Bolu'nun ünlü kayak merkezi Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel yangınında 78 vatandaşımızı kaybedişimizin acısını yaşamaya devam ediyoruz.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Elbette ki, facianın tam okulların ara tatiline denk gelmesi ve otel doluluğunun yüzde 80-90'lar seviyesinde olması can kaybının çok olmasına neden oldu.
Yangın sonrası belediye ve Kültür Bakanlığı arasında karşılıklı suçlamalar gündeme geldi. Şu haklıydı, bu haksızdı değerlendirmesi yapmayacağım, buna 'kanunlar çerçevesinde' hukukun karar vermesi gerekiyor.
Ama mutlak ve asıl suçlu olanların hiçbir güvenlik önlemi almamasına rağmen otel işletmeciliği yapanlar olduğu kesin.
300'ü aşkın misafire hizmet verme kapasitesine sahip bir otel, bir tarafı uçurum, dışı ahşap kaplamalı, konum itibarıyla itfaiye araçlarının hemen gelmesi mümkün değil… bütün bu olumsuz şartlara rağmen otel hiçbir güvenlik önlemine sahip değil.
Yangın alarm sistemi devre dışı, yangın tüpleri yok, yangın merdivenleri içeride ve daha nice büyük kusurlar.
Uzmanlar, küçük bir maliyetle böylesine büyük facianın hiç yaşanmayabileceğini belirtiyor. Maliyet hesabının detayları ise şöyle:
Kartalkaya Grand Kartalkaya otelinin 161 odasının toplam yangın uyarı sistemi maliyeti 1 milyon TL'yi buluyor. Gecelik oda fiyatının ortalama 30 bin lira olduğu otelde bu maliyet, oda başına 6 bin 210 liraya karşı geliyor. Yani bir gecelik oda fiyatının yüzde 20'si kadar bir meblağ.
Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) bu ücretin bazı durumlarda 3 milyon liraya çıkabileceğini belirtiyor.
Yangın tüpleri yoktu dedik; 12 kiloluk yangın tüplerinin maliyeti en fazla bin 200 TL.
Uyku sırasında çıkabilecek yangını önceden fark eden ikaz sistemleri ise 50 odalı bir otelde 50 bin TL ile 100 bin TL arasında iken 150'den fazla odalı büyük otellerde 250 bin TL'yi buluyor.
Yağmurlama sistemlerinin (Sprinkler) maliyeti ise metrekare başına 300 lira ile 600 lira arasında değişiyor. Bu da küçük otellerde 75 bin TL büyük otellerde ise 150 bin TL'lik bir maliyeti buluyor. Sistemin başarılı olabilmesi için otelin her noktasına kurulması gerekiyor.
Yangın merdivenlerinin metrekare maliyeti ise 2025 yılında 4 bin 500 TL.
İşte 78 cana mal olan, onlarca aileyi yok eden, Türkiye'yi yasa boğan ve ülkemizi tüm dünya nezdinde rezil eden böyle bir facia bu kadarlık bir maliyetten kaçınıldığı için yaşandı.
Ve elbette ki, oteli denetlemesi gerektiği halde, denetlemeyenler de bu suça ortak vaziyette.
Yaşadığımız bu ve benzeri birçok facia gösteriyor ki, ülkemizde insanlarımız fırsatını bulunca, oldukça ciddi usulsüzlükler yapabiliyor.
Eğitim yoksunluğu, görgüsüzlük, fırsatçılık, bencillik ne derseniz deyin!
Özellikle insanlara toplu halde hizmet veren her ne kurum ve kuruluş varsa, en ince ayrıntısına kadar çok çok iyi denetlenmesi gerekiyor. Peki, denetleme yükümlülüğü olanlar niye denetlemiyor? Bence bu da çok önemli bir problem.
Liyakat ve eğitim, her konuda olduğu gibi böylesine hassas konularda da çok çok önemli. Denetleyeni de denetleyecek bir ortama dönüştüysek, buradan bir çözüme çıkış bulmamız asla mümkün değil. Bunun sınırı yok!
Bu tür facialarda en büyük kaybımız elbette ki kaybettiğimiz insanlarımız ama şu da bir gerçek tek kaybımız da bu olmuyor.
Ekonomik açıdan da olaya bakacak olursa, turizm gelirleri ülkemizde cari açığı kapatmamızda oldukça önemli bir gelir kalemi.
Ülkemize turist gelsin diye birçok yatırımlar yapılıyor, yatırım ve tanıtımlar için belki milyarlar harcanıyor ama turizm merkezlerinde böyle güvenlik zafiyeti sebebiyle yaşanan facialar, bütün bu adımları sıfırla çarpıyor.
Yaşanan bu son facia, tüm dünyada gündem oldu. ABD'de koskoca bir şehir olan Los Angeles yandı 28 kişi öldü, bizde bir otel yandı 78 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Can güvenliğinin olmadığı bir atmosferde, ülkemize turist çekmemiz asla mümkün olmayacaktır.
Önce insan, önce can güvenliği demedikçe, bu noktada gerekli önlemler almadıkça maalesef hem vatandaşlarımızı kaybetmeye devam ederiz, hem de Türkiye olarak imajımız çok büyük zarar görmeye devam eder.
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025
- Birliğimiz ve üniter yapımız tehlikede! / 14.01.2025
- ‘Kevser’, Hz. Fatıma’dır / 11.01.2025
- Suriye’de tuzak kokusu var, aman dikkat! / 10.01.2025
- Siyasetin gündemi ‘Öcalan’, milletin gündemi ‘geçim’ / 08.01.2025