Bir ülkede nüfusun yüzde doksanı sefilleri oynarken, dünya sefalet endeksinde başı çekerken, aynı ülkede yıldan yıla milyon dolar, milyar dolar sahiplerinin sayıları durmadan artıyor.
Nasıl oluyor da oluyor?
Cevabı gayet açık değil mi?
Emekliyi asgari üretin yarısına mecbur ve mahkûm eden sistem, asgari ücretliyi yoksulluk sınırının dörtte birine mahkûm eden bu düzen ve düzenek, durmadan Karunlar üretiyor, yoksuldan zengine servet transferi yapıyor.
Karun'un adı çıkmış, bizde, özellikle şu son çeyrek asırda ne Karunlar üredi ve türedi, servetlerini hesap etmek, değme hesap uzmanlarının bile boylarını aşıyor.
Hangi ayaklar üzerine kurulmuşsa, nasıl ilkeler ya da ilkesizlikler etrafında şekillenmişse bu ekonomik sistem, emeklinin bayram ikramiyesini birazcık, var olan enflasyon nispetinde artırmaya kalksan, temelleri sarsılıyor, ateşi yükseliyor ama ihale zengini bir avuç mutlu azınlığın vergileri milyon dolar, milyar dolar hesabıyla silinirken, aynı oranlarda teşvikler verilirken asla etkilenmiyor.
Nasıl oluyor da oluyor?
Dar gelirli, sabit gelirli milyonların, emekli ve asgari ücretli nice on milyonların maaşlarına devede kulak misali zam yapılınca sistem sarsılıyor, sistem çökme noktasına geliyor ama iktidarın etrafında çöreklenmiş olan bir avuç mutlu azınlığa dolu dolu üçlü maaşlar, beşli maaşlar, bir kaç yerden yönetim kurulu üyelikleri bahane edilerek her ay aktarılan servetler nasılsa hiç etkilemiyor.
Benzine, mazota her zam geldiğinde, köylü çiftçi kıvranıyor, traktörün deposunu nasıl dolduracağım, tarlayı nasıl işleyeceğim diye kara kara düşünüyor, dar gelirli, eski zamanlardan birinde aldığı eski arabasına bir avuç benzini nasıl koyup da bir yerden bir yere gideceğinin hesaplarını yapıyor, diğer tarafta, lüks araba kuyruğuna giren bir avuç mutlu azınlığın akaryakıt zamlarından haberleri bile olmuyor.
Köylünün, çiftçinin, emeklinin ve cümle yoksul kesimin belini büken benzin-mazot fiyatları, sözünü ettiğimiz çağdaş Karunlar için çerez parası bile olmuyor.
Adaletsizlik, eşitsizlik, dengesizlik, kayırmacılık, deveyi hamutuyla götürmeler, kalabalık kitlelere de devede kulak mesabesinde sadakalar…
Nasıl oluyor da oluyor?
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025