürk.

Oysa onun henüz Kurtuluş Savaşı devam ederken açtığı Millet Meclisi, meşruiyeti milletten alması, tüm yetkileri Meclis iradesine bırakması ve henüz savaş zaferle neticelenmeden konuşmaya başladığı devrimleri de Meclis çatısı altında onaylatarak hayata aktarması esasen iki değil, tek Mustafa Kemal olduğunun göstergesidir.

Kurtuluş Savaşı'nda yanında olan millet, bu sayede devrimlerde de yanında olmuş, yetkiyi milletten almasını sağlamıştır.

Türkçe ibadet, Osmanlı döneminde hocaların dediklerinin doğruluğunu araştıramadan kabule mecbur kalan millet, ne okuduğunu anlasın, kanmasın düşüncesi ile hayata geçirilmek istenmiş, ancak zorlanmamıştır.

Atatürk 1936'da, Bursa'da güvenliğinden sorumlu Teğmen Hayrullah Soygür'e, askerlerini yetiştirirken din eğitimi de vermesinin vatan savunmasına etkisi ile alakalı şunları söylemiştir:

"Büyük Tanrı diyor ki; insanlar doğacaklar ve yaşayacaklardır ama bu insanlar arasında en az hüsrana uğrayacak olanlar hak yemeyenler ve sabredenlerdir.

Şimdi namaza dursan ve Türkçe, 'Büyük Tanrım! Senin yapdediğini yapıyorum, yapma dediğini kesinlikle yapmıyorum, kendimi kötülüklerden korumaya çalışıyorum, hak yemiyorum, sabrediyorum' dersen; sonra Allah'tan her şey istenir, sen de bir şey istersen kabul edilmez mi? Ben kabul edileceği kanısındayım.

Eğer böyle uygulansa idi, Türk İslamlığı çok daha çabuk yayılırdı. Şimdi Mehmetlerini seni yetiştirenler gibi yetiştir.

Bir subay ki, askerlerinin dini ve milliyeti ile en iyi bir şekilde ilgilenir ve onları öyle yetiştirir işte o millet yıkılmaz."  (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri sh: 555)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
ABD'deki yabancı öğrenciler panikte
600'den fazla öğrencinin vizesi iptal edildi
Katil olay yerinde görüldü
Netanyahu, işgal altındaki Gazze'ye gitti
Sırrı Süreyya Önder kalp krizi geçirdi
DEM Parti'den açıklama
600 bin kamu işçisi merakla bekliyor
Zam pazarlığı yarın başlıyor
Takvim netleşti mi?
25 bin yeni öğretmen ataması için süreç başladı
Minguzzi'nin mezarını tahrip eden şahsın ifadesi ortaya çıktı
"O anki sinirle eylemleri gerçekleştirdim"
İslam ülkelerinin yapamadığını Maldivler yaptı
İsrail pasaportlu kişilerin ülkeye girişini yasakladı
Bungalovdaki gizli kamera skandalında flaş gelişme
31 yaşındaki işletme sahibi adliyeye sevk edildi
Trump'ın hedefinde bu kez Harvard Üniversitesi var
Talep listesini reddeden üniversitenin federal fonlarını durdurdu
Şehit Nurettin Tokyürek gözyaşlarıyla uğurlandı
Şehit Tokyürek Erzurum'da defnedildi
Vahşi Yahudilerden katiam üstüne katliam
Siyonist barbarlar çadırları vurdu
Sonu kansere kadar gidiyor
Spor kıyafetleri zehir saçıyor
Bu işin sonu yine acı bitecek
Ekonomi yeniden cari açık kıskacında
Şikayetler katlanıyor
Elektrikli araçlar saç baş yolduruyor
Ticaret Bakanı Bolat, Suriye yolcusu
Suriye'nin Türkiye'ye uyguladığı yüksek gümrük vergileri masada
ABD'deki yabancı öğrenciler panikte
600'den fazla öğrencinin vizesi iptal edildi
Katil olay yerinde görüldü
Netanyahu, işgal altındaki Gazze'ye gitti
Sırrı Süreyya Önder kalp krizi geçirdi
DEM Parti'den açıklama
600 bin kamu işçisi merakla bekliyor
Zam pazarlığı yarın başlıyor
Takvim netleşti mi?
25 bin yeni öğretmen ataması için süreç başladı
Minguzzi'nin mezarını tahrip eden şahsın ifadesi ortaya çıktı
"O anki sinirle eylemleri gerçekleştirdim"
İslam ülkelerinin yapamadığını Maldivler yaptı
İsrail pasaportlu kişilerin ülkeye girişini yasakladı
Bungalovdaki gizli kamera skandalında flaş gelişme
31 yaşındaki işletme sahibi adliyeye sevk edildi
Trump'ın hedefinde bu kez Harvard Üniversitesi var
Talep listesini reddeden üniversitenin federal fonlarını durdurdu
Şehit Nurettin Tokyürek gözyaşlarıyla uğurlandı
Şehit Tokyürek Erzurum'da defnedildi
Vahşi Yahudilerden katiam üstüne katliam
Siyonist barbarlar çadırları vurdu
Sonu kansere kadar gidiyor
Spor kıyafetleri zehir saçıyor
Bu işin sonu yine acı bitecek
Ekonomi yeniden cari açık kıskacında
Şikayetler katlanıyor
Elektrikli araçlar saç baş yolduruyor
Ticaret Bakanı Bolat, Suriye yolcusu
Suriye'nin Türkiye'ye uyguladığı yüksek gümrük vergileri masada
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.