Suni gündemlerle gerçekler giSıla-i rahim yapacağımdan dolayı bir süreliğine sizlerden uzak kalacağım ama gönlüm her zaman sizlerle birlikte.Biliyorsunuz, bu da bir vazife. Eş, dost, akraba ziyaret edilmeli, hasret giderilmeli, gönüller alınmalı, eller öpülmeli...Ziyaret ettiğimiz yerlerde bilgilerimizi aktarıyoruz, yeni şeyler öğreniyoruz, tecrübelerden istifade ediyoruz, sorunları yerinde görüyoruz, faydalı olmaya ve de istifade etmeye çalışıyoruz. Bizler bu ziyaretlerimizi yaparken eminim ki Türkiye gündemi de sürekli suni gündemlerle meşgul edilecek ve asıl meseleler sümenaltı edilecek.Örneğin Çin bütün dünyanın gözü önünde masum sivilleri, soydaşlarımızı katlediyor, zulmediyor, kurşuna diziyor, ama bizim siyasilerimiz ve basınımız şunun bunun tartışmasını yapıyor.Başbakan Erdoğan "adeta soykırım" demek istemiş de, tercüman yanlış tercüme etmiş de "bir tür soykırım" denmiş de vs vs...Çinli yetkililer de bu aciz ve cılız tepkilerden aldıkları pasla yaptıkları katliamı örtbas ederek, Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin geri alınmasını istediler.Böyle soykırım olduğu kesin olan bir mesele hakkında ne olduğu belli olmayan "özürlü" açıklamaların ne tür bir yaptırımı olabilir ki?Önce tepki koyuyormuş gibi yapıyorsunuz, ardından yanlış anlaşıldığınızın izahını yapmaya çalışıyorsunuz.Çinliler bu tür tepkisiz tepkilerle katliam için daha fazla cesaret buldukları kesin. Son 50 yıl içinde 35 milyon Doğu Türkistanlı katleden Çin, sırf ticari diyalogları zarar görmesin diye temkinli açıklamalar yapan Türk siyasilerden çekinerek asla yaptığı yanlıştan dönmez.Çin ile yaptığımız ticaret de ticaret olsa...Türkiye Çin'in pazarı durumunda...Yıllarca Çin ürünlerini yerli üreticiyi hiç düşünmeden alabildiğince ülkemize soktuk. Çin en fazla dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelerin başında...Kendi üretebildiklerimizi bile Çin'den ithal etmenin önünü açıyoruz.Buna rağmen ticaret korkusuyla bir insanlık katliamını sadece seyrediyoruz.Öyle de zara eden biziz, böyle de. Çifte zarar... Gündemde olan diğer konu da Nabucco projesi...Tabii bu AB, ABD ve Barzani için bir proje. Türkiye için ise boynumuza takılan tasmadan öte bir şey değil.Türkiye sadece doğalgazı arzedenlerle doğalgazı talep edenler arasında bir boru vazifesi görüyor. İşin hamalı Türkiye, ama zerre kadar nimetinden istifade edemiyor.Üstelik bu proje Rusya'yı dize getirmek için yapılıyor ve topun ucuna Türkiye konuluyor.Türkiye'de Batı basınında Nabucco projesi "tarihi" olarak manşetlerde yer alırken gözden kaçan bir şey oldu: O da gazın arzı... Doğalgazın tedarikçilerinden biri olarak ifade edilen Azerbaycan'ın yetkilileri önemli bir soru soruyorlar: "Gazı nereden bulacaksınız?" Azerbaycanlı Enerji Uzmanı İlham Şaban, yapılan Nabucco anlaşmasının, boru hattına pompalanacak gaz olmadıktan sonra hiçbir anlamı olmadığını belirterek, "Önce gaz aktarsınlar (arasınlar)" diye konuştu.Şaban, Avrupa ülkelerinin Orta Asya ülkelerini Nabucco için gaz vermeye tam olarak ikna edemediklerini, Kazakistan'ın ileride 'Nabucco'ya verecek gazı olmadığını' açıkça ilan ettiğini söyledi. Yani "ayranı yok içmeye..." meselesi...Daha doğalgaz arzı halledilmeden 3 bin 300 km'lik boru döşeniyor. Türkiye ise hiçbir menfaati olmamasına, aksine yakın bir gelecekte büyük zarar göreceği kesin olmasına rağmen sevinç çığlıkları atıyor.Artık neye ve niye sevindiğimizi de bilmiyoruz.İşte diyoruz ya suni gündemlerle Türk milleti meşgul ediliyor aynen öyle...Bu hengamede Türk milleti çözüm sunan lideriyle buluşamıyor, ülkenin bütün maddi ve manevi değerleri yabancılara peşkeş çekiliyor, eldeki bulgur da kaybediliyor.Eminim ki ben dönünceye kadar bu böyle devam edecek.Keşke yanılsam da Türk milleti bir an önce ayıksa da dünyada her şey yerli yerine otursa...Bizler de yapılan yanlışları değil de, yüce Türk milletinin dünya çapında ortaya koyduğu başarılardan söz edebilsek...zleniyor
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025