14 Nisan 2025 günü muhterem Hocamın Hakk'a vuslatının 5. yıl dönümünü Türkiye'de ve yurt dışında yapılan çeşitli etkinliklerle andık.
Bazı insanlar yaşadıkları döneme, çağa yön vermiş insanlardır. Bazı insanlarsa insanlığa veya hayata yön vermeye hayatlarının hitamından sonra da devam ederler.
Hatta bu işi hayatta iken yaptıklarından daha etkin daha kapsamlı bir şekilde yaparlar.
Zamanın belirlenim gücü vardır. Hakikatin zamanla ortaya çıkması bunlardan biridir. Söylendiği zamanda bir hayal olarak gerçekleşmesine imkânsız diye bakılan olayların-vakıaların zaman içinde gerçekleşmiş olması, o sözün sahibinin vefatından sonra daha iyi anlaşılmasını sağladığı gibi o kişinin toplum üzerindeki etkisini daha şiddetli hale getirir.
Büyük insanların inanç ve ideolojilerinin temelini atarak kurdukları bina zamanla eskimez, sarsılmaz, erozyona uğramaz, yıkılmaz. O binayı inşa ettikleri başta insan ve prensipler, şiarlar sarsılmaz bir şekilde o binayı ayakta tutan sütunlar olarak göze çarparlar.
Suya atılan bir taşın meydana getirdiği dairesel dalgalar zamanla genişler ve sönümlenirler. Büyük insanların oluşturduğu dairesel dalgaların etrafa etkisi zaman içinde azalmaz, aynı şekilde aynı hız ve şiddetle yayılmaya devam ederler. Bu, ilahi bir kuvvet ve kudretle olur.
Çağın gelişmesi, yapay zekâ ve bilimsel gelişmeler aynı çağda yaşayan insanlardan sonra gelen kuşakların o çağdaş insanların fikirlerini daha iyi kavrayıp daha iyi yorumladıklarını ortaya koymaktadır.
Özetle yaşadığı çağa ve zaman dilimine damgasını vuran insanlardan daha büyük insanların hayat düsturları, ideoloji ve inanç sistemleri yaşamlarından sonra da daha etkili bir şekilde devam etmektedir diyebiliriz.
Yazdığı kitaplarını ve tezlerini yeni yetişen ikinci kuşak genç nesiller, çağın idrakine daha anlaşılır bir şekilde sunacak ve onun yazdıklarını, söylediklerini daha kolay ve anlaşılabilir şekilde kitlelere ulaşımını sağlayacaklardır.
14 Nisan 2025, muhterem hocamın 5. vuslat yıldönümünde onun gözünden bize ve bize bıraktıklarına baktığımızda gözlerindeki sevinç ve memnuniyeti görmekteyiz.
Azimkâr, cefakâr, vefakâr insanların yarı yolda nefsine mağlup olmadan verdikleri söze ve ahde sadık kalarak hep birlikte kervanın istikametine, hedefine doğru yürüdüğünü, genç arkadaşların koştuklarını, onlardan daha küçüklerin şimdiden hazırlanıp sıra beklediklerini görmenin bahtiyarlığını gözlemlediğini görebiliyoruz.
Sevme eylemi amaca ulaşma konusunda tek başına yeterli değildir. Sevmenin yanında amaca ulaşma konusunda daha önemli olan tanıma ve uygulamadır (taklittir).
Tek çare Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın şahsiyetini, tezlerini ve ideolojisini her yönüyle tanıma ve uygulama olmalıdır. Vesselam…
Bazı insanlar yaşadıkları döneme, çağa yön vermiş insanlardır. Bazı insanlarsa insanlığa veya hayata yön vermeye hayatlarının hitamından sonra da devam ederler.
Hatta bu işi hayatta iken yaptıklarından daha etkin daha kapsamlı bir şekilde yaparlar.
Zamanın belirlenim gücü vardır. Hakikatin zamanla ortaya çıkması bunlardan biridir. Söylendiği zamanda bir hayal olarak gerçekleşmesine imkânsız diye bakılan olayların-vakıaların zaman içinde gerçekleşmiş olması, o sözün sahibinin vefatından sonra daha iyi anlaşılmasını sağladığı gibi o kişinin toplum üzerindeki etkisini daha şiddetli hale getirir.
Büyük insanların inanç ve ideolojilerinin temelini atarak kurdukları bina zamanla eskimez, sarsılmaz, erozyona uğramaz, yıkılmaz. O binayı inşa ettikleri başta insan ve prensipler, şiarlar sarsılmaz bir şekilde o binayı ayakta tutan sütunlar olarak göze çarparlar.
Suya atılan bir taşın meydana getirdiği dairesel dalgalar zamanla genişler ve sönümlenirler. Büyük insanların oluşturduğu dairesel dalgaların etrafa etkisi zaman içinde azalmaz, aynı şekilde aynı hız ve şiddetle yayılmaya devam ederler. Bu, ilahi bir kuvvet ve kudretle olur.
Çağın gelişmesi, yapay zekâ ve bilimsel gelişmeler aynı çağda yaşayan insanlardan sonra gelen kuşakların o çağdaş insanların fikirlerini daha iyi kavrayıp daha iyi yorumladıklarını ortaya koymaktadır.
Özetle yaşadığı çağa ve zaman dilimine damgasını vuran insanlardan daha büyük insanların hayat düsturları, ideoloji ve inanç sistemleri yaşamlarından sonra da daha etkili bir şekilde devam etmektedir diyebiliriz.
Yazdığı kitaplarını ve tezlerini yeni yetişen ikinci kuşak genç nesiller, çağın idrakine daha anlaşılır bir şekilde sunacak ve onun yazdıklarını, söylediklerini daha kolay ve anlaşılabilir şekilde kitlelere ulaşımını sağlayacaklardır.
14 Nisan 2025, muhterem hocamın 5. vuslat yıldönümünde onun gözünden bize ve bize bıraktıklarına baktığımızda gözlerindeki sevinç ve memnuniyeti görmekteyiz.
Azimkâr, cefakâr, vefakâr insanların yarı yolda nefsine mağlup olmadan verdikleri söze ve ahde sadık kalarak hep birlikte kervanın istikametine, hedefine doğru yürüdüğünü, genç arkadaşların koştuklarını, onlardan daha küçüklerin şimdiden hazırlanıp sıra beklediklerini görmenin bahtiyarlığını gözlemlediğini görebiliyoruz.
Sevme eylemi amaca ulaşma konusunda tek başına yeterli değildir. Sevmenin yanında amaca ulaşma konusunda daha önemli olan tanıma ve uygulamadır (taklittir).
Tek çare Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın şahsiyetini, tezlerini ve ideolojisini her yönüyle tanıma ve uygulama olmalıdır. Vesselam…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bilal Karamus / diğer yazıları
- 14 Nisan 2025’ten sonra / 16.04.2025
- 14 Nisan’ın ardından / 21.04.2022
- Nuh'un gemisi / 08.07.2021
- Hz. Ali’nin adaleti / 03.06.2021
- İnsan-ı Kamil / 27.05.2021
- ‘Ben yoksulluktan sararmıştım, Yoksulların derdi beni soldurdu’ / 25.05.2021
- İnsanın derdi / 24.05.2021
- Sosyal çürüme ve yozlaşma / 01.04.2021
- Salihlerin süsü / 29.03.2021
- İmam Zeynelâbidîn’in duası / 22.03.2021
- 14 Nisan’ın ardından / 21.04.2022
- Nuh'un gemisi / 08.07.2021
- Hz. Ali’nin adaleti / 03.06.2021
- İnsan-ı Kamil / 27.05.2021
- ‘Ben yoksulluktan sararmıştım, Yoksulların derdi beni soldurdu’ / 25.05.2021
- İnsanın derdi / 24.05.2021
- Sosyal çürüme ve yozlaşma / 01.04.2021
- Salihlerin süsü / 29.03.2021
- İmam Zeynelâbidîn’in duası / 22.03.2021