Seçim çalışmalarımızda en çok duyduğumuz sözlerden birisi "Hayırlısı olsun" olsa gerek.
Herkesin temenni ettiği, tüm seçimlerin oy kullanırken gönüllerinden geçen şeydir hayırlısı olması.
Yalnız; sorun teşkil eden husus, iyi niyetle edilse de bu temennilerin yerini bir türlü bulamamasıdır. Yerini bulmuyor dedim çünkü hayırlısını görebilmek, seçebilmek şimdiye kadar çok az bir seçmen kitlesine nasip oldu, o da BTP'ye oy verenlere. Tabii bu seçimlerde her şey bambaşka olacak, inşaallah...
"Hayır" nedir acaba? Hayırlı olanı nasıl göreceğiz, nasıl seçeceğiz? Hayırlı olmanın elbette ki bir göstergesi vardır dinimizde. Bu soruların cevabını bulabilirsek bizler, tüm Türkiye'yi, vatanımızın geleceğini kurtarabiliriz. Bulamaz, göremez, hayırlıyı seçemezsek eğer millet olarak, girdiğimiz bu zifiri karanlıktan kurtulmamız imkânsız olacaktır.
"Hayır" Allah'ın emrettiği, sevdiği ve hoşnut olduğu davranış demektir. "Şer" de bunun tam tersini ifade eder. Allah (c.c.) hayra rıza gösterir ama şerre asla!
Yönetici de "hayır"dan yana olmalıdır. Yaptığı icraatlar milletin hayrına, ülkenin menfaatine yönelik olmalıdır. Yani bir milleti idare eden kişi, iktidar; o milletin karnını doyurmalı, sırtını giydirmeli, birlik ve beraberliği sağlayıcı her türlü tedbiri almalı, en önemlisi de adaletli olmalıdır.
Seçtiğimiz insanlar ne yaptılar peki şimdiye kadar? Hayır adına, bu millete ne verdiler, hangi hayırlı işleri yaptılar?
Geçmişe bir bakalım, hafızamızı yoklayalım iktidara geliş süreci bile ABD'nin isteğiyle olmuş, oradan icazet almış bir AKP görüyoruz.
ABD'nin Türkiye'deki gölgesi mesabesinde olan bir iktidar, attığı her adımı ABD'nin rızasını kazanmak için yaparken, bu iktidardan hayır adına yıllarca ne bekledi bu millet ya da hala ne bekliyor!
Kendileri iktidar olmanın nimetlerinden doyasıya istifade ederken, açlık sınırının altında yaşayan bir milleti aldı arkasına…
İslamcı söylemlerle milletin manevi duygularını istismar ederken, besmeleyle kilise açtı bu iktidar...
Yetmedi "Dinlerarası Diyalog" sürecine on tane bakanlığını tahsis etti...
Yetmedi zinayı serbest bıraktı.
Yetmedi "İmar Yasası"nda değişiklik yapıp her mahallede mantar gibi ev kiliseleri açılmasının önünü açtı. Binlerce gencimizi misyonerlerin tuzağına attı.
O da yetmedi, yıllarca tüm kadrolarını ilmek ilmek dokuduğu, diz dize göz göze gezip birlikte icraatlar yaptığı fetocuları terör örgütü ilan ederken, kendi işin içinden sıyrılıp "kandırıldım" dedi.
Bu milletin askerine, devletine olan güvenini tamamen yıktı.
Ve bütün bunlarda "hayır" göremeyenleri de "öteki" ilan etti.
"Yapılan işlerin en hayırlısı, sonu iyi olandır" hadisinin muhatabı olan bizler, bu kadar şer içeren icraatların devamını getirsin diye bu iktidara oy verirsek, "hayırlısı olsun" temennisi koca bir palavradan ibaret olur.
Yine; muhalefeti ile iktidara güç kazandıran partilere oy verirsen asla samimi de değilsin "hayır" temenninde...
Sen "şerri" seçersen Allah (c.c.) belki takdir eder bunu ama asla razı olmaz bilesin. Bu millet şunu iyi bilsin ki; hayra vesile olan o hayrı işlemiş gibi olur. Şerre vesile olan da o şerri işlemiş gibi.
Oysaki; yaşamın her anını Hak rızasına tahsis etmiş bir insan var, görevini hakkıyla yapan bir lider var, sana hayrın yolunu gösteren bir Haydar Baş var…
"Hayır" BTP'de...
"Hayır" çözümün tek adresi MEM'de...
"Hayır" bu milletin hayrından başka bir şey düşünmeyen tek lider Haydar Baş'ta...
O halde, ben de umutla şunu temenni ediyorum: İnşaallah hayırlısı olur…
Sibel Kılıç / diğer yazıları
- Hayırlısı olsun / 30.03.2019
- Neye şükredeceğiz? / 13.03.2019
- Bu kadar da ileri gidilmez ki! / 09.12.2018
- Neye şükredeceğiz? / 13.03.2019
- Bu kadar da ileri gidilmez ki! / 09.12.2018