Sağlam birey ve aile, güçlü bir milletin ve sağlam bir medeniyetin temelidir.
Helal lokma ise sağlam fertlerin yapı taşıdır.
Her hayrın ve her bereketin esası helal lokmadır.
Hz. Mevlana, nur ve kemal, helal lokmadan doğar; ilim ve hikmet, aşk ve merhamet, helal lokma ile olur, der (Mesnevi, I/1707-13).
İnsanın yiyip-içtikleri, sadece kendisini değil, neslini de ilgilendiriyor ve şekillendiriyor.
Bu hikmettendir ki, "Dede ekşi koruk yemiş, torununun dişi kamaşmış" der atasözümüz.
Babanın ve annenin tükettiği gıdalar, onlardan meydana gelen çocuğun genlerine ve karakterine tesir eder.
Bu yüzdendir ki, Anadolu'da bazı yörelerimizde, düğün hazırlıkları yapılan gelinlik kızlar ve gençler, kırk gün öncesinden evde-avluda adeta karantinaya alınır, haram yememelerine dikkat edilir.
Silifke'de, aşeren kadın, sahibinden izinsiz ya da haram olan yiyecekleri asla yememesi gerektiğine, aksi takdirde çocuğunun hayırsız olacağına inanılır (Mısra Uğurlu, Adana İli Karataş İlçesi Halk Kültürü Araştırması, s. 12, Çukurova Ünv., Y Lisans tezi).
Türk İslam medeniyetimizde nesil ve millet, anne rahmine henüz düşmeden itibaren "helal lokma" hassasiyeti ile korunur.
Ailede çoluk-çocuk tam bir hassasiyetle kul hakkı, haram lokma, faiz ve ayet-i kerimede "ölü kardeşinin etini yemek" olarak nitelendirilen gıybet gibi haramlardan ve insan fıtratını bozan kötülüklerden uzak tutulur.
Hz. Peygamberin, gıybet ve dedikoduyu "mü'minin kendisini koruması gereken en pis faiz ve zinadan daha ağır faizin faizi bir haram" olarak nitelemesini de bu bağlamda ele alırlar (Beyhaki, Şuab'ul-İman, 4/745; Suyuti, ed-Durr'ul-Mensur, 3/105).
Haram lokma ve haram gıda, insanın sadece maddi genetiğini değil, manevi mekanizma ve ruhi genetiğini de ifsad eder.
Bu haramların yaygın olduğu ailelerin çocuklarında kötülüğe ve harama temayül, aşırı bencillik, sevgisizlik, uyumsuzluk, huysuzluk, güvensizlik, itikatsızlık, evham, içe kapanıklık, öfke nöbetleri, huzursuzluk, dikkat ve gönül dağınıklığı, öğrenme güçlükleri, zeka seviyelerinde düşüş ve psikolojik saplantıların ortaya çıktığı, yapılan alan araştırmalarıyla ortaya konmuştur.
Hz. Peygamber, bebeklere emzirilen sütün tesirini ve anneden bebeğe karakter transferini gösteren şu dikkat çekici ikazları yapıyor:
"Yavrularınıza, ahmak kadınlara süt verdirtmeyiniz; zira süt çeker" (Askalani, Metalib'ul-Âliye, 2/308, H. No: 1708).
"Süt, miras misali ana-babadan devralınan özellikleri içinde barındırır" (Askalani, age, 2/308; Heysemi, Mecmauz-Zevaid, 4/262).
Hz. Peygamber, haram lokmanın kırk gün sahibinin dua ve ibadetinin kabul olmasına engel teşkil ettiğini haber veriyor:
"Yiyeceğini helâl olmasına dikkat et ki, duâsı makbul kişi olasın. Allâh'a yemin ederim ki; kul, haram lokmayı karnına indirirse, Allah onun kırk gün hiçbir amelini kabul etmez. Hangi kulun eti haramla ve faizle beslenmişse, Cehennem ateşi ona daha layıktır" (Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, X. 521; İbn Receb el-Hanbelî, Camiu'l-Ulûm, s.86).
"Kim haram mal elde eder ve onunla bir mintan bile giyerse, Allah Teâlâ o mintanı üstünden çıkartıncaya kadar onun namazını kabul etmez" (Heysemî, Mecme', X/522).
Resulullah, haram lokma ile semirmiş bir bedenin cennete de layık olmayacağı ikazında bulunuyor:
"Gıdasını haramdan almış (haramla semirmiş) bir beden Cennet'e (kolay kolay) giremez" (Heysemî, Mecme', X. 524).
İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlerine dair şöyle bir vakıa naklediliyor.
Bir kere Irak'ta Badiye sürülerinin koyunlarıyla, Kûfe'nin koyunları birbirine karışmış, koyun sahiplerinin hukuku ayırt edilemeyecek bir şekle girmişti.
İmam Ebu Hanife bu koyunların etlerini yemeyi takvaya uygun görmeyerek; koyun sınıfının ortalama kaç sene yaşadığını sormuş; yedi sene yaşadığının bildirilmesi üzerine, yedi sene ağzına koyun eti koymamıştır (Buhari, Tecrid-i Sarih, 6/348).
Hz. Peygamber, ahir zamanda insanların helal-harama dikkat etmeyecekleri bir devir olacağını haber veriyor:
"Öyle bir devir gelecek ki; kişi aldığı-yediği şey, kazandığı mal helalden mi, haramdan mı hiç aldırmayacak" (Buhari, Büyû', 7, 23; Nesai, Büyû' 2).
Fert ve millet olarak, dünya ve ahiret huzurumuz için gıdalarımızın helal lokma olmasına azami dikkat göstermeliyiz. İman ve ailemizin teminatı helal lokmadır.
Helal lokma ise sağlam fertlerin yapı taşıdır.
Her hayrın ve her bereketin esası helal lokmadır.
Hz. Mevlana, nur ve kemal, helal lokmadan doğar; ilim ve hikmet, aşk ve merhamet, helal lokma ile olur, der (Mesnevi, I/1707-13).
İnsanın yiyip-içtikleri, sadece kendisini değil, neslini de ilgilendiriyor ve şekillendiriyor.
Bu hikmettendir ki, "Dede ekşi koruk yemiş, torununun dişi kamaşmış" der atasözümüz.
Babanın ve annenin tükettiği gıdalar, onlardan meydana gelen çocuğun genlerine ve karakterine tesir eder.
Bu yüzdendir ki, Anadolu'da bazı yörelerimizde, düğün hazırlıkları yapılan gelinlik kızlar ve gençler, kırk gün öncesinden evde-avluda adeta karantinaya alınır, haram yememelerine dikkat edilir.
Silifke'de, aşeren kadın, sahibinden izinsiz ya da haram olan yiyecekleri asla yememesi gerektiğine, aksi takdirde çocuğunun hayırsız olacağına inanılır (Mısra Uğurlu, Adana İli Karataş İlçesi Halk Kültürü Araştırması, s. 12, Çukurova Ünv., Y Lisans tezi).
Türk İslam medeniyetimizde nesil ve millet, anne rahmine henüz düşmeden itibaren "helal lokma" hassasiyeti ile korunur.
Ailede çoluk-çocuk tam bir hassasiyetle kul hakkı, haram lokma, faiz ve ayet-i kerimede "ölü kardeşinin etini yemek" olarak nitelendirilen gıybet gibi haramlardan ve insan fıtratını bozan kötülüklerden uzak tutulur.
Hz. Peygamberin, gıybet ve dedikoduyu "mü'minin kendisini koruması gereken en pis faiz ve zinadan daha ağır faizin faizi bir haram" olarak nitelemesini de bu bağlamda ele alırlar (Beyhaki, Şuab'ul-İman, 4/745; Suyuti, ed-Durr'ul-Mensur, 3/105).
Haram lokma ve haram gıda, insanın sadece maddi genetiğini değil, manevi mekanizma ve ruhi genetiğini de ifsad eder.
Bu haramların yaygın olduğu ailelerin çocuklarında kötülüğe ve harama temayül, aşırı bencillik, sevgisizlik, uyumsuzluk, huysuzluk, güvensizlik, itikatsızlık, evham, içe kapanıklık, öfke nöbetleri, huzursuzluk, dikkat ve gönül dağınıklığı, öğrenme güçlükleri, zeka seviyelerinde düşüş ve psikolojik saplantıların ortaya çıktığı, yapılan alan araştırmalarıyla ortaya konmuştur.
Hz. Peygamber, bebeklere emzirilen sütün tesirini ve anneden bebeğe karakter transferini gösteren şu dikkat çekici ikazları yapıyor:
"Yavrularınıza, ahmak kadınlara süt verdirtmeyiniz; zira süt çeker" (Askalani, Metalib'ul-Âliye, 2/308, H. No: 1708).
"Süt, miras misali ana-babadan devralınan özellikleri içinde barındırır" (Askalani, age, 2/308; Heysemi, Mecmauz-Zevaid, 4/262).
Hz. Peygamber, haram lokmanın kırk gün sahibinin dua ve ibadetinin kabul olmasına engel teşkil ettiğini haber veriyor:
"Yiyeceğini helâl olmasına dikkat et ki, duâsı makbul kişi olasın. Allâh'a yemin ederim ki; kul, haram lokmayı karnına indirirse, Allah onun kırk gün hiçbir amelini kabul etmez. Hangi kulun eti haramla ve faizle beslenmişse, Cehennem ateşi ona daha layıktır" (Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, X. 521; İbn Receb el-Hanbelî, Camiu'l-Ulûm, s.86).
"Kim haram mal elde eder ve onunla bir mintan bile giyerse, Allah Teâlâ o mintanı üstünden çıkartıncaya kadar onun namazını kabul etmez" (Heysemî, Mecme', X/522).
Resulullah, haram lokma ile semirmiş bir bedenin cennete de layık olmayacağı ikazında bulunuyor:
"Gıdasını haramdan almış (haramla semirmiş) bir beden Cennet'e (kolay kolay) giremez" (Heysemî, Mecme', X. 524).
İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlerine dair şöyle bir vakıa naklediliyor.
Bir kere Irak'ta Badiye sürülerinin koyunlarıyla, Kûfe'nin koyunları birbirine karışmış, koyun sahiplerinin hukuku ayırt edilemeyecek bir şekle girmişti.
İmam Ebu Hanife bu koyunların etlerini yemeyi takvaya uygun görmeyerek; koyun sınıfının ortalama kaç sene yaşadığını sormuş; yedi sene yaşadığının bildirilmesi üzerine, yedi sene ağzına koyun eti koymamıştır (Buhari, Tecrid-i Sarih, 6/348).
Hz. Peygamber, ahir zamanda insanların helal-harama dikkat etmeyecekleri bir devir olacağını haber veriyor:
"Öyle bir devir gelecek ki; kişi aldığı-yediği şey, kazandığı mal helalden mi, haramdan mı hiç aldırmayacak" (Buhari, Büyû', 7, 23; Nesai, Büyû' 2).
Fert ve millet olarak, dünya ve ahiret huzurumuz için gıdalarımızın helal lokma olmasına azami dikkat göstermeliyiz. İman ve ailemizin teminatı helal lokmadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019