logo
26 KASIM 2024

‘Ben yoksulluktan sararmıştım, Yoksulların derdi beni soldurdu’

25.05.2021 00:00:00
'‘Ben yoksulluktan sararmıştım, Yoksulların derdi beni soldurdu’' seslendirme dosyası:

(…dünkü konuya devam ediyoruz.)

Başlıktaki sözler Sadi'ye ait. 

Başkalarının derdi ile dertlenmeyi bazıları insanın insanlığının ölçüsü olarak kabullenmişlerdir. İnsanda ikinci dert olarak tanımlayabildiğimiz dert, başkalarının derdini anlamak ve onların derdi ile dertlenmek olarak ifade edilir.

İslam'a göre insan sadece insanların derdini tanıyan insan mıdır? Yoksa sadece Allah'ın derdini dert edinen kişi midir? Allah'ın derdi bütün beşerin derdidir. Müslüman hem Allah'ın derdini hem de Allah'ın halkının derdini bilen kişidir.

Hz. Ali efendimiz şöyle bir örnek veriyor "İnsanın vücudu kaşındığı zaman, kaşırken hem lezzet hem de acı duyar; acısız olmayan dert yoktur."

Dertli insan hüzünlü kalp gibidir. O kalp adeta Hz. Hüseyin efendimizin meclisidir. İnsan gülebilir ama insan acı duymadığı zaman ağlayamaz. İnsan bu meclise girip bu derdi hissetmek ve bu derdi görmek istiyor. İnsan bu gözyaşlarını dökerken ruhunun kendi ruhu olmadığını bütün vücutların ruhu olduğunu hissediyor. Herkesin derdini bu ruh tek başına hissediyor. Çünkü bir bedendeki ruh yalnız değildir. Ruh bütün bedenlerdedir.

Bir ruh, Hz. Ali'nin ruhu gibi bir ruh olmak istiyorsa, şairin dediği gibi "Ruh büyüdüğü zaman o ruh bütün bedenlerde olacağı için hepsinin derdini hissetme işi hayli zor olacaktır."

Peki, bu düşünce Kur'an-î midir? Evet Kur'an-î'dir. Ömer Nasuhi Bilmen Hoca Tövbe sûresi 128. ayetin tefsirini şöyle yapmaktadır. "(And olsun) Ey Arap kavmi veya ey diğer insanlar! (Size kendi cinsinizden) Meleklerden değil, sizin gibi insan olan ve pek seçkin, pek büyük bir şeref ve fazîlete sahip bulunan (bir Peygamber geldi ki) O Hz. Muhammed Aleyhisselât-ü Vesselamdır. Hz. İbrahim'in, neslinden en seçkin bir kabile arasından muhterem bir aileye mensuptur. Onun hayatındaki temizlik, yücelik herkesçe bilinmektedir. Ve o Yüce Resûl, en yüksek ahlâk ile vasıflanmıştır. Özellikle o öyle merhametli bir Peygamberdir (ki, sizin sıkıntıya uğramanız) fena şeyleri yaparak sapıklık içinde kalmanız, hidayetten mahrum bulunmanız (onun üzerine pek güç gelir) sizin o kötü hallerinizden dolayı şiddetli bir üzüntü duyar, hâlinize acır, o kadar şefkatli bir durumda bulunur. Evet… O mübarek Peygamber (üzerinize çok düşkündür.) hidayete ermenizi pek fazla ister sizlerin iyi hal sahibi olmanızı pek çok arzu eder. Evet… İnsanlık hakkında sırf rahmet olan o Yüce Peygamber (müminler hakkında) rahmet ve merhamet itibariyle (pek şefkatlidir (ve) günahkâr olan mü'minler hakkında da, (pek merhametlidir) onların tövbe ederek Allah'ın affına uğramalarını çok arzu buyurur. Evet… Yüce Peygamberimiz, en yüksek ahlâkî olgunluklara sahiptir. Bütün insanlık hakkında iyilikseverdir ki, ister ki, hepsi de İman şerefine kavuşarak selâmet ve saadete ersinler. Cenâb-ı Hak da o muhterem Resûlünü, kendi yüce varlığına ait olan "reüf ve rahim" isimleriyle vasıflandırmıştır. Başka hiçbir yüce Peygamber böyle iki ilâhî isimle vasıflanmamıştır. Bu da mübarek Peygamberimize ait bir ayrıcalıktır. Ve Cenab'ı Hak, o seçkin Peygamberimize şu mana da hitap ederek onu teselli etmektedir."

PEYGAMBERLER VE VELİLER İNSANLARIN TUTKUNUDURLAR

Prof. Dr. Haydar Baş hocamız ruhu yüce, ruhu büyük bir insandı. O hepimize umman büyüklüğündeki gönlünde yer verdi. Ruhu o derece büyüktü ki, tanıdığı bütün dost bedenlerinde o ruhu bulundurduğu için o bedenlerin dertleri onun derdi, onun ıstırabıydı. O hem halk arasında, hem hak ile beraberdi. Şahsiyeti yüce idi. Bütün derdi Cenab-ı Hakk'ı razı etmek yaşadığı bütün bu hususi hallerle adeta öteki âlemden bu dünyaya gelmiş bir numune hepimize bir örnekti.

Fakirin fukaranın derdi onun derdi, dağdaki eşkıyanın derdi onun derdi, aşağılanan, darp edilen, öldürülen kadınların derdi onun derdi; iş bulamayan gençlerin derdi onun derdi, evine ekmek götüremediği için intihar eden bedbahtların derdi onun derdi, okuyamayan gençlerin derdi onun derdi, okuyup iş bulamayan meslek sahibi olamayan, evlenmeyen gençlerin derdi onun derdi, gaflete düşen siyasilerin derdi onun derdi idi. Kısaca bir dünya dert taşıyordu Haydar Hoca.

Onun için "ben bu milletin sofrasındaki aşıyım, ben bu milletin gözündeki gözyaşıyım" diyerek, "oğlum sen hiç yalın ayak gezdin mi? Sen hiç yamalı pantolon giydin mi?" sorularında aslında bütün bu insanlığın derdini bütün hücrelerimde yaşıyorum demek suretiyle içinde bulunduğu ıstırap halini ne güzel ifade etmiştir.

Ruh büyüdüğü zaman o ruh bütün bedenlerde olacağı için hepsinin derdini hissetme işi ne kadar zordur. Hz Ali efendimiz için söylenen sözün bu çağdaki temsilcisi olan o müstesna insanı bir kez daha rahmet, minnet, şükran ve hasretle anıyor, şefaatlerini talep ediyor, tanıyanları olarak yüklendiği dertleri kendimize dert edinmeyi, kendimize şiar edinmeyi Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz.

Âmin.

 
Bilal Karamus / diğer yazıları
CHP'li Gürer: Şeker ithalatına ihtiyaç yok
"İhtiyaç olmadığı halde ithalat yapıldı"
Elon Musk'tan İngiltere'ye dikkat çekici suçlama
"Zalim bir polis devleti"
AB Temsilcisi Borrell'den İsrail'e 'Lübnan' çıkışı
"Savaşı durdurun"
Tutuksuz sanıkların savunması başladı
'Yenidoğan' davasında 7. gün
ABD'den ateşkes açıklaması
'Kesin değil ama yakın'
Mansur Yavaş laf değil iş yapıyor
ABB'den öğrenci dostu uygulama: Gençlik sofraları
Fındığı bu sene bitirdi
Kahverengi kokarca büyük tehdit!
Beştepe'ye dair sorular cevapsız kaldı
Türkiye'yi ilgilendiren bir şey de çıkmadı!
İklim zirvesi milletin bütçesini yedi bitirdi
Buğday sıkıntısı kapıda mı?
Hububatta bu yıl kriz büyük
BTP liderinden Çayırhan işçilerine destek
‘Enerji vatandır vatan satılmaz’
Rutte Ankara'da
Erdoğan ile ne görüştü?
Can kaybı 44 bini geçti
Gazze'de 15 günde 523 Filistinli katledildi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava
500 bin liralık manevi tazminat davası
'Güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor'
NATO'dan Türkiye açıklaması
CHP'li Gürer: Şeker ithalatına ihtiyaç yok
"İhtiyaç olmadığı halde ithalat yapıldı"
Elon Musk'tan İngiltere'ye dikkat çekici suçlama
"Zalim bir polis devleti"
AB Temsilcisi Borrell'den İsrail'e 'Lübnan' çıkışı
"Savaşı durdurun"
Tutuksuz sanıkların savunması başladı
'Yenidoğan' davasında 7. gün
ABD'den ateşkes açıklaması
'Kesin değil ama yakın'
Mansur Yavaş laf değil iş yapıyor
ABB'den öğrenci dostu uygulama: Gençlik sofraları
Fındığı bu sene bitirdi
Kahverengi kokarca büyük tehdit!
Beştepe'ye dair sorular cevapsız kaldı
Türkiye'yi ilgilendiren bir şey de çıkmadı!
İklim zirvesi milletin bütçesini yedi bitirdi
Buğday sıkıntısı kapıda mı?
Hububatta bu yıl kriz büyük
BTP liderinden Çayırhan işçilerine destek
‘Enerji vatandır vatan satılmaz’
Rutte Ankara'da
Erdoğan ile ne görüştü?
Can kaybı 44 bini geçti
Gazze'de 15 günde 523 Filistinli katledildi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava
500 bin liralık manevi tazminat davası
'Güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor'
NATO'dan Türkiye açıklaması
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.