logo
22 NİSAN 2025

Sizin bir Haydar Hocanız oldu mu?

13.04.2025 00:00:00

Bizim oldu. O bizim hayata bakış açımızı değiştirdi. Dünyamızı değiştirdi. Biz O'nu çok sevdik. Zaman bize gösterdi ki O bizi hep daha çok sevmiş, korumuş, kollamış, gözbebeği gibi bakmış, karşılıksız, amasız, fakatsız değer vermiş, değerli hissettirmiş. Hani Atamızın, "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözündeki ruhu bize aşılamış.

Vuslatının 5. yındayız. Fikirleri dipdiri, hatıraları capcanlı. Her şey gözünüzün önüne geliyor, zaman perdesi aradan kalkıyor. 

Yıllar geçiyor görüyoruz ki, O bir bizim değil, herkesin Haydar Hocasıymış. Farklı şehirlerden, farklı ülkelerden nice binlere, yüz binlere, milyonlara fikirleri, yaklaşımları, öngörüleri, modelleri, projeleri ile ilham kaynağı olmuş, meğer herkesin Haydar Hocası olmuş! Ne mutlu!

Öyle bir ummandı ki her meselenin bir çözümü vardı O'nda. En zor zamanlarda bile ümitsizliğe düşmez ve 'Endişe etmeyin, sizin Haydar Hocanız var!' derdi. Karanlıklarda gören gözümüzdü O, işiten kulağımız. O'nunla beraberken zaman, mekân ve insan başka bir anlam kazanır, deyim yerindeyse bir gül bahçesine dönerdi. Sermayesi insandı, kazancı da. O bir insan sarrafıydı. Bir insanı hangi yaştan olursa olsun hayatın içinde 'Hak adına ve kendi yararına' kazanırdı. Erdemli, kendiyle, ailesi, milleti ile barışık bireyler yetiştirirdi. O bir öğretmendi. Yaşam boyu eğitimi çok önemserdi, bu amaçla başarısı yüksek, güzel ahlaklı nesiller yetiştiren nitelikli okullar kurulmasına öncülük etti. Bir Türk beyefendisi modeli nasıl olmalı, bir Türk hanımefendisi modeli nasıl olmalı sorusuna en güzel cevabı yetiştirdiği yüz binlerce gençle verdi. Her biri kendi alanında iyi yetişmiş birer rol model oldu. Yani cevherleri mücevhere çevirdi.

Bazen bir şarkı hatırlatır O'nu bize, bazen bir ilahi, bir deyiş, bir türkü, bir şiir, bazen bir marş, bazen bir fotoğraf karesi, bazen bir anı gelir gözünüzün önüne, bir damla gözyaşı, bazen bir tebessüm içinizi aydınlatır, daraldığınızda sizi uyaran bir ses canlanır. Bazen bir sayfa, bir satır, bir makale, bir meşk, bir cenaze merasimi, bir düğün akşamı, bir bayram sabahı, bir doyumsuz sohbet gelir, hiç bitmesin dediğiniz, o meşhur asmanın altında. Ve hatıralarda kaybolursunuz. O, hep en doğal, en yalın haliyle her olayda, her sözde bizi büyüten, ardımızda dualar eden, sofrasını paylaşan, içinden çıkamadığımız kuyulardan bizi çıkaran ne mübarek bir baba, sığındığımız ne büyük bir dağ, her şeyi yerli yerine koymayı öğreten, hepimizin hayatına dokunan yüce gönüllü bir Allah adamı, Prof. Dr. Haydar Baş. 

Samimiyetin, vefanın, dostluğun, adaletin, mertliğin, ferasetin, izzetin, iffetin, hikmetin, cömertliğin, adanmışlığın müşekkel hali. O, hiçbir değerinden vazgeçmedi, inancını terk etmedi. 'Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler, anlatmakta olduklarımdan asla vazgeçmem' diyen iki cihan güneşi Hz. Muhammed Mustafa'nın, Ehl-i Beyt'in yolunda oldu. Gün oldu, ülkemizde gözü olanlar kendisine iktidarı vaat etti, eşsiz servetler, imtiyazlar, nice makamlar, menfaatler sundu, O bunları elinin tersiyle itti ve dedi ki: 'Benim satılacak vatanım, verilecek imanım yok'! 

Kendisiyle olan herkes bu duygularla yetişti. Türk olmanın haklı gururunu yaşadı, bazen bir mitingde, bazen bir salon programında. Biz ve çocuklarımız O'ndan öğrendik evlerimize, sokaklarımıza al bayrağı asmayı ve dualarla Anıtkabir'de Atamızı anmayı. Türk Bayrağına sarılıp koklarken de Hz. Hüseyin'in türbesinden kendisine emanet edilen örtüye sarılıp başına taç ederken de bu aidiyet bilincini hücrelerinize kadar hissedersiniz. Çünkü O'nun dini duyguları da milli duyguları da hep bir bütündü, etle kemik gibi. İşte oradan yol bulurdunuz yaşadığı o eşsiz medeniyete.  

O'nu siyasetinde, ticaretinde, ziraatında, sanatında, adaletinde, ailesinde, ilminde, değerlerinde, hitabetinde, eğitiminde, sporunda, ekonomisinde, duruşunda, anlayışında, vicdanında, heyecanında, insanlığında hep 'Allah'a hesap verme şuuru' vardı. Kısaca emrolunduğu gibi dosdoğru ve her şeyde öncelik Allah rızası.

O, ebedi bir hayat için çalıştı, yolundan şaşmadı, sonu ne olursa olsun istikametinden bir nokta taviz vermedi, yaptığı işin en iyisini yaptı. Uykusuz geceler, milletinin dertlerini zevk edinip sabahın seher vaktine değin istişarelerle geçti. O kollektif akla değer verdi. Gündüzün rahatını terk etti, dur durak bilmedi. 24 saat yetmedi. Yoruldukça dinlendi. Sözleri her akıl ve gönül sahibini derinden etkiledi, motive etti. Çünkü O konuşurken İmam Ali'nin himmeti, Hz. Fatıma'nın nazarı, Hz. Hasan'ın ve Hz. Hüseyin'nin nefesiyle konuştu. Deryalar içinde susuz gezenler O'nunla kalp testisini Ehl-i Beyt çeşmesine koydu, kana kana içti. Bu dün böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak! 

Haydar Hoca, sıradan bir insan değildi, gelişigüzel bir hayat da yaşamadı. Bir mücadele adamıydı; vatanı için, milleti için, devleti için, dini için, insanlık için büyük uğraşlar verdi. Bu uğurda nice pusulara, kumpaslara aldırış etmedi, hakkını hep hukukta aradı ve hep kazanan oldu. Çünkü haklıydı. On binlerce sayfalık iddianameler hazırlandı, iftiralar atıldı, yalanlar uyduruldu ama O asla yılmadı, başka bir ülkeye kaçmadı, dimdik ayakta durdu. Çünkü O'nun cesaretinin kaynağı; Sarıkamış'ta yatan şehit atası, Allah'a olan tevekkülü, Atatürk'ün izinde yürüyüşüydü. Kararlıydı, tavrını koydu ve haykırırdı: 'Korkmaz İbrahim olan Nemrud'un ateşinden!'.

O, cehaletle savaştı, zulme karşı, tefrikaya, fitneye, ihanete, işgale, riyakarlığa, istismara, haksızlığa, zillete, yalana, aldatmaya karşı durdu ve dedi ki: 'Doğruyla savaşan yenilir!'.

Şuna yürekten inadı; 'Her batan güneş doğmak için batar. Bir gün mutlaka cehaletin karanlığını, ilmin, irfanın, hikmetin, adalet ve merhametin güneşi aydınlatacaktır.'

Bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen işte O Haydar Hoca için vatan toprakları mübarekti, muazzezdi, mukaddesti. Çakıl taşını bile vermezdi yâd ellere! O, bu ülkenin taşına toprağına, suyuna, denizine, ovasına, dağına, havasına, ormanına, madenine, insanına, hayvanına her şeyine sahip çıktı. Bu yüzden hep 'Önce vatan, önce vatan!' dedi. Devleti- milleti, sivili-askeri ile bir bilek bir yürek olmamızın, bir varoluş meselesi olduğunu hatırlattı. Bazen sağır kulaklara davul da çaldı. Kimi O'nun yaptığı uyarıları, sunduğu çözümleri oy dilenmek zannetti. Halbuki Haydar Hoca milletini bu dertlerden kurtarmak için gelmişti. Yeter ki milletin aşı olsun, işi, yaşama sevinci olsun. 

 O, ölmez fikirleri, orijinal projeleri, insan boyunu aşan eserleri ve yetiştirdiği emsalsiz kadrosu ile bir damla su isteyen Türk milletinin önüne koskoca okyanusu getirdi. Çünkü O, milletine aşıktı! Prof. Dr. Haydar Baş, sessiz bir devrimle çağı değiştirdi. Her sahada gözümüzü perdeleyen, tabu haline getirdiğimiz yanlışları ortadan kaldırdı, bize dikte edilen öğrenilmiş çaresizlik zincirlerini kırdı. İnsan ve insana dair her konuda söyleyeceği bir söz, bir çıkış yolu, bir çözüm önerisi vardı. O, asla ezber konuşmadı, gerçekleri müdellel ve anlaşılabilir bir dille anlattı. Söyledikleri birer iddia değildi haktı, hakikatti. Daha bir şey sormadan, onun sonundan haber verdi. Dedikleri hep çıktı, dün de bugün de. 

 'Zerre hayrın mükafatını, zerre şerrin cezasını göreceğine inanan yanlış yapamaz' diyerek hesap endişesini hatırlattı ve güzel ahlak sahibi olmanın örneği oldu her alanda. Gittiği yerin rengine bürünmez bilakis gittiği yere kendi rengini verirdi Haydar Hoca! Bundan olsa gerek, Rus vekiller bile bu durumdan etkilenip 'Ne mutlu Türküm diyene!' dedi. 

O, gençleri çok sevdi, onlara inandı. Gençleri gördüğünde gözlerinin içi güldü. Çünkü fikirleriyle yoğurduğu bu gençler yarın ülkenin geleceğini şekillendirecekti. Gençlere şu sözü tekrarladı: 'Hakkınız olmayan hiçbir şeyi istemeyin. Hakkınız olan her şeye de sahip çıkın. Hakkınızı aramaz, ona sahip çıkmazsanız, hakkınıza karşı en büyük haksızlığı yapmış olursunuz. ' 

O, bu milletin açıydı, gözyaşıydı, damarında akan kanı. Canıydı bu milletin, fakiriydi, bu milletin zenginiydi, bu milletin kendisiydi. Ve hep şunu söyledi: 'Bak yeminle konuşuyorum. Millet bize sahip olduğu gün, kendisine sahip olacak!'

 Ey çağın büyük bilgesi, fikir mimarı, ilim menbaı, siyasete kalite ve anlam katan büyük lider, Hak ve hakikatin adamı, Hepimizin Üstadı! Sen de Atatürk'ün yaptığını yaptın: Türk Milletini birlik harcıyla birleştirdin, kardeş ettin!  

'Yaptırmazlar' diyenlere 'Ben yaparım, Vallahi de yaparım, Billahi de yaparım, endişe etmeyin' dedin! Bu sözündeki özgüveni, imanı, vizyonu, ilmi derinliği, duruşu kimlik haline getirmiş o kadar çok Haydar Baş yetiştirdin ki! Onlar, genç bir liderle Türkiye'yi şu zifiri karanlıklardan aydınlık yarınlara kavuşturacaklar! Fikirlerini, çözüm yollarını anlatıyor, ev ev, köy köy, ilçe ilçe, şehir şehir, ülke ülke. 

Sen ki iman ve ideal yükünü yıllarca omuzlarında taşıdın ey yüreği büyük, ülküsü yüksek Güzel İnsan! Bugün senin diriltici, birleştirici, kucaklayıcı anlayışına, çözümlerine tüm dünya muhtaç! Ve biz bugün vuslat günü, manevi huzurundayız. 

Sahnede sen varsın yine, konuşuyorsun evlatlarının dilinde.

Hakk'ı, hakikati, devlet ve millet yararına olanı her ne varsa anlatıyorsun büyük bir aşkla. Ve gurur duyuyorsun, yetişmesi için nice fırtınalarda büyüttüğün, emek verdiğin o gözün gibi baktığın, sakındığın, dünyanın en seçkin kadrosuna! 

'Canımız toprakta, bedenimiz dimdik ayakta' diyen bu ülkeye adanmış koca bir yürek, evladın Hüseyin Başkanımızla, senin gösterdiğin yolda, adım adım, bıkmadan, usanmadan, ödün vermeden yürüyoruz. Bu uğurda varlığımız Türk varlığına armağan olsun! Sözümüz söz! 

Sen hangi aşka canını adadıysan, biz de o aşka canımızı adıyoruz! Yemin olsun, canla Baş'la; dilimiz döndükçe, nefes alıp verdikçe her zaman ve her yerde seni anlamaya, seni anlatmaya, 'Elveda fakirlik, hoş geldin zenginlik' demeye, onurlu duruşumuzla senin ideallerini yaşatmaya ve hayallerini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Duan bizimle, Evladın önümüzde; yürüyüşümüz devam ediyor. 

Rahmetle, minnetle, özlemle selam sana en Kıymetlimiz, Türk Milletinin ve insanlığın Haydar Hocası! 

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Yavuz Ekim / diğer yazıları
Ürünlerinde domuz derisi tespit edildi
Ayakkabı devine rekor ceza
İmralı ziyaretinin ardından ilk açıklama
'Görüşme oldukça verimli geçti'
Husiler geri adım atmadı
ABD uçak gemilerine füze ve İHA'lı saldırı
İslam devletlerinin yapmadığını Rusya yaptı
Putin'den İran ile ortaklık anlaşmasına onay
İsrail, bıraktığı Filistinlileri tekrar gözaltına alacak
Ne anladık biz bu esir takasından!
İsrail katletmeye devam ediyor
Öldürülenlerin sayısı 51 bin 240'a yükseldi
Tehcire hicret diyenlere tepki
Deniz Gezmiş çıkışı
Rusya, Paskalya ateşkesini uzatmadı
Trump'tan 'ateşkes' açıklaması
ABD Yemen’de sivilleri katlediyor
Bir pazar yerinin yakınlarını vurdu
Çin'den ABD'ye sert uyarı
'Karşı tedbirler alacağız'
DEM heyeti İmralı yolunda
Dördüncü görüşme bugün yapılıyor
Papa Franciscus bu sabah hayatını kaybetti
Vatikan'dan açıklama yapıldı
ABD'den büyük hata!
O ülkeye kara harekatına hazırlanıyor
Mehmet Şimşek ABD yolcusu
Reyting kuruluşlarıyla görüşecek
Cevdet Yılmaz'dan ekonomi mesajları
'Temel önceliğimiz enflasyonu düşürmek'
Ürünlerinde domuz derisi tespit edildi
Ayakkabı devine rekor ceza
İmralı ziyaretinin ardından ilk açıklama
'Görüşme oldukça verimli geçti'
123456789101112131415
Ürünlerinde domuz derisi tespit edildi
Ayakkabı devine rekor ceza
İmralı ziyaretinin ardından ilk açıklama
'Görüşme oldukça verimli geçti'
Husiler geri adım atmadı
ABD uçak gemilerine füze ve İHA'lı saldırı
İslam devletlerinin yapmadığını Rusya yaptı
Putin'den İran ile ortaklık anlaşmasına onay
İsrail, bıraktığı Filistinlileri tekrar gözaltına alacak
Ne anladık biz bu esir takasından!
İsrail katletmeye devam ediyor
Öldürülenlerin sayısı 51 bin 240'a yükseldi
Tehcire hicret diyenlere tepki
Deniz Gezmiş çıkışı
Rusya, Paskalya ateşkesini uzatmadı
Trump'tan 'ateşkes' açıklaması
ABD Yemen’de sivilleri katlediyor
Bir pazar yerinin yakınlarını vurdu
Çin'den ABD'ye sert uyarı
'Karşı tedbirler alacağız'
DEM heyeti İmralı yolunda
Dördüncü görüşme bugün yapılıyor
Papa Franciscus bu sabah hayatını kaybetti
Vatikan'dan açıklama yapıldı
ABD'den büyük hata!
O ülkeye kara harekatına hazırlanıyor
Mehmet Şimşek ABD yolcusu
Reyting kuruluşlarıyla görüşecek
Cevdet Yılmaz'dan ekonomi mesajları
'Temel önceliğimiz enflasyonu düşürmek'
Ürünlerinde domuz derisi tespit edildi
Ayakkabı devine rekor ceza
İmralı ziyaretinin ardından ilk açıklama
'Görüşme oldukça verimli geçti'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.