Bir evvelki yazımızda İmam Zeynelâbidîn'in Sahife-i Seccadiye kitabındaki Mekarimu'l-Ahlak duasının bir bölümünü nakletmiştik. Bugün de duanın başka bir bölümünü ele alacağız. İmam Zeynelâbidîn Peygamber'e ve O'nun ehline salât ve selam söyledikten sonra yüce Allah'a şöyle yalvarır:
"Allah'ım beni salihlerin sahip oldukları süslerle süsle, takva sahiplerinin elbisesini üzerime ört" (Kendisinin, salihlerin süsü ve muttakilerin elbisesinden ne anladığını halkın bilmesi için de şöyle buyurmaktadır): "Adaletin yayılmasında." İşte salihlerin süsü, muttakilerin güzel elbisesi adaleti yaymalarıdır.
"Gazaplandığım zaman önünü tutayım" yani kızgınlık anında bu kızgınlığıma galip geleyim ve kızgınlığımı dindireyim.
Nasıl bir dindirme? Öyle bir dindirme ki, insanın herhangi bir şeye gazaplanmasını dindirmekten öteye kalbinde taşıdığı kin ve nefreti yok etmektir. Tıpkı hararet altında eriyen buz parçası gibi, bu kin ve nefretin erimesidir. Muttakilerin elbisesi salihlerin süsü, işte bu kin ve kızgınlığı içlerinde yok etmeleridir.
"Aralarında ateşi söndürebileyim."
Yani iki mü'min arasında var olan savaş, kargaşa, ihtilaf ve fitne ateşini söndüreyim. Bizler ne yapıyoruz? Aralarındaki ateşin daha da harlanması için odun getirip ateşi daha fazla canlandırıyoruz.
İmam'ın yaptığı bu değil. Nerede iki kişi arasında bir kızgınlık ateşi görse hemen onu söndürmeye çalışıyor.
"Mü'minler ve Müslümanlar arasında barış ve sevgiyi sağlayayım. Halkın kötülüklerini, insanların ayıp ve hatalarını örteyim."
Müslüman'ın insanları daha güzel tanıması birbirlerinin yanında Müslümanlara hüsnü zan (iyi niyet) beslemesi onların iyiliklerini orada burada anlatması, kötülüklerini ise örtüp saklaması gizli yönlerini açığa vurmaması, işte bu İslamî bir vazifedir.
Yani halkın iyiliklerini açıklamak kötülüklerini ise saklamaktır duada anlatılan.
Eğer insanın ufacık bir iyiliği varsa ve bu insan halkın kendisini bu iyiliği ile tanıdığını görüyorsa, işte bu, onun benliğinde var olan kötülüklerin azalmasına ve yok olmasına sebeptir.
Bunun tersine eğer bir insanın hem iyilikleri hem de kötülükleri varsa ve halkın onu sadece kötülükleri ile tanıdığını görürse onun iyi olan şahsiyeti ve yaptığı iyilikler kesilir, yani yavaş yavaş kötü adam olmaya doğru yönelir.
KUR'AN, MÜ'MİNLERİ KÖTÜLÜĞÜ YAYMAKTAN ŞİDDETLE ALIKOYAR
İşte Kur'an'ın şiddetli bir şekilde, Müslümanların kötülüklerini (Kur'an'ın ifadesiyle fuhşiyatlarını) hatta açık bir şekilde işlenmiş kötülüklerini bile yaymaktan men etmesi bundandır.
"İnsanlar içinde fuhşiyatın yayılmasını isteyenler için çetin bir azap vardır" (Nur, 19). Bu ayet hakkında yapılan tefsire göre "Müslümanlar ve mü'minler hakkında kötülükleri yaymayı sevenler." Allah göstermesin bir şahsın hafif bir hata yaptığı haberini alsalar, "Ben doğruları söylüyorum yalan söylemiyorum" derler.
Bir hadiste şöyle denilmiştir "Eğer birisi mü'min kardeşi hakkında töhmette bulunsa, tuzun suda eridiği gibi iman da onun ruhunda erir yok olur; o şahıs için iman diye bir şey kalmaz artık."
Eğer konuşulan şey doğruysa bu ona söyler, o da bir başkasına, ondan ona söylenerek bu töhmet her tarafa yayılır. Eğer konuşulan şey yalan olursa -ki doğrusunu Allah bilir-, işte Kur'an'ın asla istemediği de budur.
Gıybet etmek neden haramdır? Elbette kötülüğe yol açtığı için. Gıybet etmek kötülüklerin açıklanmasının aynısı olduğu içindir, yani gerçekleşmiş kötülükleri açığa vurmaktır.
Cenab-ı Hak'tan bu mübarek üç aylar sebebiyle niyazımız, duamız şudur:
Ya Rab, yapacağımız duaları İmam Zeynelâbidîn'in dualarına karıştır.
O'nun ve Ehl-i Beyt'in hürmetine dualarımızı kabul buyur.
Duada geçen hasletler tüm bedenimizi ve ruhumuzu kuşatsın.
Başta Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın ve bütün Ehl-i Beyt imamlarının sevgi ve muhabbet nurları kalbimizi doldursun.
ÂMİN...
- Nuh'un gemisi / 08.07.2021
- Hz. Ali’nin adaleti / 03.06.2021
- İnsan-ı Kamil / 27.05.2021
- ‘Ben yoksulluktan sararmıştım, Yoksulların derdi beni soldurdu’ / 25.05.2021
- İnsanın derdi / 24.05.2021
- Sosyal çürüme ve yozlaşma / 01.04.2021
- Salihlerin süsü / 29.03.2021
- İmam Zeynelâbidîn’in duası / 22.03.2021
- Kadınlarımızın kurtuluşu / 15.03.2021