Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Miraç
İsrâ, 1: ‘Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehdir; O gerçekten işitendir, görendir
24.01.2025 01:17:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
"İsrâ, 1: 'Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehdir; O gerçekten işitendir, görendir.'
Ey cemaat-i Müslimîn!
Bilmiş olun ki, bu ayın yirmi yedinci gecesi Mi'rac Kandili'dir. Bizce mübarek bir gecedir. Peygamberimiz bin üç yüz kırk küsur sene evvel böyle bir Receb-i Şerif'in yirmi yedinci gecesinde Allah'ın emriyle göklere çıkmış, Arş'ı ve Kürsü'yü seyretmiş, Mevlâ'sına kavuşmuştur.
Hiçbir peygambere nasip olmayan bir devlet o gece Peygamber Efendimize müesser olmuştur.
Bunun için bütün Müslümanlar o geceye çok hürmet ederler. O gece çoluk çocuk sevindirilir, fakirlerin, kimsesizlerin gönlü hoş edilir.
O gece camilerde cemaatle namaz kılınır, miraciyeler okunur, dualar edilir. Herkes birbiriyle kandilleşir, birbirlerini tebrik eder. Böylece o mühim gecenin büyüklüğü zihinlerde yer tutar. Peygamber Efendimize herkesin muhabbeti artar.
Bunun için kandil gecelerine çok önem vermeli, böyle mübarek günleri, mübarek geceleri, daima hesap edip, hiç unutmamalıdır.
İnsanın iki eli kanda bile olsa, ne yapıp yapıp, kendini biraz çekip çevirmelidir. Ortalığı derleyip toplamalıdır. Üstünü başını güzelce temizlemelidir.
Hiç olmazsa bu akşam kandil akşamıdır diye ikindi vakti camiye gidip cemaatle namaz kılmalıdır.
Kur'an-ı Kerim okuyup veya dinleyip gönlünü nurlandırmalıdır. Geçmişleri hatırlayıp onların da ruhlarını şâd etmelidir. Yatsıyı da cemaatle kılıp dünyamız ve âhiretimiz için dua etmelidir.
Kandil geceleri çok güzel bir Müslüman âdetidir.
Bir kandil gecesinin yerini, başka hiçbir şey tutamaz. Kandil gecesi deyip geçmemeli, onun Müslümanlığa ne kadar faydası olduğunu bir kere düşünmeli, her kandil gecesi, her köyde, her mahallede, bir kişi tövbekâr olsa sadece bu bile yetişir. Hâlbuki bu kadarla kalmadığı bir gerçektir.
Nice kimseler bu yüzden camiye ve cemaate ısınıyor ve böylece Müslümanlığa bağlanıp kalıyor. Çocuklar bile camiye alışıyor, araları açık nice kimseler, kandilleşme dolayısıyla birbirleriyle görüşüp barışıyor.
Böyle mübarek gecelerde camilerde, evlerde, bir araya toplanışlar, mevlidler, miraciyeler, okuyuşlar, yürekten dinleyişler o güzel kokulu şeyler yakmalar, o gül suları serpmeler, şekerler, şerbetler, serpmeler…
Sonra ne kadar evliya varsa, ne kadar gelmiş geçmiş din kardeşi varsa hepsini anmalar, onların ruhlarına hediye göndermeler. Bunlar ne kadar güzel, ne kadar faydalı şeylerdir. Bunların hiçbiri boşuna değildir. Her birinin birçok sebebi ve hikmeti vardır.
Bunun için siz de ey cemaat!
Böyle mübarek geceleri boşuna geçirmeyin! Halinize göre çoluğunuzu çocuğunuzu sevindirmenin çaresine bakın! Üşenmeyin, camiye gidin, ibadet edin, eşinizle dostunuzla kandilleşin, dargınlarla barışın, elinizden geldiği kadar hayırda iyilikte bulunun."
Tövbe 120: 'Şüphesiz Allah, iyilik yapanların mükâfatını zayii etmez.'" (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri)
Ey cemaat-i Müslimîn!
Bilmiş olun ki, bu ayın yirmi yedinci gecesi Mi'rac Kandili'dir. Bizce mübarek bir gecedir. Peygamberimiz bin üç yüz kırk küsur sene evvel böyle bir Receb-i Şerif'in yirmi yedinci gecesinde Allah'ın emriyle göklere çıkmış, Arş'ı ve Kürsü'yü seyretmiş, Mevlâ'sına kavuşmuştur.
Hiçbir peygambere nasip olmayan bir devlet o gece Peygamber Efendimize müesser olmuştur.
Bunun için bütün Müslümanlar o geceye çok hürmet ederler. O gece çoluk çocuk sevindirilir, fakirlerin, kimsesizlerin gönlü hoş edilir.
O gece camilerde cemaatle namaz kılınır, miraciyeler okunur, dualar edilir. Herkes birbiriyle kandilleşir, birbirlerini tebrik eder. Böylece o mühim gecenin büyüklüğü zihinlerde yer tutar. Peygamber Efendimize herkesin muhabbeti artar.
Bunun için kandil gecelerine çok önem vermeli, böyle mübarek günleri, mübarek geceleri, daima hesap edip, hiç unutmamalıdır.
İnsanın iki eli kanda bile olsa, ne yapıp yapıp, kendini biraz çekip çevirmelidir. Ortalığı derleyip toplamalıdır. Üstünü başını güzelce temizlemelidir.
Hiç olmazsa bu akşam kandil akşamıdır diye ikindi vakti camiye gidip cemaatle namaz kılmalıdır.
Kur'an-ı Kerim okuyup veya dinleyip gönlünü nurlandırmalıdır. Geçmişleri hatırlayıp onların da ruhlarını şâd etmelidir. Yatsıyı da cemaatle kılıp dünyamız ve âhiretimiz için dua etmelidir.
Kandil geceleri çok güzel bir Müslüman âdetidir.
Bir kandil gecesinin yerini, başka hiçbir şey tutamaz. Kandil gecesi deyip geçmemeli, onun Müslümanlığa ne kadar faydası olduğunu bir kere düşünmeli, her kandil gecesi, her köyde, her mahallede, bir kişi tövbekâr olsa sadece bu bile yetişir. Hâlbuki bu kadarla kalmadığı bir gerçektir.
Nice kimseler bu yüzden camiye ve cemaate ısınıyor ve böylece Müslümanlığa bağlanıp kalıyor. Çocuklar bile camiye alışıyor, araları açık nice kimseler, kandilleşme dolayısıyla birbirleriyle görüşüp barışıyor.
Böyle mübarek gecelerde camilerde, evlerde, bir araya toplanışlar, mevlidler, miraciyeler, okuyuşlar, yürekten dinleyişler o güzel kokulu şeyler yakmalar, o gül suları serpmeler, şekerler, şerbetler, serpmeler…
Sonra ne kadar evliya varsa, ne kadar gelmiş geçmiş din kardeşi varsa hepsini anmalar, onların ruhlarına hediye göndermeler. Bunlar ne kadar güzel, ne kadar faydalı şeylerdir. Bunların hiçbiri boşuna değildir. Her birinin birçok sebebi ve hikmeti vardır.
Bunun için siz de ey cemaat!
Böyle mübarek geceleri boşuna geçirmeyin! Halinize göre çoluğunuzu çocuğunuzu sevindirmenin çaresine bakın! Üşenmeyin, camiye gidin, ibadet edin, eşinizle dostunuzla kandilleşin, dargınlarla barışın, elinizden geldiği kadar hayırda iyilikte bulunun."
Tövbe 120: 'Şüphesiz Allah, iyilik yapanların mükâfatını zayii etmez.'" (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.