Değerli ömrünü İslam'ın mukaddes hedefleri ve Türk milletinin birliğine, kalkınmasına, insan yetiştirmeye harcamış ve sapık yollara, inhiraflara karşı emperyalizme, küresel soyguna, FETÖ terör örgütüne karşı dimdik durmuş insanımızı bu yönde ayıktırmış büyük bir insanın Hakk'a yürüyüşünün 2. yıldönümü, 14 Nisan Perşembe günü Türkiye'nin bütün illerinde ve yurt dışında çeşitli ülkelerde görkemli törenlerle anıldı.
İslam'ı tanıma, İslam'ın ve Kur'an'ın çeşitli birimlerinde Ehl-i Beyt'in tanınmasında uzman olma açısından benzeri az bulunabilecek bir şahsiyeti anlatmak kolay olmasa gerek.
Ömrünün ürünü sayılabilecek Ehl-i Beyt külliyatı ve yazdığı tüm eserlerin yanında, yetiştirdiği, kendini vatanına ve milletine adamış kadrolar ve gençlerin varlığı Türk milletinin iftiharıdır.
Bu eşsiz insanın üretken şahsiyeti, ölümsüz âlimin Hakk'a yürümesiyle aziz İslam'da ve Türk milletinde hiçbir şeyin onun yerini dolduramayacağı bir eksiklik meydana getirmiştir.
Yaşamı boyunca ve ondan sonra kendi aydınlığı ile çevresini nurlandırmış ve halen nurlandırmakta olan bu fedakâr şahsiyete sahip olduğumuz için Türk milleti olarak ne kadar iftihar etsek azdır.
Kendi aydınlığı ve nefesi ile ölü ruhları dirilten ve karanlıkları aydınlığa çeviren böyle bir insanı tanımak ve onunla çağdaş olmak, tanışmış olmak şansını, bahtiyarlığını bize verdiği için Cenab-ı Allah'a ne kadar şükretsek azdır.
O aziz varlığın birer parçası olan bizler onun evlatları olarak asla onu kaybetmiş kabul etmiyoruz, kalbimizde onun yaktığı meşaleyi volkana çevirmeyi bilenler olarak her hal ve şartta yolundan sapmadan fikrî ve manevi yürüyüşümüzü ömrümüzün sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğiz.
Bundan sonra bu meşaleyi elden ele gelecek nesillere aktaracak, hayırda, iyilikte yarışacak koşucular elbette olacak, bu anlayış kıyamete kadar devam edecektir.
Ruh temizliği, iman kuvveti, açıklama kudreti, meydan okuma cesareti, kalbe nüfuz etme kabiliyeti açısından benzeri az bulunacak olan Haydar Hoca gibi bir insan, onun üstadının tabiri ile yüz senede bir gelir.
Yüz senelik bir asır dilimi içinde onunla tanışma, çağdaş olma, arkadaş olma, ona talebe olma şansını, bahtiyarlığını bize yaşattığı için kendimizi ne kadar şanslı hissetsek ve bu konuda Cenab-ı Hakk'a ne kadar şükretsek azdır.
14 Nisan 2020 günü Haydar Hocamız gitti ve mele-i alâ'ya kavuştu. Ancak kötü niyetliler bilsin ki bu şahsiyetin gitmesi ile onun İslam'ı, maneviyatı, ilmi, tezleri ve felsefi yönü de gitmiş değildir.
O bizim kahramanımızdı.
Onunla efelenir, onunla dünyaya kafa tutardık. Şimdi onun hayalini, düşünü kuruyoruz.
"Korkmayın ben buradayım" derdi ya, işte onun himayesinde, manevi tasarrufunda, onun eteğine tutunmuş olarak bize kazandırdığı kabiliyetleri; hüsnü ahlakı, saf, duru, berrak, yapmacıksız davranışları, birlik ruhunu kendimize şiar edinirsek başaramayacağımız hiçbir mesele kalmayacağına inancımız tamdır.
Kalbimizin tek kahramanına selam olsun…
Onun ülküsünde bizleri birleştirip koşma imkânını sağlayan birlik çerağını söndürmeden alazlandırıp harlayan, gelecek nesillerin, gençlerin yoluna ışık tutan, bu yolda nice kahramanlar çıkaracak olan yürüyüşümüz kutlu olsun.
Ahdimize vefa gösterme şansını bağışlayan Rabbimize hamd olsun, buna vesile olup "Var bi hayalimiz" diyerek imkân sunan, destek veren, görev edinen, Hocamın ekin harmanından tohum toplayan; ilmini, manasını, tezlerini kâinat arzına saçan siz Bağımsız Türkiye sevdalılarına ve Bağımsız Türkiye Partisi'nin dünyanın en genç genel başkanı olan Hüseyin Baş Beyefendi'ye selam olsun.
Hocamızın sevgi ve marifet nurları kalbinize dolsun…
Allah'ın nuru, ihsanı, ikramı, bereketi üzerinize olsun…
Âmin…
- Nuh'un gemisi / 08.07.2021
- Hz. Ali’nin adaleti / 03.06.2021
- İnsan-ı Kamil / 27.05.2021
- ‘Ben yoksulluktan sararmıştım, Yoksulların derdi beni soldurdu’ / 25.05.2021
- İnsanın derdi / 24.05.2021
- Sosyal çürüme ve yozlaşma / 01.04.2021
- Salihlerin süsü / 29.03.2021
- İmam Zeynelâbidîn’in duası / 22.03.2021
- Kadınlarımızın kurtuluşu / 15.03.2021